H a y a t ı n a n l a m ı
Kendi isteğimizle gelmediğimiz dünyadan istemesek de gideceğiz. Peki biz niçin hayattayız ve neden dünyaya geldik?
Kendimizi dünyada çok önemli bulabiliriz. Ancak kainatın devasa büyüklüğünü göz önüne alırsak, madde ve enerji bileşiminin sadece minicik bir noktasıyız. Hayatımız sona erdiğinde az sayıda insan bizi hatırlar; en fazla kendi hayatları süresince. Kitap yazmış olsanız bile katkılarınız bir süre sonra unutulup gider.
Kendini dünyanın merkezi gören, havasından yanına yaklaşılmayan sayısız insan geldi, yaşadı ve toprağın altına girdi. Bizi de aynı akıbet bekliyor.
Zaten kainat da sonu gelecek bir noktada. Bilim adamları insanlığın, dünyanın ve güneşin de yok olacağını söylüyorlar. Herhalde kıyamet dediğimiz, dinimizin sözünü ettiği hadise bu.
Öyleyse hayatın anlamı nedir? Sorunun cevabını ne bilim ne felsefe verebilir. Ancak Allah'ın varlığını kabul etmekle zihnimiz aydınlanır, kalbimiz O'na teslim olmakla rahatlar. Yoksa başka bir açıklama yapmak mümkün olmaz.
MARMARİS KATİLLERİ
Sayın Cumhurbaşkanımızın geldiği etkinliklerde genellikle orada olurdu. O'nu çok sevdiği ve samimiyetle koruma görevi yaptığı belli oluyordu. Kendisiyle selamlaşır, ayak üstü de olsa bir çift laf ederdik.
Cumhurbaşkanımızın yakın koruması Mehmet Çetin'den söz ediyorum. Güler yüzlü, beyefendi biriydi.
Derken 15 Temmuz darbe girişimi esnasında yine Cumhurbaşkanımızı koruma vazifesi için onunla beraber Marmaris'te iken hainler otel baskını sırasında Mehmet Çetin'i şehit ettiler. Kahramanca çarpışarak can verdi.
Şimdi Muğla'da bu katil ihanet çetesinin yargılanması sürüyor. STK'lar mahkemeye katılma çağrısı yapıyorlar. İnanın vaktim olsa gider, hiç olmasa hainlerin o acınacak durumunu gözler, yüzlerine tükürmemek için kendimi zorla engellerdim.
Her Marmaray'a Yenikapı girişinden binsem Rahmetli Mehmet Çetin bana tebessüm ederek bakıyor ve adeta diyor ki, "Ben cennetteyim, artık hainlerle mücadele sırası sizlerde."
Mevla rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.