Güvenmeli miyim?
Birlik
düşüncesinin ve uygulamalarının en vazgeçilmez unsurlarından biri de güven
duygusudur. Birliğe çağırana da, çağrılana da güven duyulması, insanı birlik
konusunda derinden etkiler.
Güven
duygusu doğuştan gelen ve sürekli olarak yaşanmak istenen bir duygudur.
Bebeklerin tek başına yaşamaları mümkün görünmediği için mutlaka anne babaya
veya bir yetişkine ihtiyaçları oluşur. Bunlar tarafından ihtiyaçları
giderildikçe güven duygusunun temelleri atılmış olur.
İnsanlar
bir araya geldiklerinde tanıdıklarına dair bir güven duygusu kodu
barındırırlar. Ancak tanımadıkları birilerine denk gelince “acaba güvenmeli
miyim?” sorusunu da sormadan edemezler.
İnsanların
kendilerinin güvenilir olması ve başkalarına da güvenmesi iyi bir hayatın baş unsurlarındandır.
Güven duygusu birçok kapıyı açar. Sınırsız sayıda kolaylıklar sağlar.
Güven duygusunun en büyük parçası ahlaktır. Elinden ve dilinden güvende olunması bu ahlakın özeti
gibidir. Kötülüklerinden emin (zarar vermez) olunan ve kendisinden iyilik
umulması bu ahlakın yaşayan hali olarak devam etmelidir.
Verdiği
sözleri tutması, adaletle davranması, insanlar, toplumlar, kurumlar arasında
fark gözetmemesi, bütün güçlüklerine rağmen uzlaşma konusunda sarsılmaz bir
irade ve azmi olması…
Bütün
ahlaki kıymetleri üzerinde taşıyanlara insanlar güven duyarlar. Güven
duydukları ile de her yola baş koyabilir, beraber iş yapabilme gayreti
gösterirler. Güven duygusunun sağlam olmadığı bir toplumda birlik tam anlamıyla
sağlanamaz.
Güven
duygusunun ikinci parçası bilgi ve beceridir. İnsanlar, başarı derecesi kadar
insanlara güvenirler. Bilgi ve becerisi ile ne kadar iyi ve ne kadar faydalı
işler başardıklarına şahit oldukça güven duyguları artar. Tam aksi durumda da
güven duyguları azalır.
Yine
insanlar, bilgi ve becerileri nezdinde başarı derecesi kadar bir siyasetçiye
güven duyarlar. Siyasetçinin söylediği ve yaptıkları başarı doğuruyor mu, fayda
sağlıyor mu sorularının cevaplarını olumlu manada hayatlarında görmek isterler.
Gördükçe de siyasetçilere olan güven duyguları artar.
Bu konunun daha kolay anlaşılması için,
başarılı cerrah örneğini verebiliriz. Doğru teşhis, en düşük risklerle
operasyon gerçekleştirme bilgisi ve becerisi, bir cerraha duyulan güvenin
aslını oluşturur.
Cerrahın kişisel özelliklerinden çok,
başardıkları güven duygusunu oluşturur.
Siyasete
yeni girecekler için kişisel özellikler önemlidir. Siyasete girdikten sonra
gösterdiği başarılar ve ahlakı, siyasetçinin güven ölçüsüdür.
İnsanlar, başarılı olan siyasetçinin başarı durumlarına göre ahlaklarına göre o siyasetçiye bir onay verir ya da vermez. Siyasetçinin tüm insanlardan onay alabilmesi için olmazsa olmaz şart, yaptığı işte sahip olduğu başarı ve güzel ahlakıdır. Başarısı ve güzel ahlakı olan siyasetçiler, birlik kurmada diğerlerine nazaran daha aktif ve sonuç odaklıdırlar.