Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Mart 2018

Hasan Celal Güzel

Evet, Hasan Celal Güzel Ağabey'i de kaybettik.

Dil "kabul"e yanaşmadı ama, son görüşmelerimizde bizi büyük acılara boğarak "veda" edeceğini hissetmiştik.

Sütü bozuk 28 Şubat darbecilerinin zulümlerini "hatırlatan" Gurbet Kuşları adlı belgeselin tanıtım programlarına, nefes almakta güçlük çektiği halde katılmıştı.

Merhum Hasan Ağabey, beni çok sevdiğini, "heyecanımın" çok hoşuna gittiğini söylerdi.

"Ağzından doğru dürüst laf çıkmayan, çok şey biliyormuş gibi yapıp tek işe yarar laf etmeyen, hımbıl, uyuz, uyuşuk heriflerden nefret ederim!" derdi.

"Bunlar, Suret-i Hak'tan görünüru2026 Sürekli olarak dedikodu yaparak, etrafını boşaltıru2026 Günü geldiğinde de gayet ustaca satar!" derdi.

"Sen sen ol, yalaka takımından uzak dur; Merhum Özal'ı da bunlar yedi, bitirdi!" derdi.

O son görüşmelerimizde de, birden bire canlandı Güzel Merhumu2026

Günlük gelişmelere dair değerlendirmelerde bile bulundu, 28 Şubat davalarını anlattıu2026

Etrafındaki dostlarımızın, "Efendim, kendinizi daha fazla yormasanız!" diyerek uyarmalarına aldırmaksızın konuşmaya devam ettiu2026

Dedi ki;

"28 Şubat davaları görülürken beni en çok üzen, (malu00fbm zatların) şikayetçi olmamalarıydı!.. Biz aslında bu tiplerden çektik hep! Öbürleri belli, besbelli!"

Bu acı gündeu2026

Buraları geçelimu2026

Efendim..

Rahmetli Hasan Celal Güzel Ağabey'le yakınlaşmamız, 20 küsur yıl öncesine dayanıru2026

O yıllarda, derdi ki;

"Dar çerçevede yetişmiş, -sözde- muhafazakar tiplere hiç benzemiyorsun, mutlaka, başka yerlerde yetişmiş olmalısın!"

Anlattımu2026

"Belli" dedi;

"Sözde sıkı, sözde muhafazakar disiplinle büyütülenler, genellikle çekingen, pasif, edilgen olurlar... Kendi aralarında bir şeyler yapıp, birbirlerini oyalarlar!.. Küçük sokakların büyük kahramanları!"

O sütü bozuk 28 Şubat darbecilerinin olanca hınçlarıyla yüklendikleri dönemlerde, Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'yla birlikte şanlı "direniş"e imza atmıştı Hasan Ağabey.

Rahmetli Erbakan'ı, darbecilere yedirmemek için çok uğraşmıştı.

Merhum Hasan Karakaya, Merhum Mustafa Başoğlu, Sayın Mustafa Karahasanoğluu2026

İsim listesi uzun, yazamadıklarım affetsinu2026

Müthiş bir adamdı Hasan Ağabey; müthiş çalışkan, kararlı, cesuru2026

Biraz da "hırçın", deli dalgalar gibiu2026

Malu00fbm, büyük işler "deli, dolu" adamlardan çıkaru2026

"Tank Hasan"u2026

Merhum Özal'la arası çok iyi ikenu2026

Bazı konularda, ülkesine ve Merhum Özal'a olan sevgisinin büyüklüğünden dolayı "dost uyarılarında" bulunuru2026

"Yanlış adam ve yanlış kadınlara" işaret ederu2026

Bundan dolayı da "goygoycu, menfaatçi, yalaka" takımının hedefinde olurdu.

Günü geldiğinde Merhum Özal'ı "satacak" olan her vaktin yalaka tipleri, o günlerde, Hasan Celal Güzel Ağabey'i "Geçimsiz Adam!" diyerek yıpratıru2026

Daha ne iftiralar atarlardı!..

Bu "kirli tipler" yüzünden, Merhum Özal ile arası bozuldu Hasan Ağabey'inu2026

Merhum Özal, önce Hasan Ağabeyleri kaybetti, sonra etkinliğiniu2026

Etrafındaki "gerçek dostların", Suret-i Hak'tan görünen "yalaka tipler" tarafından nasıl uzaklaştırıldığını neden sonra anladı amau2026

İş işten geçmiş, "yarasalar" işi çoktan bitirmişti!..

Rahmetli Hasan Ağabey, uzun süren "görece sessizliğini" 28 Şubat sürecinde bozduu2026

Alınıp meçhule götürülse izinin bulunamayacağı karanlık ortamlara çekinmeden daldı.

Zalimlerin korkulu rüyası oldu.

İllegal çalışma gruplarının paçavralarını yerlere attı, üzerlerinden geçtiu2026

Ezdi hepsini..

Tank Hasan" oldu!..

"DARBECİLERE DİL ÇIKARTIN" DEDİĞİ İÇİN!

Hasan Celal Güzel'in her çıkışı, kendisine "dava" olarak dönerdi.

Misal; Bir grup mazlum öğrenci; "Ne yapsak suç oluyor, suç olmayacak bir eylem türü var mı?" diye sorduğundau2026

Esprili tarzıyla, "Dil çıkartın arkadaşlar!" demişti.

"Darbecilere, dil çıkartın! Dil çıkartmak da suç değil ya!"

Ne oldu bilir misiniz?..

Dava açtılar; "Halkı dil çıkartmaya teşvik ve tahrik" suçu(!)"ndan!..

Ve bir punduna getiripu2026

Hasan Ağabey'i hapse de attılar malu00fbm; hapse attılar ve "yakınlarının ziyaretini" bile yasakladılar!..

O günlerde, ben de "ateş" gibiydim, buna izin verir miydim!..

Bir başladım yaylım ateşine, "cezaevi zulmü"nü bir yazdım, bir yazdımu2026

Manşet üstüne manşet!..

Sonrau2026

Zamanın Adalet Bakanı, "Yeter!" dedi;

"Yeter, tamam, izin verilecek, Hasan Bey, istediği ile görüşecek!"

Hasan Ağabey, bundan sonra rahatladı ve Cezaevi'nden "darbecileri" sıkıntıya sokacak mektuplar göndermeye başladı!..

Biz de onları çaktık manşet, manşet!..

Hatıra çok, hangi birini yazsam bilmem kiu2026

Hani, 28 Şubat döneminden uzaklaştık da, Hasan Ağabey'in çilesi bitti mi?!

Yok, böylelerinin çilesi bitmez!..

Hasan Celal Güzel Ağabey, "özü, sözü bir" adamdı.

Doğru bildiğini söyler, bundan dolayı da başı belaya girerdi.

Eyyamcı, goygoycu, çıkarcı, ihaleci, koltukçu, yalaka takımı; Hasan Celal Güzel'in laflarını alır, başka şekillere sokarak "bir yerlere" taşırdı!..

Klasik taktikler, Özal'ı da sıkıntıya sokan!..

Hasan Ağabey'in evlada denk tuttuğu "Yeni Türkiye Yayınları" muhteşemdi; Selçuklu'yu, Osmanlı'yı, Avrupa Birliği'ni ve daha nice konuyu dev çalışmalarla ele alırdı Merhum.

Türkiye'nin yetişmiş beyinlerine alan açardı, "bilgiye dayalı tefekküre" davet ederdi.

Beton yığınlarına verdiği değerin milyonda birini "Kültür"e vermeyen zihniyetleri "açmaya" çalışırdı!..

Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi son vakitlerde kurduğu "iddialı" sivil toplum örgütüydüu2026

Büyük hayalleri vardı; birçok akademisyeni, gazeteciyi bir araya getirip, gerçek bir "İlim-İrfan" organizasyonunu gerçekleştirmek istiyordu.

"Muhteşem Final" ile bırakmak istiyordu!

Elinde avucunda ne varsa bu işe yatırmış, yetmemiş, boğazına kadar borca batmıştı.

Sözde Ermeni Soykırımı iddialarını çürüten faaliyetleri çok dikkat çekiciydi, tek başına yaptıkları iftiracıları zor durumda bırakır cinstendi.

İnternetteki arama motoruna "Hasan Celal Güzel, Serdar Arseven" yazarsanız, karşınıza kendisine "destek" çağrısında bulunduğumuz makaleler çıkar.

O yazıların başlıkları dikkat çekiciu2026

Meselau2026

Demişiz ki;

"Hasan Ağabey Yalnız Adam!"

Ve demişiz ki:

"Hasan Celal Güzel'in döndüremediği merkez!.."

Hasan Ağabey'in, ülkesine faydalı olmak için ne zorluklar içinde çırpındığını anlatıyoruz o yazılarda.

Girin okuyunu2026

Lütfen!..

Hasan Ağabey, borç yığınlarının altında eziliyordu.

Halbuki, "böyle şeylerle" hiç uğraşmasaydıu2026

"Yolunu bulmaya" baksaydıu2026

Ya da hiçbir şey yapmasaydı da, meşhur darbeci gibi, "Marmaris"e kapak atıp, göbeğini kaşısaydı!.."

Ne borç, ne sıkıntı, ne gam, ne keder!..

Hatta, öyle yapsaydı çok daha muteber olurdu!..

Yok, Hasan Ağabey yerinde duramadı.

Yazdı, çizdi, paneller, konferanslar düzenlediu2026

Ve gerekli gördüğündeu2026

"Zararına" olacağını bile bileu2026

"Dostça" uyardı!..

Diyalizden çıktı, işinin başına geçtiu2026

İşi de, vatanına hizmettiu2026

O hep 'fedekarlıklarının bedelini" ödedi!..

Malu00fbm, bu memlekette hiçbir fedakarlık 'cezasız' kalmazdı!

MUHTEŞEM ENAYİLİK!..

Binlerce yazısı içinden birini seçtim kiu2026

Bütün gençlere okutmalıu2026

Okutmalı ki, gelmesin yeni 28 Şubatlar!..

Siz de..

Rahmetli Hasan Celal Güzel Ağabey'in "Meğer ben ne enayiymişim!" başlıklı yazısını bulunuz ve lütfen okuyunuzu2026

"Efendim, artık 68 yaşında, su katılmamış bir avanak, hakiku00ee bir budala ve gayrikabil-i ıslah bir 'enayi' olduğumu itiraf ediyorum!" diyerek giriyor yazıyau2026

Ve öyle mesajlar veriyor ki Hasan Ağabeyu2026

"Ders" olarak, bütün mekteplerimizde okutulmalı!..

Benu2026

Bugünu2026

Çok üzgünümu2026

Nice dostumu kaybettimu2026

Şimdi de Hasan Celal Güzelu2026

Allah Rahmet Eylesin.

Koskoca boşluklar bırakarak ayrılıyorlar aramızdanu2026

Ben "yalnız" kalıyorum!..

Veu2026

"Ne yapacağımı" bilemiyorum!..