Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Haziran 2020

Hani Mustafa Kemal bunları İzmir’den denize dökmüştü?

Türkiye’de sözde aydın, özde cahil öyle bir kitle var ki “bu kitlenin zihniyet veya kafa yapısı absürd roman denemelerine konu olacak cinsten” desek yanılmış olmayız. Etiketlerine bakıldığında solcu, tavır ve söylemlerine bakıldığında bildiğin faşist olan bu kafalar çeşitli yaş grafiklerine sahipler. Aralarında yaşı 60-70’e dayanmış eski TİKKO’cu, Dev-Sol’cu, yani bildiğin terörist, eli kanlı tipler de var, “küçük dağları ben yarattım” havasında romantik gençler de. Sorsan bunlar en sıkı devrimcilerdir, neyi devireceklerse!

Yaşlı ya da genç bunların ortak birtakım özellikleri var. Bir defa son derece cahiller. Ne din, ne kültür, ne siyaset, ne de tarih konusunda yeterli bilgiye sahip değiller. Çok kısıtlı, sözde Kemalist, sol ezberlere dayanan bir tarih anlayışı ile maluller. Din mevzusunda ise elifi görseler mertek zannedecek kadar kifayetsizler. Ancak bütün bu yetersizliklerine rağmen her konuda ahkam kesmeye bayılıyorlar.

İşin kötü tarafı bu zırcahil zümre kendi doğrusundan başka doğru olamayacağı inancında. Sabit fikirli bu kafalara göre doğru tektir, o da kendi kör ideolojilerinin dayattığı, ezberlettiği doğrular! Başkaları bu kör ideolojilere aykırı fikir beyan ettiğinde hemen hücuma geçiyorlar. Sanki kendileri ezelden beri haklı, başkaları ise yanlış yoldalar!

Bu zır cahillere göre belli kalıplar içinde düşünmüyor ve yaşamıyorsanız muteber vatandaş değilsiniz. Gericisiniz, yobazsınız, aptalsınız. Kendileri ise dünyanın en akıllı, en ilerici, en modern insanları. Sizin ne değeriniz olabilir ki bunların yanında! Siz ancak Hasolar, Memolar olarak toplumun aşağı, kültürsüz, cahil ve gerici tabakalarına sahip olabilirsiniz.

Kendi gözlerindeki çapağı görmeyen, en ufak bir sinir harbinde zıvanadan çıkan, son derece saldırgan ve küfürbaz, taharet almayı dahi bilmeyen bu alkolik serseriler; siyaseten, sosyal ya da ekonomik olarak aşağı gördükleri, beğenmedikleri insanlara ağız dolusu küfürler edecek kadar edepsiz ve terbiyesizler. Bunlar çağdaş, modern, demokrat ve kültürlü ya sözüm ona kendilerinden başkasının hayat hakkına sahip olmadığına inanan zavallı tiplerdir.

Hoşlanmadıkları, kendilerinden olmayan zümrelere çomar ve benzeri yaftalarla saldıran bu kuduz köpekler öyle çaresiz ve öyle cahiller ki, kendi hanelerindeki perişanlığı toplayamayacak kadar zavallılar. Bunların solculukları parayı buluncaya kadar. Parayı bulduktan sonra hepsi kapitalist kompradorlara dönüşüyorlar.

Bunların Kemalistlikleri de voleyi vurana kadar! Köşeyi döndükten sonra kimin umurunda Mustafa Kemal! Parayı bulduktan sonra ne ideoloji kalır, ne solculuk, ne de Kemalistlik! Nasıl olsa Atatürkçülük bu ülkede iyi para ediyor! Voleyi vur çekil köşene, vur rakı kadehlerinin gözüne gözüne!

Bunlardan ne ülkeye, ne millete, ne devlete en ufak bir fayda gelmez. Zararlarından, şerlerinden ise asla emin olamazsınız. Bir gün bakarsınız terör örgütlerine övgüler düzüyorlar, bir gün bakarsınız batılı efendilerine dalkavukluk peşindeler, bir gün bakarsınız darbe beklentileri içinde postal yalamaya koyulmuşlar!

Sorsanız bunlara Mustafa Kamal, Yunan gavurunu iyi ki İzmir’den denize dökmüştür! Sorsanız İsmet Paşa, Yunan kuvvetleri karşısında kahramanca çarpışmıştır! Ancak bu Osmanlı paşalarının neden Yunan’a ve İngiliz’e karşı mücadele verdiğinin farkında değildirler. Sahi Yunan’ı biz niye denize dökmüştük? Peki Sultanahmet Camii de müze olsun, Ayasofya Cami fonksiyonuna tekrar kavuşmasın diyen kafaların Yunanlı zihniyetinden ne farkı var? Hani Atatürk Yunanlıları denize dökmüştü? Ne işi var bu Yunan kafalıların tekrar aramızda?

Öyle ya Yunanlıların da ödü kopuyor Ayasofya tekrar camiye dönüşecek diye. Öyle ya İngilizlerin ödü kopuyor Osmanlı bakiyesi genç Türkiye Cumhuriyeti tekrar tarihsel rolüne geri dönecek ve ayağa kalkacak diye! Peki içimizdeki bu zırcahil kafalar neyin derdindeler? Yoksa Mustafa Kemal’in İzmir’den denize döktükleri tekrar hortladılar da bizim mi haberimiz yok!