Hansların insafı(!)
Değerli okurlarım son birkaç gündür bizzat yaşadıklarımızdan anlaşılıyor ki, dünya Müslümanları kendine gelip yöneticilerine karşı kıyama geçmedikleri sürece ne Filistin kalacak, ne de başka bir İslam beldesi.
Müslüman memleketlerin başlarına getirilen kuklalar
korkularından altlarına ederken can pazarı Filistin topraklarında mazlum
Müslümanlar yaşlısı genci çocuğu çoluğu top yekun yok ediliyor.
Demokrasi, özgürlük, hürriyet, hak- hukuk gibi plastik
kavramların tacirleri bu insanlık dışı duruma alkışları ile destek oluyor.
Büyük şeytanın İslam ümmetinin başına ördüğü çoraptan ilham
alan küçük şeytan Terör devleti İsrail,
çoktandır hazır tuttuğu imha projesini, Hamas’ın saldırılarını bahane
ederek uygulamaya başladı.
Pear halbor ve 11 eylül saldırılarını organize eden büyük
şeytanın piçi benzer yolu şeçti ve zaten yok etmeye niyet ettiği mazlum
Filistin halkını imha edebileceği hezeyanına kapıldı ve bu makaleyi yazdığım
saatlerde var gücü ile çoluk çocuk demeden tüm bir halkı ayırım yapmaksızın katletmeye
devam ediyordu.
İnsanlıktan nasip almayan esfein esfeli bu insanımsı
yaratıkların yaptıkları bu son katliamı, mazlum dünya insanları elbette
lanetliyor ve kalbi buğuzları ile var güçleri ile beddua bombardımanına
tutuyorlar.
Sanki düne kadar Filistin’de her yer güllük gülistanlık ve
Hamasın saldırmasını haklı kılacak hiçbir sorun yokmuş gibi saldırıyı, Hamas
başlattı ile başlayan her bir cümle kesinlikle ön yargılıdır ve bu safsataya
inanıyorsa bir yerlere yaranmak için kullanıldığı kanaatindeyim.
Geçen akşam Ahmet Hakan bey de Filistinli bir hekimle canlı
bağlantıda aynı hatayı yaptı.
Dün akşam bir televizyon kanalına canlı bağlanan sözde bilim
insanı bir yaratığın ağzından dökülen kelimeleri işitince iliklerime kadar
sızladım ve çok derinlerden bir ah ile kendime geldim. Ona alçak demek çukur
demek bir seviyedir. Olsa olsa esfelesafilin denir.
Alçak aynen şöyle diyor” Bizim çocuklarımız biçiliyor
kesiliyor, bizde keser biçer ve yok ederiz” benzer başka ifadelerde var ama
kalemime yazık.
Alçak, kesende sensin biçende sen, aç sefil, susuz bırakan
da sensin.
Yaşama hakkı tanımayan da sensin.
Alçaklıkta sınır tanımaz bu yaratıklar öyle bir savrulma
yaşıyorlar ki, ev basabiliyor, evinden barkından sahibini kovabiliyor, yolda
yürürken bana yan baktın diyerek karşısında kim varsa öldürebiliyor.
Acıma mı?
İnsanda olur.
Vicdan mı?
Oda insanda olur.
Hatta bazı duyguların hayvanlarda bile olduğunu
görebiliyoruz.
Bu yaratıklarda insanlık namına olması gereken hiçbir duygu
yok.
Tek bildikleri öldürmek, yok etmek, sindirmek ve eşrefi
mahluk insanı köle gibi kullanmak.
Gavura yaranmak için yapılan her türlü hokkabazlık maalesef
onların kantarında beş para etmiyor.
Tüm dünya zindeleri mal bulmuş mağribiciliğe soyunmuşlar ve
Terör devleti İsrail’in yanında olma yarışına girmişler.
Alçaklığında bir sınırı olmalı.
Yıllardır Filistin topraklarında taş üstünde taş gövde
üstünde baş bırakmayan bu azılı çapulcuların yediği onlarca hatta yüzlerce
herzeyi görmeyen kör dünyanın gözleri son birkaç gündür bir anda fal taşı gibi
açıldı ve vurun abalıya yarışına girdiler.
Onları tanıyoruz.
Afganistan, Libya, Karabağ, Irak, Suriye, Yemen hatta Bosna
Arakan Keşmir’den tanıyoruz. Cennet vatanımızı cehennem yerine çevirme amaçlı
gezi olaylarından ve 15 temmuzdan da tanıyoruz.
İçimizdeki dönmeleri kriptoları ve yerli görünümlü ajan mahlukları
da birkaç gün içerisinde takıntıkları tavırlardan tanıdık.
Ne kadar çok onun bunun çocuğu ile iç içe yaşıyormuşuz
gördük ve belledik.
Filistin meselesi aslında tam bir turnusol.
Renk körleri görmese de görenler görüyor.
Sosyal medyada sponsorlu hesaplarla şeşi beş göstererek algı
ticaretine soyunanlarıda bu vesile ile gördük.
Canından başka vereceği bir şeyi kalmayan mazlum insanların
bundan sonraki duruşları kör dünyanın gözünü açtırmasa da İsrail diye gözlerde büyütülen
terör devletinin, kocaman bir cüce olduğunu bizzat kendileri gördü.
Bu korku onlara yeter.
Yeni Türkiye’nin eskisinden çok farklı olduğunu anlayalım
artık.
Haklı davada haksızlığa düşmemek için çok ama çok dikkatli
olmak gerekir.
Devletimiz güçlü, milletimiz sağ duyulu ve insanımız
vicdanını kiraya vermediği sürece Filistin de dahil mazlum dünyanın birçok
aşılmaz sorununu çözmek ülkemize nasip olabilir.
Zalimler için yaşasın cehennem.
Sabera zafera.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.