Hakikati Keşfeden Basiret
Dört ana erdemden (hikmet/bilgelik, adalet, cesaret) birisi basirettir. İslam ahlâkçılarından bazıları ise, basiret yerine ‘iffet’i koymaktadır. Basiret, çok sayıdaki anlamdaş kelimeyi kendi bünyesinde taşımaktadır.
Doğru görüş, sağgörü, uyanıklık, seziş, anlayış, kavrayış, uyarı, tembih, derin görüş, zekâ gibi anlamlara gelen basiret, ‘ileri görüş gücünü’ ifade etmektedir. Gönül gözüyle gören basiret ehli, uzağı ve ileriyi görme yeteneğine sahiptir. Basiret sahibi, bir kâhin olma iddiasında değildir.
Basiretli kişi, ölçülü bakışla bir takım seziş, anlayış ve kavrayışlara sahip olabilmektedir. Böylece tehlike, tehdit veya müjdeyi önceden sezme yeteneği zuhur edebilmektedir. Basiret sahibi, ilim ve irfanla sahip olduğu kabiliyetini, olayları tahlil etmede becerikli bir şekilde kullanabilmektedir.
Kur’ân’ın ‘Ulu’l-Ebsâr’ dediği basiret sahipleri, kendilerine verilen bu inayet ve ikramları, ikaz ve tembihte bulunmak için hayır yolunda sarf etmektedirler. Sağgörülü bir bakış açısı, insana anlayış ve derin görüş kazandırmaktadır. Bilinç ve uyanık bir ruhla hareket etmekte olan basiret ehli, hayır ve en yüksek iyinin gerçekleşmesinde büyük kazanımların ortaya çıkmasına vesile olmaktadır.
Basiretle, olay ve nesneleri anlamak kolaylaşır, zeka ve bilinç en üst seviyeden işlevsel hale dönüşür. Vukufiyet kazanan basiret ehli, teenni ve sabırla hareket ederken, bütün algı vasıtalarıyla çevresini besler ve bilgelik makamına yükselir.
Bu mertebe, düşünce, akıl, tavsiye ve nasihat alma/verme makamıdır. Hikmet gibi, az kişiye nasip olan bu erdem, Hakk’ın dilediği insanlara bahşettiği bir lütuftur. Böylece varlığı, evreni, olay ve olguları anlamak ve kavramak kolaylaşır, zekâ keskinleşir, uzak görüşlü düşünce ve çıkarımlar elde edilir.
Strateji ve planlar yapılırken, basiret ehli kişiler büyük katkılarda bulunur. Geleceği önceden tahmin etme ve isabetli öngörülerde bulanma, basiret sahibi kişilerin özelliğidir. Onlar, bu özellikleriyle hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı, iyi ve kötüyü birbirinden kes(k)in bir şekilde ayırırlar. Basiret, şüphe ve zan ile bir araya gelmez.
Akla uygunluk, basiretin kardeşidir. Marifet bilgisi, basiretle elde edilir. Anlama yetisi ve çabuk kavrama, basiret ehlinin vasıflarındandır. ‘Basar’dan (gözden) türetilmiş bir kelime olarak basiret, akıl ve zekayla buluşur. Ancak basiret bunlarla sınırlı değildir. Kalp gözüyle görme, basiret ehlinin kavrama şeklidir. Kalp gözüyle hakikati anlamak ve idrak etmek, basiretle kazanılır.
Basiret, doğru ve ölçülü fikri üretir. Bu da insana, geleceğin bilgesi olma fırsatını verir. Kalp gözü açılanın gönül gözü de açılır. İleri görüşlü, gelecek çağının insanı olmak, basiret sahiplerinin sıfatlarındandır.
Ancak tehlikeli olan hal, basiretin bağlanmasıdır. Yani gaflete düşerek, yapması gerekeni yapmayanların basireti bağlanır. Basiret bağlanınca, hakikate açılan kapılar kapanır, fikirler kısırlaşır, akıl tutulur, gönül gözü kör olur, kalp gözü sırlanır. Böylece gerçeği anlayamaz bir hale gelir. Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un dediği ‘mankurtlaşma’ (sadece sahibinin emirlerini yerine getiren köleye dönüşme) başlar.
Hakikatin farkına varamayan basiretsiz, artık tehdit ve tehlikeleri sezemez. Gaflet içinde olan bitene rağmen gerçeğe karşı gözü ve gönlü kapanır. Gönül gözü kapanınca, ferasetsiz bir şekilde gerçeklerin ve geleceğin fevkine varamaz. Tahmin ve öngörüleri isabetsizleşir. Anlayış ve sezi yeteneğini kaybeder.
Şu halde, basiret, idrak melekemizin dinamik olduğunu gösterir. Basiretle olay ve olguların içyüzü ve arkaplanı berraklaşır. Akıl, gönül ve sezgi dimağları canlanır. Basiret ehli için artık hakikati keşfetme yolu açıktır. Doğru yolu bulmak, hakikati hurafeden ayırmak, ancak basiretle mümkündür.
Nihayetinde basiret ehli, hakikat insanı olmanın ayrıcalığını iki cihanda görmeyi hakkeden kimsedir.