Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Temmuz 2022

Haset rüzgârında devrilmemek

Dilediğine dilediğin nimeti verirsin. Çünkü bütün nimetler, hayırlar senin elindedir. Allah’ım…! Bazen nimet verdiğin kardeşlerime karşı kalbimde haset rüzgarları esiyor… Oysaki bana vermiş olduğun nimetleri görmeliydim. Payıma düşen nimetten razı olmalıydım… Ama nefsime yenik düşüp kardeşlerimdeki nimetlere karşılık kalbimde hoşnutsuzluklar oldu… Allah’ım! hakkını helal et!”

Kalbine haset rüzgarları esmeyen insan var mıdır bilmiyorum… Bu bir sınavdır… Eğer Allah’u Teâlâ haset rüzgarına karşı kişinin kalbini korumayı murad etmişse o kişi haset rüzgarına yenik düşmez…

Kalplerimiz Allah’ın kontrolünde olduğu için kalbe gelecek olan hastalıkların def’i de Allah’ın iznine bağlıdır.

Muhammed aleyhisselam:

“Allah’ım! Beni nefsime terk edecek olursan, beni;

- Hatalara,

- Acizliğe

- Zayıflığa

- Günahlara sürüklemiş olursun. Ben de senin rahmetine muhtacım.”[1]

Ömer radıyallahu anhu:

“Allah’u Teâlâ bir kulu sevdiği zaman ona yardım eder. Bir kulu sevmediği zaman onu yardımsız bırakır.”[2]

“Rabbim bizleri göz açıp kapayıncaya kadar kötülüğü emreden nefisimizle baş başa bırakmasın!” Âmin.

***

Bir insanın bir başkasını haset etmesinin ne olduğunu ve ne gibi zararlarının olacağını, haset etmenin kalbi fena halde yoracağını, kardeşliğe ciddi manada zarar vereceğini ve bazen insanın, hasetlikten kurtulmak istese de kurtulamadığını hayat tecrübemizden biliyoruz.

Şu an yeryüzünde nefes alan her bir insan ister alim olsun ister olmasın ister islam davetçisi olsun ister bir abid olsun -fark etmeksizin- muhakkak haset rüzgarına tutulup “haset nezlesi” olmuştur… Bu haset rüzgârı ortam bulduğu an kalbe uğrar ve kalbi tokatlamaya başlar… Bu tokatlama/sarsma/kasma bazen kısa sürer, bazen ayları hatta yılları bulabilir…

İnsanın gerek ibadet gerekse sosyal hayatını daraltan, kardeşliğe zarar veren ve birçok haramların kapısını aralayan bir bela olan haset hastalığından kurtulmak istiyorsanız acizane size güzel bir yol haritası sunmak isterim…

Haset rüzgârı kalbinize geldiğinde ya bu rüzgârın size misafir olmasından rahatsız olur, Allah’a dua ederek o rahatsızlığı def etmek istersiniz ya da haset ettiğiniz kişiden o nimetin alınmasını şiddetli bir biçimde arzularsınız… Bunun orta yolu yoktur…

Çünkü siz insansınız… En küçüğünden tutun en büyüğüne kadar haramları işlemeye meyyal olarak yaratılmışsınız… İnsan melek değildir. İlla ki hata yapacaktır. Ama önemli olan yaptığı hatanın nelere mal olacağını bilmesidir.

***

Kıymetli okur…!

Şu dakika itibariyle herhangi bir kardeşinize karşı kalbinizde derecesi düşük ya da büyük bir hasetlik varsa bunu hiç kimseyle paylaşmayın demeyeceğim, çünkü bugüne kadar ben filana karşı hasetlik besliyorum hocam diyeni hiç duymadım açıkçası:)

Ama yine de sen kimseye söyleme!...

***

[1] Elbani et- Terğib ve’t- terhib isimli kitabında hasen hadis olduğunu ifade etmiştir.

[2] Sünnet ve Eser Ehlinin Akidesine Dair Risaleler, Neda yayınları, sayfa: 19

Feyzullah Karınca