Hâmili kart sistemi ve denetimi
Devlet işlerinde aracılık yapmak ve aracılar vasıtasıyla işleri çözmek çok eskiden beri var olagelmiş bir durumdur. Fakat, nerede vasıtaların iradesi vasıtası ile işler yürüyorsa orada artık sistemsizlik sistem olmuş demektir. Bu bağlamda mesele şöyle ele alınmalıdır; insanlar niçin bir aracıya/referansa/işi takip edecek birine ihtiyaç duyarlar? Bu sorunun temel cevabı hukukun üstünde etki ve yetki kullanan kişilerin bulunması veya hukukun işlememesidir. Hukuk işlerse, herkes hakkını hukuk çerçevesinde alacağı gibi kimse de hukukun dışında bir sonuca erişemeyecektir.
Aracılık
kurumu her zaman kötüye mi işler, kesinlikle evet… Çünkü, aracıya ihtiyaç
duymak hukuktan zımni olarak ümidi kesmek veya hukuka olan inancın zımni olarak
yıkılması demektir. Hiçbir yönü yoksa, hukuki sistemden değil bireylerden
beklenti içinde olmak gibi zımni bir kamusal şerik oluşturma kültürünün
yansımasıdır. Bununla birlikte şartları sıkı şekilde oluşturulursa sınırlı
şekilde bu uygulamalara da sistem içinde yer verilebilir.
Hâmili kart kültürünün
iki yönü vardır, birincisi, hakkı olanı elde edebilmek için aracılar kullanmak,
ikincisi ise hakkı olmayanı aracılar vasıtası ile elde etmek. Her halükarda
konunun ilk yönü daha masum görünümlü bir sistemsizlik ifadesi olsa da, ikinci
şekli tam anlamıyla sistemin ayaklar altına alınması sonucunu doğurmaktadır.
Ülke
olarak çok hızlı bir şekilde, hakkı olmayanı elde etme kültürünün terk
edilmesine hizmet edecek güçlü müesseseler oluşturmamız gerekmektedir. Eş
zamanlı olarak da insanların hakkı olana kolay erişimi sağlanmalı, hiçbir
erişim engeli bulunmadan hakka erişim kurumları oluşturulmalıdır. Özellikle
haksızlık yapan, hukuku ihlal eden kişilere aracılık ederek kamu gücünü
suiistimal eden her türlü kamu görevlisinin sistemi çökerttiğini, insanların
haksızlık yapmayı ve haksız menfaat devşirmeyi zihninde ve toplumsal hafızada
normalleştirdiği bir uygulamalar zinciri oluşmaktadır. Bazı kişiler artık hiçbir hukuk
ihlalinden korkmaz haldedir, şartlar yerine getirilirse birilerinin her türlü
yanlış iş ve işlemi temizleyebileceğine inanmaktadır. Bu uygulamaların
ve düşünce şeklinin zararları ortadadır. Bunun da doğal sonucu olarak sistemsel
çöküş kaçınılmaz olmaktadır. Aslında toplumda hakkaniyet, vicdan ve adalet
hissiyatı bu yolla geliştirilebilir. Kur’an-ı Kerim 4 esas üzerine kurulmuştur
ki, “adalet” de bunlardan birine dahildir. Yani, kainattan maksat mana adalet
ile sağlanacaktır. Keza, İmam Maturudi de devletin sistemini ihlal eden,
haksızlıklara neden olan uygulamalara aracılık edilmesinin çok ağır sonuçları
olduğunu beyan etmiştir.
“Bizde hâmili kart …”
kültürü olarak ifade edilen pratiğin yurtdışı uygulamaları da vardır. Ancak
bizdeki gibi başıboş şekilde değildir. Öncelikle bu konuda bir
lisans/izin/ruhsat benzeri bir yetki alma uygulaması bulunmaktadır. İş takip
edilirken de herşey kayıtlı şekilde yürütülür, gizli saklı ve yasa dışı işler
takibine izin verilmez. İngiltere başbakanı bir kişiye bizdeki gibi “hâmili kart …” mesajı gönderdiği için
çok büyük eleştirilere muhatap olmuş, bu fiilinin devlette “eşitsiz vatandaş” pratiklerine ve “sistemin işlememesi kültürüne” meydan vereceği ve sözkonusu
lisansa sahip olmayan bir kişi
başbakanın bile bu şekilde yetki kullanmasına izin verilemeyeceği beyan
edilmiştir. Ülkemizde de iş takip (lobicilik) gibi faaliyetler için bir
modelleme kurulmalı, bu modelin de çok sıkı usul kuralları oluşturulup yazılı
şekilde yürümesi sağlanarak iş takibi kayıtlı yürütülen bir faaliyete
dönüştürülmelidir. Özel sektördeki bazı firmalarda (özellikle de çok uluslu firmalarda)
var olan uyum (compliance) kuralları gereği, yöneticiler yapacakları bütün
görüşmeleri ve katılacakları bütün toplantıları sisteme önceden işleyerek bu
denetime açıklığı ve hukuk ihlal etmeme kültürünü firmaya hakim kılmaktadır. Bu
modellemenin kamu tarafında yapılması sağlanmalıdır. Görüşmeler ve içerikleri
sisteme kaydedilerek denetime açıldığı takdirde, sistem ihlalleri de minimize
olacaktır.
Son olarak, devletin her kurumunun aktif, etkin ve hızlı
işleyebilir iç ve dış denetiminin yapılması, sistemin engellediği hakların
sahiplerine iadesi ve haksızlıklara vesile olanların sistemin dışına
çıkartılması gerekmektedir. Yürüyeceğimiz uzun yolda ve kuracağımız parlak
medeniyette “hâmili kart …”
kültürünün mevcut şekliyle işlemesi mümkün değildir. Hâmili kart kültürü üzerine yazılacak çok şey var, ancak en lisânı
münasiple yazımı bu şekilde olmaktadır.