Hamas dünyaya ilham veriyor
Bugünkü yazımıza bir soru ile başlamak istiyorum.
İsrail’in her türlü insani duygu ve özellikten uzak saldırılarının arkasında ne
var ve hangi duygu ile saldırıyor? Cevap
gayet net. Dün, Haçlı seferlerinin arkasında hangi duygu ve neden varsa bugün
de İsrail saldırılarının arkasında o var. İslam ve müslüman düşmanlığı,
topraklarımızı işgal ve müslüman katliamı var. Türkiye’nin yüz yıl önce verdiği
kurtuluş mücadelesinde topraklarımızı işgale kalkışanların yaptıkları işte
buydu. Bugün de ABD ve İsrail aynı roldedir. Duygu ve işgal gerekçeleri
aynıdır. Çok acı değil mi? Yüz yirmi yıl öncesine kadar Kudüs, Mekke ve Medine,
Halep ve Musul Türk toprağıydı. Tarih bize şunu söylüyor: İsrail mutlak
durdurulmalıdır çünkü sadece Filistinle yetinmeyecektir. Bir diğer sorun şu içimizdeki
Truva atlarının varlığıdır.
Başka…
İçimizde, aç birinin sofraya saldırması gibi dünyayı
çok isteyenler var. Boyun eğenler var. Dünyayı çok sevenlerden gerçek dava
adamı olmaz. Bu tür insanların davası dünyadır.
Tek çare, Kur’anda bahsedilen mü’min olma esvap ve
özelliğine sahip olmaktır. Aksi halde ezilen, katliama ve zulme uğrayan taraf
olmaya devam edeceğiz.
Bugün, Gazze’de katliam yapanlar, Kur’anda bahsedilen,
Allah’a savaş açan, mü’minleri yerlerinden ve yurtlarından eden,
peygamberlerini öldüren Yahudilerdir. Aç kurtların leşlere saldırması gibi
müslümanlara saldırıyorlar.
Bu görüntüde, müslüman bilinen bazı ülkeler ne
yapıyor?
Aç kurtların leşe saldırması gibi dünyaya
saldırıyorlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi mal mülk biriktiriyorlar. Aymazlar,
yaptıklarının hesabı hiç sorulmayacakmış gibi sorumsuzlar!
Gazze’de oluk oluk müslüman kanı akarken sen kalk
dünyanın en büyük eğlencesini düzenle ve ‘çal oynasın vur patlasın’ eğlen!
Kur’an bu türler için, “içimizdeki beyinsizler” tabirini kullanıyor. Müslüman
görünümlü bu Yahudi ve Hıristiyanlardan kurtulmadığımız sürece zulüm ve ateş
bizlere dokunmaya devam edecektir.
Gazze’de kızıl kıyamet koparken Kassam Tugaylarının
vesile olduğu güzel bir örnek içimize su serpiyor. Esir değişimi kapsamında,
İsrailli Daniel ve kızı Emilia’nın kale aldığı mektuptan bazı ifadeleri buraya
alıntıladım.
“Son birkaç haftadır bize eşlik eden komutanlara...
Görünen o ki yarın yollarımız ayrılacak gibi görünüyor ama size tüm kalbimle
teşekkür ediyorum. Bana ve kızım Emilia’ya gösterdiğiniz olağanüstü insaniyet
için sizlere minnettarım. Siz kızımın ebeveyni gibisiniz, onu istediği zaman
odanıza davet ettiniz. Sizin sadece arkadaş değil, iyi kalpli, sevilen kişiler
olduğunuzu hissetti. Hepinizi sadece arkadaş olarak değil, hakiki ve iyi
dostlar olarak hatırlayacağız. Ona karşı sabırlı ve güzel saatler geçirmesine
vesile olduğunuz ve kızımı tatlılardan, meyvelerden, edinilmesi kolay olmasa
bile elinizdeki her şeyden bol bol ikram ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sonsuza kadar size müteşekkir olacağım. Çünkü kızım Gazze’de sonsuza kadar
hissedeceği psikolojik bir şok yaşamadan ayrıldı. İçinde bulunduğunuz zor
duruma ve uğradığınız ağır kayıplara rağmen gösterdiğiniz nazik davranışınızı
hiç unutmayacağız. Keşke kaderimizde bu dünyada birbirimize güzel dostlar
olmamız yazılsaydı. Hepiniz için sıhhat ve afiyet diliyorum.
Size, çocuklarınıza ve ailenize sağlık ve sevgiyle…
Çok teşekkür ederim.”
Daniel ve Emilia
Esir bir İsrailli’nin müslümanlar adına dünyaya
verdiği çok olumlu mesajlar geleceğimiz için gurur vericidir. Özetle direnişten
şunları çıkarıyorum: Gazzeli Müslümanların başlarına tonlarca bombalar
yağmasına rağmen, Allah’a iman ve teslimiyetlerinde asla ve kata şüphe
duymuyorlar. Sabır, samimiyet, metanet ve dirençleriyle dünyaya örnek
oluyorlar. Temiz ve ilkeli
mücadeleleriyle dünyanın bütün mazlum, ezilen ve esir halklarına örnek olup
ilham veriyorlar. Göreceksiniz, yakın
bir gelecekte dünyanın bütün zalim coğrafyalarında ayaklanmalar olacaktır.
Bugün, Batı Başkentlerinde Gazze’ye destek yürüyüşleri bir damladır, yarın sele
dönüşecektir. Bu sel önüne çıkan zalimleri boğacaktır. Ne yaparsa yapsınlar,
artık İsrail’in yenilmezlik büyüsü bozulmuştur ve İsrail şimdiden yenilmiştir.
Gelecekte İsrail diye bir devlet olmayacaktır.
Mücahitlere selam olsun…
Sizler verdiğiniz temiz, ilkeli ve bir müslümana
yakışan şefkatli mücadele ile yıllardır İŞİD gibi terör örgütleri ile
oluşturulmak istenen “müslümanlar eşittir terörist” algısını yerle bir ettiniz.
Biz müslümanları yıllardır öldürüyorlar. Diriliş,
ancak direnişle gelir. Şimdi dirilme vaktidir.
Gazze ile diriliyoruz.