Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Nisan 2013

Halkın karşısında durulmaz!

Çözüm sürecinin, barışa doğru evirileceğine yönelik inanç arttıkça, sürece toplumsal destek de artıyor.

Her gün yeni bir anket veya araştırma sonucu yansıyor medyaya.

Mesela 2009'da Türkiye genelinde "Açılım"a destek, yüzde 48 civarında iken bugün "Çözüm süreci"ne Türkiye genelinde yüzde 58 civarında destek var. Tam on puanlık bir artış.

Bu oranı, sadece AK Parti veya BDP tabanının desteği olarak okumak da doğru değil. Çünkü sosyolojik meselelerde böyle kategorik ayrımlar yapmak imkansız.

***

Zaten başka veriler de kategorik okumalar yapmamızı engelliyor. Mesela CHP Genel Başkan Yardımcılarından Gülseren Onanç, geçtiğimiz günlerde Habertürk'e verdiği demeçte, parti olarak yaptırdıkları bir anketin sonuçlarını aktardı.

"Partimizin tabanının ne düşündüğünün fotoğrafını çektik" diyen Onanç , "CHP'lilerin yüzde 50'si, partimizin çözüm sürecinde aktif rol almasını gerektiğini belirtiyor" şeklinde konuştu.

Daha önce de bu sütunlardan sayısı, ulusalcılara göre az da olsa CHP tabanında da kendini sosyal demokrat olarak tanımlayan ve 30 yıllık kanlı sürecin biran önce bitmesini isteyenlerin olduğunu yazmıştık. Onanç'ın sunduğu veriler de bizi doğruluyor. Önemli olan CHP'nin kendi tabanıyla dahi ters düşmeyi ne kadar sürdürebileceği!

***

Yeni anayasa, Akil İnsanlar Heyeti ve Hakikatleri araştırma komisyonu gibi öneriler, AK Parti'den daha önce CHP'nin önerileriydi. Ancak hükümet aynı konularda girişimde bulununca CHP uzlaşmaz bir noktaya çekiliyor. CHP'nin, "Padişah" ve "diktatör" suçlamasıyla bir algı oluşturmaya çalıştığı Başbakan Erdoğan, hiçbir komplekse kapılmadan barış önerilerine olumlu yaklaşınca CHP bocalayıp kaçmaya başlıyor.

Başbakan ters köşeye yatırdıkça CHP'yi, partideki ulusalcılar Kılıçdaroğlu'nu bu defa Silivri'ye, Ergenekon'a filan sürüklüyor. Bu kadar "negatif" görüntü veren ana muhalefet partisinin sandıkta halktan daha yüksek oy beklemesi bence haksızlık.

***

CHP ve MHP'nin uzlaşmaz tutumuna karşı, Hükümetin kamuoyu desteğini artıracak, Akil İnsanlar Heyeti ve araştırma komisyonu gibi girişimleri çok doğru adımlar.

Muhalefet kendini süreç dışında tutmaya çalıştıkça, siyaseten oluşmayan zemin, toplumsal anlamda oluşuyor.

Siyaseten genişlemeyen zemin, toplumsal olarak genişliyor. Bunu sağlamak için Hükümet çok akıllıca bir hamle yaptı. Akil İnsanlar Heyeti, barış sürecinin sosyolojik zeminini genişletecek, kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerini giderecek bir sivil inisiyatif olarak önemli bir işlev görecek.

***

Başlıkta da dediğimiz gibi, siyaset, sosyoloji vs. bir yere kadar. Demokrasilerde son sözü millet söyler.

Ve daha dün sonuçları açıklanan bir araştırmaya göre halkın çözüm sürecine verdiği destek yüzde 60'ın da üzerine çıkmış.

Muhalfetin, şapkasını önüne alıp bir kez daha düşünmesinde fayda var. Eğer sadece "bir" şapkaları varsa tabiu2026