Hakk'a Taraf Olanlar Kazanacak

İslam coğrafyasında yüzyıllık fitne tohumlarının ekildiği bir dönemde, çok gecikmiş olarak liderler, Türkiye'de buluştular. Umutlarımızı yeşerttiler, geleceğe dair beklentilerimizi artırdılar.

Ümmet'in barışını sağlamak için Türkiye üzerini düşeni en iyi şekilde yapmaya devam ediyor. Ümmet'in barışını, ayrışmayı körükleyen Batı eliyle değil, İslam Coğrafyasının liderleriyle sağlıyor. "Bugün, hiçbir strateji, Müslümanların kanının akmasını önlemekten daha önemli değildir" anlayışıyla hareket eden Türkiye, İİT üyesi ülkeler arasında ebedi kardeşliği sağlamak için elinden geleni yapıyor. Zıt bloklardaki ülkeleri "İslam ailesi" fotoğrafında bir araya getiren Sayın Erdoğan, özlenen barışı ve huzuru getirecek olan birlikteliğin tohumunu atıyor.

Çok yara aldık. Yarayı verenler mezhepçilik silahıyla saldırdı. Fitneyi kutsal topraklarda yaygınlaştırdılar. İslam'ın özünde olmayan ırkçılıkla aramıza set çekmeye kalktılar. Çatışma ve şiddeti beslediler, ölümlerimiz üzerinden rant devşirdiler.

"Tekfircilik ve mezhepçilik" derken vekalet savaşları.

Diktatörlerin emperyalizm adına yürüttükleri savaşlar sonucunda da canlarımızdan olduk. Emperyalizm elindeki sınırsız sermayeyi kullanarak kuşatmaları derinleştirdi. Kuşatma derinleştikçe yeraltı kaynaklarını sömürdü. Küresel baronlar hem öldürdü hem de silah ticareti yaparak güçlerine güç kattı. Kendi kılıcını hep keskinleştirdi, mazlumları inim inim inletti.

Yaralanan yine hep biz olduk. Ağlayan yine biz.

Evinden yurdundan olan, öz topraklarından ayrılan da biz..

Biz bir olamayınca, zulmü yaygınlaştırdılar. Zulme karşı direnenleri ise yalnızlaştırdılar. Ayağa kalkmaya çalıştığımızda terör kartını devreye sokarak enerjimizi tükettiler.

Hiç durmadılar. Biz bir olup, dirliği sağlayamayınca İslamofobi ile karşımıza çıktılar. İnsanlığın kalbini bu hastalıkla zehirlediler, insanların içine attıkları korku tohumlarıyla düşmanlığı körüklediler. Ümmet bilinciyle hareket edemediğimiz için yaramızı derinleştirdiler.

Değerlerimizi zayıflattılar.

Pek çok vasfımız ise sadece sözde kaldı.

Müslümanlar arası birlik şuurunu ve iradesini ortadan kaldıran küresel oyunlar karşısında güçlü bir direniş sergilenemedi. Dünya güç dengelerini kontrol eden ve çıkarlarına uygun dengeleri korumayı ölüm-kalım meselesi olarak gören güçler ise coğrafyamızı kan gölüne döndürdü.

Şimdi ise yeni bir adım atıldı.

Daha adil bir Dünya için, İslam İşbirliği Teşkilatı 13. İslam Zirvesi Türkiye'de gerçekleştirildi. İstanbul'da gerçekleştirilen zirvenin ardından ortak bir de bildiri yayınlandı. Bildiri de yapılması gerekenler anlatıldı, hatalar sıralandı, terörle mücadele de işbirliği kararı alındı. Ama en önemlisi kurulan yeni bağ, sürdürülecek işbirliği, kısa zamanda oyunları bozabilecek ve uzakları yakınlaştırabilecektir. İhtilafları abartan ve körükleyenler yalnız kalacak, birlik ve bütünlük için direnen, Hakk'a taraf olanlar kazanacaktır.