Hamas'ın yeni belgesi: Mücadeleye devam
Filistin sorunu, Ortadoğu coğrafyasının en önemli sorunlarından biridir. Filistin sorunu çözülmeden, Ortadoğu coğrafyasında hiçbir sorunun çözülmeyeceğini söyleyebiliriz. Şimdiye kadar Filistin konusunda adil bir çözüme varılmaması, birçok yeni sorunun çıkmasına neden olmuştur.
İsrail, kurulduğundan beri Filistinlilerin varlığını inkar eden, işgale devam eden ve kendisini bütün Ortadoğu coğrafyasına dayatan bir politika izlemektedir. Amerika başta olmak üzere küresel güçlerin kayıtsız şartsız desteğini alan İsrail, Filistinlilere yönelik her türlü terör, şiddet ve saldırı eylemini gerçekleştirmektedir. İsrail, Filistinlilere yönelik kendi Nihai Çözüm politikasını sistematik ve sinsi bir şekilde sürdürmeye devam ettirmektedir.
İsrail, Filistinlilerin varlığını kabul etmediği gibi, Filistin diye bağımız bir devletin varlığına da izin vermemektedir. İsrail için tek çözüm, bütün Filistin'ide içine alan Büyük Yahudi Devletinin kurulmasıdır. İki devletli çözüm hiçbir şekilde İsrail'in gündeminde hiçbir şekilde bulunmamaktadır. İsrail'in iki devletli çözümü kabul edeceğini umanlar, büyük bir yanılgı içindedirler.
İsrail, Filistinlilerin varlığını kabul etmemesine ve iki devletli çözümü reddetmesine rağmen, Filistinli gruplardan kendisinin var olma hakkını tanımalarını istemektedir. İsrail, HAMAS'ın kendi var olma hakkını tanımadığını ve kendisine sürekli saldıran bir terörist örgüt olduğu propagandasını yapmaktadır.
HAMAS ve Filistin Kurtuluş Örgütü, Filistinlilerin en önemli örgütlü yapılarıdırlar. Filistin toplumu içinde kök salan HAMAS, toplumu mobilize eden ve örgütleyen, İsrail'e karşı askeri direniş gerçekleştirebilen ve uluslararası düzeyde geniş bir ilişkiler ağına sahip olan bir yapıdır. HAMAS'ın örgüt, strateji ve politikalarında meydana gelen değişiklikler dünyada yakından izlenmektedir. HAMAS'ın yeni politika belgesi de, örgütün önümüzdeki yeni liderlik yapısı, stratejisi ve İsrail'le ilişkilerinin ne olacağı bağlamında birçok tartışmanın yapılmasına neden olmuştur.
HAMAS'ın yeni dokümanında ana konu İsrail'le ilişkiler üzerinde odaklanmaktadır. Dokumanda HAMAS, Yahudiler ve işgalci İsrail devleti arasında net bir ayırım yapmaktadır. Yapılan ayırıma göre Yahudiliğe ve ona mensup olanlara karşı hiçbir düşmanlık ve nefret beslenmediği, onların inançlarına saygı duyulduğu vurgulandıktan sonra Filistin topraklarını işgal eden İsrail devletine karşı direnmenin insani, ahlaki ve hukuki hakları olduğu ifade edilmektedir. Doküman çok net şekilde Yahudiler ve İsrail arasında ayırım yapmakta, Filistinlere her türlü baskıyı ve işkenceyi yapan, Filistinlilerin bağımsızlık ve kendilerini yönetme hakkını inkar eden İsrail devletine karşı direnişin devam edeceğini ortaya koymaktadır.
HAMAS, Filistin sorununun Müslümanlar-Yahudiler arasında bir din sorunu değil, Siyonist İsrail emperyalizminden kaynaklanan bir sorun olduğunu ortaya koymuştur.Filistin'in özgürlüğü şeklindeki ana amacın gerçekleşmesi için her türlü aracın kullanılacağı çok net ve güçlü bir şekilde yeniden yazılmıştır. Doküman açık bir şekilde İsrail işgaline karşı HAMAS'ın liderliğindeki Filistin direnişinin devam edeceğini deklare etmiştir.
Filistinlilerin topraklarına dönmesi idealinden vazgeçildiğini gösteren bir ifade, yeni dokümanda yer almamaktadır. HAMAS, yeni dokümanda Filistin halkının temel haklarının korunması,Siyonist İsrail'den tamamen bağımsız olmanın gerçekleştirilmesi ve kendi kendini yönetmenin sağlanması temelinde 1967 sınırlarına dönme konusunda bir uzlaşma oluşturulabileceği mesajını vermektedir.Dokümanda Siyonist İsrail'in varlığının reddedilmesi ve Filistin halkının haklarından hiçbir şekilde vazgeçilmemesi konularında hiçbir müzakere yapılmayacağı vurgulandıktan sonra başkenti Kudüs olan bağımsız bir devletin Filistinliler arası konsensüsün temel çerçevesi olarak ifade edilmektedir. HAMAS, kullandığı yeni dille, uluslararası meşruiyetini güçlendirmeyi amaçlamanın yanında Filistinli gruplar arasında ulusal bir ittifaka hazır olduğu mesajını vermektedir.
İsrail'in her gün yeni yerleşim yerleri açmaya devam ettiği, günlük olarak Filistinlilere işkence ve baskı uyguladığı, Gazze'yi defalarca bombaladığı bir ortamda HAMAS'ın ortaya koyduğu yeni dil ve mesaj çok cesur bir adım anlamına gelmektedir. HAMAS hakkında İsrail'i yok etmeyi amaçlayan terör örgütü kalıbı kullanılarak yeni dönem dilinin ve mesajının değersizleştirilmesi ve önemsizleştirilmesi şeklindeki tutumun devam ettirilmesi çok yanlış olacaktır. Çok zor sosyal ve siyasal şatlar altında mücadele yürüten HAMAS, İsrail'in bütün saldırganlığına rağmen bir diyalog ve müzakere alanı açmaya çalışmaktadır. HAMAS'ın yeni lideri olması beklenen İsmail Haniye, aslında yeni dönemde çözüm için önemli şanstır. HAMAS,Filistin halkının temel amaçlarından vazgeçmeden yeni döneme hazırlık yapmakta, yeni bir dil kullanmakta ve yeni mesajlar vermektedir. Uluslararası toplumun HAMAS'ın yeni dönem mesajlarını terörizm ve İsrail merkezli olarak değil, hukuk, barış ve diyalogu esas alarak anlaması, Filistin sorununun çözümünde yeni bir umudun doğmasına imkan hazırlayabilir.
HAMAS'ın İsrail'in varlığını tamamen reddettiği, Oslo anlaşmasının kabul edilmediği ve silahlı mücadelenin devam edeceğinin açık bir şekilde vurgulandığı yeni politik belgeden hareketle HAMAS'ın İsrail'i tanıdığını ve HAMAS'ta eksen kayması yaşandığını söylemek mümkün değildir.