Haraca bağlanmış Âlem-i İslâm
Yazıma başlamadan önce, Filistin ve Kudüs meselesini dert edinmiş, zulme hayır demiş; imanının gereğini daima yapmış olan samimi Müslümanlara ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a binlerce teşekkür ediyorum ve sağlık ve afiyet diliyorum…
Bizi öyle bozmuşlar ve öyle bozulmuşuz ki sanki yok olmaya niyetlenmişiz ve de var olmak bize çok ağır geliyor... Bizi öyle bozmuşlar ki Filistinli Müslüman kardeşimizin yaşadığı zulüm ruhumuzda infial meydana getiremiyor… Öyle bozulmuşuz ki kardeş olmak ve birlikte mukaddes hedeflere yürümek artık heyecan vermiyor... Parça parça olmak, parçalanmak her şeyimizi parçalamış...
Alçak kuduz it İsrail, İslam dünyasını haraca bağlamış, her gün Filistinli kardeşlerimizi katlediyor, İslam dünyası özellikle Arap kardeşlerimiz ise haracı ödeyip, saltanatına, keyfine devam ediyor…
Gazze yerle bir edildi, şimdi Refah yok edilecek!.. Terörist İsrail Rafah’da BM çadır kampını misket bombalarıyla bombaladı, diri diri çocukları, Müslümanları yaktı, vicdanı olmayanlar dünyayı yeniden seyre daldı... Ya bizim Âlem-i İslâm ve hey gidi adalet güneşi Hz. Ömer’in ve Allah’ın aslanı Hz. Ali’nin ve yine Allah’ın çekilmiş kılıcı Hz. Hâlid bin Velîdlerin torunları olan Arap kardeşlerimiz nasıl seyre dalmışlar! Türkiye mi? Zaten her zulme başkaldıran ve elinde ki imkânların üzerinde yardımla başından beri Filistin’e yardım eden tek ülke! Sadece son 12 yılda milyonlarca Suriyeliye nasıl cömertlik yaptığına tarih şahit, vicdan şahit, en önemlisi de; Allah şahit… Petrol ve dolar Araplarda, şükürler olsun; cömertlik bizde. Yoğun nüfus Araplarda, elhamdülillah cesaret ve şahadet arzusu bizde… En önemlisi de; ırka ve mezhebe bakmadan her mazluma el uzatıyoruz…
Filistinli kardeşlerini yıllardır vahşi köpek İsrail’e haraç ödeyen Müslümanların Kelime-i Şehadet de ki “la ilahe illallah”ın yerine; saltanat “ve resuluh” yerine ise Siyonizm geçmiş gibidir… Ey Arap ülkelerinin liderleri ve ruhsuz Müslümanlar: Sağlam ve sarsılmaz bir Kelime - i Şehadet, canavar İsrail’e sırf saltanat ve keyif elden gitmesin diye mazlum Filistinliyi haraç olarak ödemez, ödetemez! Ancak Kelime - i Şehadeti değişmiş olanlar ya da korkak olanlar, ölümden ödü kopanlar kardeşini haraç olarak öderler…
Öyle Müslüman ve sözde medeni ve aydın geçinen insan bozması canavarlar var ki: Soykırıma uğrayan Filistinli mazluma zerre kadar acı duymaz ama arabası çizilse içi yanar, iştahı kaçar. Yanarak ve bombalarla eti eriyerek yok olan Filistinliye acımayan bir Müslüman’ın imanı Asr-ı Saadet ayarlarına (Muhammeden abduhu ve resuluh) ayarlarına acilen geri dönmesi elzemdir! Yoksa bu kanserli imanla ne dünya hayatı hakiki manada saadete kavuşacak, ne de ebedi saadetlere kavuşulacaktır... Arap kardeşlerimizin katliamcı İsrail’e haraç ödemesi ve gereken yapılmadığı takdirde, kendi yuvalarına da ateş düşecektir! Çünkü ilk etapta komşu sorumludur. İşte burnunuzun dibinde ki Filistinliye, ilahlaştırdığınız ve ödünüz koptuğu kuduz it; yamyam İsrail en ağır zulümleri reva görüyor ama sizin yüreğiniz kanser olmuş, ruhunuz acı hissetmiyor…
Ey Arap kardeşlerimiz: Önce siz elinizdeki petrol silahını ve diğer imkânları kullanarak Siyonizm mafyasına bir dur diyin ki İslam dünyası ateşlensin. Mısır ölü toprağını atsın elini Siyonizm ateşine soksun ki İsrail’in uykuları kaçsın… Zaten yıllardır tek başına mücadele veren Türk milleti sonunda öldürücü darbeyi mutlaka ama mutlaka vuracaktır!..
Ey Müslüman olmayan sessiz ve kör Batı ve Asya’nın iri cüsseli ruhsuzları: Bari sizinde böyle bir kelime-i şehâdetiniz olsun; “Ben şahitlik ederim ki insan olmak için mutlak adalet gereklidir ve şahitlik ederim ki Siyonizm insanlığın başına beladır!”
Son söz: Şu görülmüştür ki; Sünnet-i Seniyye'ye İttiba olmayınca, Uhuvvet-i İslâmiye olmayınca ne merhamet kalıyor, nede cesaret; bir avuç vahşi siyonist mafya olur, haraç keser elbet…
