Haine oy vermemek büyük bir nimettir…
İnsan olabilmek için maddi ve manevi tüm nimetlere 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor. Şimdi bu hakikate başka bir pencereden bakmaya çalışacağım, yine netice aynı gerçeğe dayanacaktır…
İnsan öyle şeylere şükür etmeği unutur ki aslında o nimet diğer nimetlerin devamına da vesile olur. Allah korusun; insan hainlere muhabbet ettiği kadar vatanseverlere muhabbet edemeyebilir, bunun tersi ise ne büyük bir nimettir. Batının tüm çirkinliklerine hayran kalıp, İslam’ın ortaya koyduğu medeniyeti görmezlikten gelmek, göstermelik şekilde Kur’an’a yemin edip, ilk icraat olarak; haçlı zalimlerin yerinden yurdundan ettirdiği Suriyeli muhacire nefret kusmak, ne alçaltıcı bir ruh halidir. İşte insan kendinde böyle bir karakterin bulunmamasına ne kadar şükretse azdır. Evet, böyle bir insan olmadığımız için 'Elhamdülillâh' demek tüm insanlığı yaratana karşı bir vazifemizdir.
Hadiselere vicdanlı bakabilmeğe, hakikatin yanında yer alabilmeye insanda bulunan hücreler adedince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor. Adil davranabilmeye, affedebilmeğe, merhamet edebilmeye, mazlumun ve evsiz barksızın yediği bir lokma ekmeğe haince bakmamaya sonsuz 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor… Sahte mehdinin peşinde değil; Kur’an ve sünnet hakikati peşinde, Allah ve Resulünün razı olacağı bir şekilde hayat sürmeye gayret edebilmeye levh-i mahfuzda kayıtlı olan hayırlı şeyler adedince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor.
Hayatın insana veriliş gayesinin; kâinatın yaratıcısını tanımak ve muhabbet olduğunu, muhabbet ise ancak kullukla olduğunu kavramış olabilmeye ve yaşıyor olmaya “Hu” diyen nefesler adedince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor.
Gösteriş için, Müslümanların aklını çelmek için meydana çıkmış, bolca artistik gözyaşları dökmüş aslında kâinat münafığı olduğu bal gibi ortaya çıkmış birinin peşinden hala inatla gitmeyip, gerçek Allah dostlarını örnek alabilmeye yapılan tüm Tövbe İstiğfarlar adetlerince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor…
Vatanın ve milletin menfaatini kendi şahsi çıkarımızdan üstün tutabilmeye, münafıkların oyununa gelmemeye, zındıka komiteleri karşısında Müslüman kardeşimizle omuz omuza durabilmeye, ihtilaflardan cehennemden çekinir gibi çekinmeye geçmiş ve gelecekteki Müslümanlar adedince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor.
Çamlıca Camii'nden, Suriyeliden, ecdattan, millete hizmet eden adamlardan, Arap kardeşlerinden rahatsız olmayan iman için, gâvurla asla işbirliği ve dostluk yapılamayacağı gerçeğini gösteren Allah’a bu nimeti için, kum taneleri adedince 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor... Düne kadar İslam’ı savunup, şimdi İslam karşısında duranlarla beraber hareket edenlere oyuncak olmadığımız için, derinlerden samimice 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor.
İdeolojiye değil, millete hizmet edenlere, kibir devi olmayanlara, vatanı koltuğundan değerli tutabilenlere, emperyalizm karşısında cesurca konuşanlar ve mazlumların hakkını savunanlara çoluk çocuğumuz ve ailemizle birlikte oy verebildiğimiz için, imanla atılan hayırlı oylar sayısınca 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor.
İnsanın kendinde bulunan vatan aşkına, bayrak ve millet aşkına şuur dolusu 'Elhamdülillâh' demesi gerekiyor. Ya bu duygusu olmasaydı?...
Dünyayı yöneten alçakların, bütün vahşeti İslam coğrafyasında sergilemesi karşısında bir insanın bu hakikatleri görüp, küfrün yanında yer almaması vicdan dolusu bir 'Elhamdülillâh' gerektirir. Veee… Oyları çalan, kaydıran hırsızların ortaya çıkması büyük bir nimet olduğu için ona da kocaman bir 'Elhamdülillâh' demek gerekiyor. En önemlisi de; Bulunduğun yer Müslümanlara zarar vermiyor ise bu ne harika bir nimettir; kâinattaki yıldızlar adedince 'Elhamdülillâh'…