Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Ağustos 2024

Hamas'a karşı birleşenler

Filistin Halkı’nın bağımsızlığı için mücadele verdiği söylenen komünist Corc Habaş, solcu Yasir Arafat gibiler Müslüman Filistin halkının önüne düştüler. Hatta Mahmut Abbas’ın bile Filistin davasında samimi olmadığını ifade edenler de vardır. Bunu bizzat bazı Filistinli kardeşlerimden duymuşumdur. Son zamanlarda Hamas’ın ortaya çıkmasıyla bu hareket İslami bir anlayışa doğru yol almaya başladı.

Bunu arz etmemin sebebi bazıları Kürtler Filistinlilere yardım etti amma, Filistinliler Kürtlere yardım etmedi şeklindeki yorumlara şahit oluyoruz. Filistin Halkı 1948 yılından bu yana hep zulüm ve vahşetle karşılaştı. İsrail’in batıdan aldığı desteği anlatmaya gerek yok sanırım. Sürekli olarak Filistin Halkı’nın toprakları işgal ediliyor, insanlar katliamlara maruz kalıyor. İsrail hapishanelerinde binlerce Filistinli gayri insani hayat sürüyor ve yüzbinlerce Filistinli kendi topraklarını terk etmek zorunda kalması sebebiyle Filistin bir devlet olma vasfına hiç bir zaman kavuşmadı.

Filistin’e ait Bekaa vadisinde yıllarca solcuların mekânı haline geldiğini, eğitim gördüğünü ve o zamanlarda cirit attıkları bilinmektedir. Filistin her zaman kendi derdine düşmüş ve etrafını görecek bir imkânı olmamıştır.

Adeta açık bir hapishane olan Filistin'in böyle bir durumda kime ne yardımı olabilirdi?

7 Ekimden bu yana Hamas’ın İsrail'e karşı direnişi dünyanın birçok ülkelerinde takdirle karşılandı. Çünkü Filistin ya istiklal ya ölüm diyordu artık. Her gün öldürülmektense, bir an evvel ya istiklali kazanmak veya ölmek en çıkar yoldur. Ölüm, Filistin halkının kahramanca bir tercihi oldu.

Ancak İsrail arkasına aldığı ve karşılıksız her türlü destek gördüğü başta süper güç olan ABD ve bazı Avrupalı ülkelerin yardımı sebebiyle Filistin halkına büyük zayiatlar verdi ve Gazze yerle yeksan edildi.

Bu arada gerek İsrail ve gerekse batılılar İsrail'in lehine müthiş bir propagandayı birlikte yürüttüler. Hamas’ı yerden yere vurdular ve İsrail'i göklere çıkardılar. Bu propagandaya bazı Kürtler de inanmaya başladı.

Belki on beş yıl evvel Suriye’ye gitmiştim bazı İsrail yanlısı olduğunu söyleyen Kürtleri maalesef bizzat müşahede ettim. Aynen şunu diyorlardı, bırakın İsrail bu Arapları öldürsün! Aman Allah'ım bu içimize girmiş nasıl bir felaketti? Müslüman olan bu halklar nasıl bu kadar birbirine düşman edilmişti?

Hatta Türkiye’de bulunan bazı Kürtler de bu kervana katıldı. İsrail’e açıkça destek verenler de oldu. Böyle bir anlayış Kürt halkı için de nasıl bir tuzağın hazırlandığını açıkça göstermektedir.

Bir taraftan Türk milliyetçileri de “bize ne Filistin'den onlar Arap’tır” bizi ilgilendirmez derken, aynı kervana bazı Kürtlerin de karışmış olması İslami açıdan asla izah edilemez.

İsrail taraftarlığı Kur’an’ın emrettiği İslam kardeşliğini açıkça ret ve inkâr etmektir. Bunun başka türlü bir yorumu asla olamaz.

Menfi milliyetçilik böyle bir beladır işte. Kendisine yardım eden şeytana bile rahmet okumaktan asla çekinmez. Çünkü onların fikir babaları zaten şeytandır.

Allah İsrail'i ve onlara yardım ve yataklık yapan, işlerini kolaylaştıran menfi milliyetçileri de yan yana getirmiş ve aynı kefeye koymuştur. Bundan zerre kadar şüphe etmiyorum.

Menfi milliyetçilik hem bazı Türkleri ve hem de bazı Kürtleri Hamas’a karşı yan yana getirdi ve aynı safta birleştirdi.

Haydi, kalın sağlıcakla.