Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2979.11
BIST 100
9737.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Aralık 2021

Harîrî ile tanışınız

Arap Edebiyatı’nın mümtaz siması Harîrî lakaplı Osman Ebu Muhammed’in harikulade zekâsıyla gecikmeli tanışmanın suçu elbette benimdir. Onun Türkçeye çevrilen Makamat’ını elime aldığımda özrümü nefsime iletip başlamıştım okumaya.

Sebebi ne olursa olsun bu gecikmeli tanışıklığın ardından Harîrî’nin eserini okuduğumda kendime kızgınlığımda artış oldu. Millî Eğitim Bakanlığı yıllar evvel Harîrî’nin Makamat’ını okurla buluşturmuş, fark etmemişiz. Bu mutena eserin kütüphanemde yer almasına vesile olan dostlarımı hayırla zikrediyorum.

Bu gecikmeli tanışıklığımdan ötürü bana Harîrî’yi edebiyat tahsilim sırasında tanıtmayan kıymetli hocalarıma müsaadenizle sitem ederken edebiyat çevrelerinde hasbihâl edip, kendilerinden başka isim tanımayan kişilere de kızdığımı belirtmek isterim.

Esas kızdığım kişinin kendim olduğunu bir kere daha vurgulamak daha gerçekçi bir ifade olacak. Yıllardır mizah yazılarımla çevre edindiğim, mizah hikâyeleri ile haşır neşir olduğum halde böylesine önemli bir mizah ustasıyla tanışmadığıma şaşırdım.

Bu yazımızla Harîrî’yle henüz tanışmamış olanları düşünerek kısa bir tanışma faslı yapalım istedik. Bu tanışmada ansiklopedik bilgiden ziyade onu kitabında yer alan ifadelerinden anlayalım. Edebiyatın her dalında kalem oynatan Harîrî, devrinin her ilmini tahsil etmiştir. Bir konuda tartışma varsa “Harîrî böyle dedi” denildiğinde akan sular dururmuş. Ona dünya çapında şöhretin kapısını açan eseri ise Makamat olmuş. Makamat’ta 50 hikaye var. Şiirlerle karışık anlatılanlar yazıldığı dönem hakkında bilgi aktarırken günümüzde yaşadığımız çeşitli toplumsal meselelere karşı da uyarmaktadır. Harîrî, yazılarını yer yer ayet ve hadislerle beslemekte, özellikle darb-ı mesellere sıkça yer vermektedir. Söz konusu hikâyelerde iki şahıs var. Bu şahıslar okura zaman zaman kaş çattırmakta, zaman zaman da dudaklarda tebessüme vesile olmaktadır. Neşe dolu satırlar arasında dolaşılırken yer yer şiddetli hitaplarla da karşılaşılabilmektedir.

Sabri Sevsevil’in çevirdiği eserde dipnotlar önemli bir yer tutmakta, hatta diyebilirim ki dipnotlar sayesinde yazıların kaleme alındığı devirlerde yaşanan olaylar zinciri öğrenilebildiği gibi, dinî anlamda tefsir bilgilerine bile sahip olunabilmektedir.

İlk baskısı 1952 yılında yapılan Makamat’ın son baskısıyla gecikmeli de olsa tanışmanın hazzını yaşadım. Metne sadık kalınarak hazırlanan Makamat’taki hikâyelerde adab-ı muaşeret kurallarına da yer verilmektedir. Eserde, mert ve faziletli bir kişi olduğu belirtilen Harîrî’nin hayatı hakkında bol bilgi bulunmaktadır.

Kitapta yer alan bilgilerde Harîrî’nin kısa boylu ve çirkin olduğu belirtilirken yazarın bu durumu sıkıntı ettiği bir de hikâye vardır: Adamın biri Makamat’ı okumak için Basra’ya geldiğinde Harîrî’yi sorar. Caminin içindeki kürsü önünde onu bulabileceği söylenir. Adam tarif üzerine gittiği camide çirkin bir adamla karşılaşır. Aradığı kişinin bu olamayacağını düşünür ve ona hiçbir şey söylemez. Harîrî ise adamı ve durumu fark etmiştir. Bir süre sonra adam, Harîrî olmadığını düşündüğü kişiye bir şeyler yazdırmak ister. Bunun üzerine Harîrî kızarak şunları söyler: “Kamerin kararmak ihtimali olan parlaklığı ile aldanan ilk yolcu sen olmadığın gibi, mezbelelerin yeşilliği karşısında meftun ve hayran kalan ilk otlak arayıcı da sen değilsin. Haydi, git, kendin için benden başkasını seç! Zira ben, Muaydi gibi bir adamım, beni işit, fakat görme!”

Harîrî’nin Makamat’tan başka eserleri bulunduğunu ve Harîrî mahlasını kullanan kişilerin olduğunu belirtelim. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, dualarla başlayan Makamat’taki hikâyeleri okudukça merak duygumuz gelişmekte, anlatılarla edebî bir metin okumanın lezzetine varırken, günümüz kişisel gelişim eğitimcilerinin geçmişten alması gereken dersler olduğunu hissediyorsunuz. 12. yüzyıl Arap Edebiyatı’nın bugüne ulaşabilmiş şaheserlerinden biri değil, yazıldığı dönemden sonra da ünü sınırlar dışına taşmış olan Makamat’la bir an evvel tanışmanızı diliyorum ve’s-selam.