Hac evrensel nitelikli ibadetimizdir
Bismillahirrahmanirrahim
Bizleri, hac ibadetini görev kılarak evrenselleştiren yüce
Allah'ımıza hamd ederim. Hac gibi evrensel bir ibadeti örneklendirerek bizlere
öğreten aziz Peygamberimiz, biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed'e salât ve
selam ederim.
Aziz kardeşlerim; Bilmemiz Gerekenler genel başlığı altında
yaptığımız sohbetlerimizi sürdürüyoruz. Bu sohbetimizde “Hac Evrensel Nitelikli
İbadetimizdir” üzerinde duracak, gerekli açıklamaları yapmaya çalışacağız. Zamanımız
sınırlı olduğu için yer yer hazırladığımız metinden de aktarımlar yapacağız.
Sevgili kardeşlerim; hac Rabbimizin buyruğudur. Önce Rabbimizin
hac ibadeti ile alakalı buyruğunu açıklayalım,
Kur’ân’da Hac
Kur'an-ı Kerim'in Ali İmran suresinin 96. ve 97. ayetlerinde yüce
Mevla'mız şöyle buyurur:
“Şüphesiz yeryüzünde insanlar için kurulmuş ilk mabet/ ibadet
olunacak yer Mekke'deki Kâbe'dir.
Kâbe, giderek ünü ve ziyaretçileri çoğalan ve de insanlar için
doğrulara yönlendiren Allah'ın özgün evidir. Kâbe'de açık açık belgeler,
İbrahim'in makamı; sergilenen ihtişamı vardır. Kâbe'ye giren güvene erer.
Yoluna gücü yeten insanların Kâbe'yi hac etmeleri Allah'ın yüklediği görevdir.
Hac görevini tanımayan kişinin zararı kendine olur. Çünkü Allah zengindir, yarattığı
varlıklara ihtiyaçlı değildir.”
Aziz kardeşlerim; kısaca meâlini aktardığımız Ali İmran sûresinin
bu iki ayeti hac ibadetinin farz bir görev oluşunun delilidir.
Aziz Peygamberimiz efendimiz de bizler haccı ve özelliklerini ana hatlarıyla aktarır.
Peygamberimizin Dilinde Hac
Salât üzerine olsun, sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde; “İslam
Dîni’nin üzerinde yükseleceği temelleri beş olarak bildirir ve bu beş temelden
birinin de hac ibadeti olduğunu” açıklar. Hacca gidecekleri de şöylece yüceltir:
“ Hacca ve Umreye gidecek kişilerin sanalarının Allah'a
gönderilmiş elçileridir. Onlar dua etseler duaları kabul olunacak,
bağışlanmalarını isteseler Rabbimiz tarafından bağışlanacak olan özel
insanlardır. “
Sevgili Peygamberimiz, hac ibadetinin İslam Dîni’nin iman
esaslarına iman ve silahlı savaş anlamına cihad yanı sıra Allah'ın rızasını
kazandıracak üçüncü büyük İslami amel
olduğunu da bir soru üzerine şöylece
açıklar:
“İslam Dîni’ne iman, iman öncesindeki günahları bağışlatır. Allah
için hicret etme, hicret öncesi günahları siler ve bir de hac, hac da kul
hakları dışındaki günahlardan arındırır ve onu anasından doğduğu günkü gibi ak kılar.”
Hacda
Mükâfat ve Ceza
Aziz
kardeşlerim; Sevgili Peygamberimiz efendimizin hacca yönlendirici müjdeleyici bir
öğütleri de şöyledir:
“Kabul olunacak haccın mükâfatı başka değil, ancak Cennet’tir.”
Önemli bir aktivite ve ibâdet olup mükâfatı da büyük olacak olan
haccın mazeretsiz olarak terkedilmesi de pek azim bir günahtır. Üstelik
imanımızı bile tehdit edebilecek olan bu terk günahı ile ilgili olarak Peygamberimiz
bizleri şöylece uyarmaktadır:
“Bir Müslüman görülür bir yoksulluk, engelleyici bir hastalık
ve zalim bir yönetici ve yönetim baskısı olmaksızın, İslam dininin farz kıldığı
haccı yapmadan ölürse, o kişi iki ölüm halinden biri üzerinde, dilerse Yahudi,
isterse Hristiyan olarak ölsün, fark yoktur.”
Sevgili kardeşlerim; hac ibadeti ile ilgili temel ayetleri ve aziz
Peygamberimizin açıklamalarını kısaca sunduktan sonra şimdi de hac ibadetini
dış görüntüsü ile ilgili bilgiler sunabiliriz:
Hac İslâm’ın Özetidir
Hac İslam'ın özetidir. Hac, yüce Rabbimizin emrine mutlak
itaattir. Hz. İbrahim'den Hz. Muhammed'e kadar bütün peygamberleri ve
çağrılarını tanımaktır. Hac, tüm renkleri ve dilleri içinde insanlığı bir bütün
halinde kucaklama ameliyesidir. Hac; eş, çocuk, ana, baba ve sosyal statü gibi
tüm sevgililerimizi bırakarak, bedeni, ruhi ve maddi varlığımızla Allah'a
koşmaktır. Onunla kulluk yapılacağı üzerinde sözleşmektir. Hac, benlikten ve
beşeri duygulardan soyutlanmak, değer ölçüsü olarak yalnızca ilahi yasaları
benimsemektir.
Hac, canlılara saygıdır, bitkiler dâhil bütün yaratıklarla
barıştır. Şeytanlar ve şeytani güçlerle mücadele eğitimidir. Silahsız cihaddır,
Ferdilik içinde sosyalleşmedir. Hac ümmet şuurunu pekiştirmektir, kültürel,
iktisadi ve siyasi birliği kurmaya adım atmaktır. Hac, dış görüntüsü ile
birliğin, iç hakikati ile kıyamet gününün, evet kıyamet gününü provasıdır.
Bütün bu özellikleri içinde hac bedenî, ruhî, malî, sosyal, siyasî
ve ekonomik vasıflı bir ibadettir. Değinildiği üzere Hac dinimizin beş ana
temelinden biridir, günahlardan aklayacak ve Cennet’e yol olacak ana ibadetlerimizir.
Hac, Rabbimiz tarafından dört bin yıl önce, Hz. İbrahim'le
başlatılmış olup aziz Peygamberimiz Hz. Muhammed tarafından da aslî hüviyetine
kavuşturulmuş ibadettir.
Hac Nedir?
Güzel kardeşlerim; bu genel girişten sonra, hac nedir sualini
soralım. Hac, aziz Peygamberimiz efendimizin belirlediği Mîkat denilen
yerlerden birinde İhram’a girmekle başlayan ibadettir. Yani, haç niyet edip
Telbiye çekerek ihrama girmekle ve böylece helâl olan bazı işlemleri nefsimize
yasak kılmakla başlar. Haccın alameti ve ihramın şartı olup İslam Dîni’nin iman
esaslarını da özetleyen Telbiye zikri ve mânası şöyledir:
“Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke Lâ Şerîke Leke Lebbeyk.
İnnelhamde Vennimete Leke Velmülk. Lâ Şerîke Lek.
Buyur Allah'ım buyur/emrine amadeyim. Buyur Rabbim, senin yaratıcılığında,
yaşatıcılığında, rızıklandırıcılığında ve yasa koyuculuğunda hiç bir ortağın
yoktur. Bütün övgüler sanadır, bütün nimetler sendendir, bütün varlıklar da
senindir, senin hiçbir ortağın yoktur Allah'ım.“
Evet, hac, ihramla girmekle başlar. Kur'an'ın bildirdiği ihram
yasakları olan Refes, Füsûk ve Cidal’den
sakınmakla sürer.
Arafat Vakfesi ve Diğer Hac Görevleri
Hac, Kur'an'ımızın işaretlerine göre insanlık hayatının başladığı
Mekke'deki Arafat vadisinde yapılacak insanlık kongresine, insanlık temsilcisi
kişi olarak katılmakla devam eder. Bu katılışa Arafat'ta vakfeye durmak denir. Arafat
vakfesinden sonra Müzdelife’de gecelenir.
Kurban Bayramının ilk günü Mina'da Büyük Şeytan sembolü taşlanır. Kurban kesilerek saçlar kısaltılır
veya kesilir. Sonra da Mekke'nin
merkezinde bulunan Kâbe-i Muazzama tavaf edilir. Tavaf ile Rabbimize kulca yaşanacağının
sözü verilir. Ardından da Safa ile Merve
denilen iki mekân arasında Sa’y yapılır. Bayramın ikinci ve üçüncü günlerinde
ise Büyük Şeytan sembolü yanı sıra Orta ve Küçük Şeytan sembolleri de de
taşlanır. Haccın bitiminde Mekke’den ayrılırken de Veda Tavafı yapılır.
Sevgili kardeşlerim; Nasıl anlaşılırsa anlaşılsın, bilgi ve bilinç
düzeyimize göre nasıl yorumlanırsa yorumlansın, hac, İhramlanma’dır, Arafat'ta
vakfedir, Şeytan sembollerini taşlamadır, Kurban kesme ve Traş olmadır. Kâbe-i
Muazzama'yı Tavaf’tır ve Sa’y yapmaktır.
Haccı Anlamak İçin
Yaratılış Maceramızı Bilmek Gerekir
Ancak bu hac görevlerinin ne anlam geldiğini Kur'an zemininde
anlamaya çalışırsak haccı daha iyi kavrayabiliriz. Haccın
özüne inebiliriz. Hac yapacak
kardeşlerimiz için de daha bilinçli ve verimli bir hac yapma imkanı hâsıl olmuş
olur.
Sevgili kardeşlerim; biraz önce değindik, hac İslam'ın özetidir.
Ömrün hulasası olacak beş altı günde İslam Dîni’nin özeti olacak görevleri
yaşamaktır. Evet, hac budur. Ömrün özeti sayılabilecek günlerde, İslam'ın özeti
olarak sayılabilecek görevleri üstlenmek, böylece kültürel, ekonomik ve siyasî çok
yönlü faydalar sağlamak, günahlardan arınmak ve Cennet’e yol almaktır.
Güzel
kardeşlerim; İslam'ı, onun özetini anlayabilmek için, Kur'an'ın muhtelif
sureler ve değişik ayetlerde sunduğu yaradılış maceramızı hatırlamamız
gerekmektedir.
Ben size yaradılış maceramızı ve böylece İslam'ın özetini
açıklarken, tamamen Kur'an ayetlerine dayalı bir özet sunacağım fakat zamandan
tasarruf sağlamak için a ayetlerin orijinalini okumayacağım.
Sevgili kardeşlerim!
Şanı Yüce olan Allah ilk
insan Âdem’i halk etmeden önce, özel varlıkları olan meleklere şöyle buyurur:
Ey meleklerim, ben yeryüzünde benim emirlerimi ve yasaklarımı uygulayacak ve
uygulatacak halife bir varlık yaratacağım.
Rabbimiz, halîfe varlık olarak Hz. Âdem'i halk edeceğini
bildirdikten sonra melekler insanlardan önce yaratılmış bulunan Cân toplumunun isyanlarından
hareketle olacak şöyle derler: Ya Rab biz seni tesbih ediyor, yüceliklerle
vasıflandırıyor, sana hamdimizi sunuyor iken, Sen yeryüzünde kaos yaratacak,
düzen bozacak, kan dökecek bir varlık mı yaratacaksın/ Füsûk yapacak bir varlık
mı halk edeceksin.
Rabbimiz de onlara“ Benim bildiğimi siz bilmezsiniz “ buyurur.
(Bakara 30)
Yüce Mevla'mız İlk insan Âdem’i yaratır, insanın Füsûk yapacağını/kaos
oluşturup kan dökeceğini ileri süren meleklere şu emri verir: Ruhum’dan
değerler üflediğim Hz. Âdem’e saygı secdesine varın. (Hıcr )
Melekler secdeye varırlar ama meleklerle aynı kökenli olup secde
emrine muhatap olan Baş Şeytan İblîs’in öncülüğünde bir grup melek insana saygı secdesine varmaz. Rabbimiz,
secdeye varmayanları temsilen İblîs’e sorar: Neden emrime icabet ederek
saygı secdesine varmadın? İblis de, beni ateşten, Âdem’i topraktan yarattın,
ben ondan üstünüm, der.
Kur'ân diliyle ifade edersek Cidal yapar.
Rabbimiz de onu
aşağılayarak ve daha da önemlisi taşlanmaya mahkûm ederek huzurundan kovar.
İblis de; Rabbim! Beni Âdem’e secdeye varmadığım için taşlanmaya mahkûm ederek
huzurundan kovdun. Bana Kıyamet Günü’ne dek yaşat ki ben de sana insanoğlunun saygı
secde secdesine varılmaya layık olmadığını kanıtlayayım.
Rabbimiz de ona; sen isteğin üzere yaşatılarak / izlenecek
olanlardansın, buyurur.
Allah
u zülcelal, Âdem’i ve yarattığı eşini Cennet’e koyar ve onlara: Cennet’te yeyip
için ama şu ağaca yaklaşmayın emrini verir.
Bir diğer anlatımla, onlara yeyin için ama Refes yapmayın/cinsel
ilişkiye girmeyin, denir.
Hz. Âdem’in ve eşi Havva’nın Cennete yerleştirilmesinden sonra İblîs
Cennet’e girer. Önce Hz. Âdem’i, sonra her ikisini ikna ederek Refes yaptırır.
Yüce Mevla'mız bunun üzerine iblis ile birlikte Âdem ile Havva'yı
Cennet’ten çıkarır ve sürgüne gönderir.
Kur'an'ımızın işaretlerine göre Âdem ile Havva insanlık hayatının
başlayacağı Mekke'deki Arafat'a yerleşir. İblis de Arafat'ın yanı başındaki
Mina'da mekân tutar.
Hz. Âdem ile Havva Şeytan’ın telkinlerine boyun eğerek yaptıklarına pişman
olurlar ve şöylece dua ve tövbe ederler:
Ey Rabbimiz, biz senin buyruğunu dinlemeyerek nefsimize zulmettik. Sen bize
merhamet etmezsen, sen bizi bağışlamasan biz zarara uğrayanlardan oluruz.
Rabbimiz onların tövbe
içeren dualarını kabul eder ve onlara şöyle buyurur: Yeryüzünde hayat vereceğim
sizin çocuklarınıza, İslam dinini hayat düzeni olarak gönderdiğimde bu dine inanırlar ve ölçülerine göre
yaşarlarsa, onlar hiçbir korku duymayacak ve üzüntü de çekmeyecekler; Cennetlerin
de varisi olacaklardır. Ama İslâm dinine vucüd veren ayetlerimi yalanlayanlar
da içinde ebedî olarak kalmak üzere ateş azabına mahkûm edileceklerdir.
Sevgili
kardeşlerim; gerçekten özetin özeti bir sunum yaptım ama bilinmesini isterim
her bir cümlemiz bir âyet anlamıydı.
İslâm Dîni’nin Özeti
Güzel kardeşlerim; sizlere sunduğum bu yaradılış macerasına göre
bütün peygamberlerin ortak tebliği olan İslam dininin özeti şu görevlerden oluşur:
Allah'ın hidayeti olan İslam'ı kabul etmek,
Yeryüzünü ifsad ile başta haklar ve özgürlükleri çiğneyerek ve kan
dökerek Füsûk yapmamak,
İblis gibi Yaradan'ın buyruklarına eleştirel bir mantıkla
başkaldırıp Cidal’de bulunmamak,
Yasaklanan Refes türü ilahi buyruklara aykırı davranarak,
Cennetten çıkarılmaya neden olacak şekilde şeytanî telkinlere
uymamak, uyulursa hemen tevbe etmek.
Kader programı gereği, insanlara şer aşılama ile görevlendirilen
İblîsi ve ona bağlı cin ve insan şeytanlarını düşman bilmek…
Allah'a hamd ile O'nu
tesbih ve takdis ederek, yaradılış sebebimiz olan ibadet görevimizi yapmaktır.
İslâm’ın Özeti İle Hac Görevleri Örtüşür
Sevgili kardeşlerim, özetlediğimiz İslam'ın hulasası olan bu görevler,
hacdaki görevlerimizle bütünüyle örtüşür. Bunu içindir ki hac, ömrün muayyen
günlerinde İslam'ın özetini yaşamaktır.
İhram Yasakları Olarak Refes, Füsûk ve Cidal.
Güzel kardeşlerim; burada temel nitelikli bir bilgi vererek kısaca
konumuzu toparlayacağım. Kur'an-ı Kerim'de Bakara sûresinin 197. ayetinde İhram
yasakları olarak üç madde zikredilir: Refes, Füsûk ve Cidal. Hac için
ihramlanan kişi bu üç yasağı işleyemez.
Refes, ihramlı iken zina yapmamak,
eşle dahi ilişkiye sevişmemek ve ilişkiye girmemektir.
Füsûk, Allah'ın emirleri veya
yasaklarını çiğnemektir. Özellikle de sövme ve dövme gibi insana yönelik günah
işlememektir.
Cidal ise Allah'ın emirleri ve
yasakları üzerinde şöyle veya böyle yerici yorum yapmaktır.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra şimdi size Kur’ân’da açıklanan ve
bizim de özetlediğimiz yaratılış maceramız çizgisinde haccı size kısaca yorumlamaya çalışacağım. istiyorum.
Kişi ihramlılığı süresince hiçbir şekilde Refes yapmaz, bir diğer anlatımla eşi ile sevişmez ve ilişkiye girmez.
Hiçbir şekilde Füsûk yapmaz yani insanlara yönelik aşağılamada
bulunmaz, alay, gıybet ve iftira etmez işkence yapmaz ve öldürmez. Kendi
vücudundan bir kıl dahi koparmaz. Hiçbir canlının canına kıymaz, haram bölgesindeki
hiçbir bitkiyi koparmaz.
Yaradan'ımızın herhangi bir emri ve yasağı üzerinde Cidal yapmaz
örneğin neden faiz, zina ve eşcinsellik yasağı; niçin namaz zekât ve adalet emri
demez, yani Rabbimizin emirleri ve yasakları üzerinde olumsuz bir mantık yürütmez,
Allah'a inandığı halde Yaradan'ın koyduğu emirler ve yasaklara teslim olmayan
insanlar gibi cidal yapmaz.
Kişi hacı adayı olarak ihramlanır, açıklanan üç yasağa riayet
ederek haccın temel görevlerinden biri olan Arafat vakfesine çıkmak üzere,
kurban bayramının arefe günü Arafat'a çıkar. Arafat insanlık hayatının
başladığı yerdir. Arafat Vakfesi Hac ibadetinin
ana görevlerinden biridir. İnsanlığın temsilcileri konumunda olan
hacılarımızın iştiraki ile yapılan bir tür evrensel insanlık kongresidir ve kıyamet
gününün de bir provası gibidir.
Allah’ın Meleklerine Karşı İftiharı
Hacı adayı Âdem veya Havva olarak ihram yasakları olan refes, füsûk ve cidal yapmadan yani Âdem ve Havva gibi ilişkiye
girmeden, meleklerin yapacağını iddia
ettiği gibi insana yönelik fesat ve kan dökme türü günahlar işlemeden ve İblîs
gibi Rabbimizin buyruklarına ilişkin tartışmaya girmeden Arafat'a geldiği için Rabbimiz
tarafından meleklere karşı iftihar edilen
kullardan olur.
Arafat
vakfesinden sonra kişi bayramın birinci günü Mina'ya gelir. Mina'da, toprak
kökenli olduğu için küçümseyerekÂdem’e saygı secdesine varmayan ve böylece
cidal yapan İblîs’in sembolünü toprak ürünü küçük taşlarla taşlar. Her bir atışta
Allahü Ekber diyerek yaptığı bu taşlama ile yeryüzünün muhteşem varlığı
olan insanın özüne saygısını da sunmuş
olur. Ardından bir şükrane olarak kurban keser/kestirir, günahları sembolize eden saçlarını kısaltır
veya dipten keser. Kadınlar yalnızca kısaltma
yaparlar.
Bayramın birinci günü yaptığı açıklana görevlerin akabinde Mekke’nin merkezinde yer
alan Kâbe’ye gelir. Temel ibadetimiz olan Allah'ı yüceltme, teşbih ve
takdis ile hamd etme görevimizi temsil etmek üzere diğer müminlerle birlikte
Kabe-i Muazzama'yı tavaf eder. Sonra da ve Yaradan'a kullukla yücelmenin
sembolünü içeren Sa’y görevini de yapar ve haccını bitirir.
Hac Arınma ve Cennet’tir
Güzel kardeşlerim; İslam kişiyi günahlarından arındıracak ve Cennet’e götürecek ilahi kurumdur. İslam'ın
özeti olduğu Hac da için aynı sonuçları verir. Nitekim Peygamberimiz bir
hadislerinde “Kim haccın yasaklarına riayet ederek hac yaparsa(kul
hakları müstesna)anasından doğmuş günkü gibi günahlarından aklanır” buyururken
bir diğer hadislerinde de şu müjdeyi verir: “Kabul olunacak haccın mükâfatı
ancak Cennet’tir”
Haccın Olması Gereken Dünyevî Faydaları
Sevgili kardeşlerim; hac faydaları âhiretimiz için olduğu kadar
dünyamız için de olan/olması gereken muhteşem bir ibadettir ama biz haccın
anlatımında bu yöne değinmiyoruz. Oysaki Yüce Rabbimiz, Hac suresinde “İnsanlar
hacca gelsinler de kendi menfaatlerine şahit olsunlar…” buyurmakta ve Müslümanlar
olarak kişisel, toplumsal ve de evrensel düzeyde sağlamamız gereken faydalara dikkatlerimizi
çekmektedir. (Hac 28)
Hac ibadettir. Bir mahşer provasıdır ama Müslümanlar için ilmî, siyasi,
kültürel ve ekonomik, bütün bu hayati alanlarda büyükçe faydaların
sağlanabileceği, sağlanabilmesi için
gerekli atılımların yapılması gereken bir kurumdur.
Güzel kardeşlerim; hac ibadetini ne kadar anlatırsak anlatalım. Bu
45 dakikalık, konuşmayı saatlere iblağ etsek dahi hac yapmadan haccı
kavramamız, içselleştirebilmemiz mümkün değildir.
Şartları tahakkuk ettiğinde ertelemeksizin mutlaka hac kararı
almanızı yı tavsiye eder, Hacla taçlanacak sağlıklı bir ömür niyaz ederim sevgili
kardeşlerim.