HaberTürk ilahiyatçı arıyor
KURBAN bayramı, büyük oranda ilahiyatçıları ilgilendiren boyutlarıyla kurban ve bayram konusundaki tartışmalarla geçti. Bu tartışmalarda da, medyanın ne kadar yerli ve bu topraklara değmiş olduğunu (!) anladık. Hala süregiden bir şey varsa; o da kendi kendisini sömürgeleştirme faaaliyetinin devam ediyor olmasıdır. Mesela; Kurban bayramı günlerinde sabah magazini programlarında kırmızı etin zararlarını dinledik. Ama bu kanallar gece alemlerindeki içkinin ve yanında meze olan etlerin zararlarını nedense anlatmazlar. Kurban bayramı günlerinde, hayvanların tam kesilirken zumladıkları görüntüleri çevre kirliliği olarak tekrar tekrar gösterirler; ama gece alemlerinde insanların bıraktıkları tonlarca çöpü yazmazlar.
Kurban bayramının bu seneki tartışma konusu; hangi gün kurban bayramı olacağı ile Zekeriya Beyaz'ın literatüre kazandırdığı (!) ayakkabıdan kurban olur mu idi. Bayramda haber izlerken bir kanalda, "İlahiyatçılar kurban konusunda ikiye bölündü" diye bir haber geçti. Seyrettim; ilahiyatçı diye verdikleri isimlerden birisi Oğuzhan Asiltürk, diğeri de, İsmail Nacar. Bunlardan hangisi ilahiyatı ilmi temellerde konuşabilecek bir altyapıya sahip? Yani konuyla ilgili bir haber yapacaksınız; haberde alanın uzmanlarına sormuyorsunuz. Peki ne öğrenmeyi hedefliyorsunuz?
Bayramda bir tanıdığım telefon etti; Habertürk'te kurban tartışılıyor, bir bak ne diyorlar diye? Kanalı açtım; Fatih Altaylı'nın yönetiminde Zekeriya Beyaz, Muhammet Nur Doğan ve Ali Murat Daryal hoca. Muhammet Nur Doğan zaten ilahiyatçı değil. (bu ilahiyatçı lafına da pek bir sinir olurum; bu da ayrı bir mesele) Özellikle ilahiyat konularında ekranda arz-ı endam etmesi biraz gereksiz. Aslında ilahiyat konularındaki davetlere, nazikçe "hayır" demesi gerekir. Çünkü onun uzmanlık alanı değil. Altaylı ise, programın yöneticiliğini aşarak, ilahiyat konularında görüş bildirmekten çekinmedi. Maşaallah herkes ilahiyatçı kesilmiş. Zekeriya Beyaz'ı ise ilahiyatçı diye ciddiye almak ne derece mümkündür? Bunların içerisinde konuyla ilgili konuşabilecek tek kişi, Ali Murat Daryal hocadır. Şimdi burada niyet; bir kör dövüşü yaptırmak değilse nedir?
Kurban Bayramının son gününün gecesinde yine Habertürk'de bir programda Murat Bardakçı'nın yönetiminde Erhan Afyoncu ve tanımadığım bir kişinin katılımıyla gerçekleşen bir program vardı. Program aslında tarih üzerine. Fakat girişte Erhan Afyoncu başta olmak üzere katılımcılar, Kurban tartışmalarında Diyanet'in açıklama yapma bakımından zayıf kalmasından ve Türkiye'deki ilahiyatların ne işe yaradığından dem vurdular. Afyoncu, tartışmalarla ilgili bu konularda konuşma yapmanın kendilerine kalmaması gerektiğini söylediğinde, kanaatimce haddini bilen güzel bir davranışta bulundu.
İlahiyat, önemli bir meseledir. Tabii ki herkesin ilahiyatçıları eleştirme hakkı vardır ve bu yapılmalıdır. En başta ben, İlahiyat Fakültesi hocası olarak ilahiyat ve ilahiyatçılarla ilgili eleştirileri yapıyorum. Onların bütün insanlık sorunlarıyla ilgili olmalarını; herkesle kesişme noktalarını artırmalarını, hasılı; daha etkin ve müdahil olmalarını bekliyorum. Teferruatlarda boğulmalarını hazmedemiyorum. Çünkü insanlığın varoluşsal sorunları var. Ama bu memlekette sanki herkes görevini layıkıyla yapmış da, bir tek ilahiyatçılar sorunlu gibi davranılırsa, buna itiraz etmek de elzemdir. Bu ülkede yalan söyleyen gazete ve gazeteciler var. Şehirlerin silüetine bir bakın; bunu yapan mühendisler, müteahhitler ve belediyeler ile ilgili ne düşünürsünüz? Vesaire vesaireu2026 Ancak iki üç tane dini kitap okuyup da ahkam kesmek, ilahiyat konuları üzerine konuşmak, en hafif tabiriyle haddini bilmezliktir. İrfan ehli ceddimiz ise "İslam'ın şartı beştir; altıncısı da haddini bilmektir" diye boşuna söylememişler.
Burada asıl sorulması gereken soru şu: Habertürk (aslında birçok televizyon kanalı), niyetinde samimi ise, insanları din konusunda ilmi temellere dayalı ve seviyeli bir şekilde bilgilendirmek istiyorsa, içinde bulunduğumuz şehirde bu işi yapacak ilahiyatçılar var. Onlardan birini davet edin ve tartışmalar konusunda insanların kafası netleşsin. Bir kere televizyon kanalları bunu yapmak istiyor mu? Hiç sanmam. Onlar reyting kaygısıyla ekranda tuhaf şeyler söyleyecek, birbiriyle kavga edecek, kamuoyunun dikkatini çekecek kişiler arıyorlar ve aslına bakılırsa, bulmakta da zorlanmıyorlar.
Yani diyeceğim şu ki; Habertürk (ve aslında diğer kanallar da) ilmi temellerde konuşacak ciddi ilahiyatçılar arıyorsa, onları doğru yerlerde aramalıdır. Nihayetinde herkes aradığını bulur; gerçekten onu arıyorsau2026