Güvenlik Korucuları mı değerli, yoksa PKK'lılar mı değerli?
Bitlis
Tatvan'da PKK ile çıkan çatışmada, Güvenlik Korucusu Cihat Çelik (3 Haziran)
şehit oldu.
Yine Siirt’te PKK ile çıkan çatışmada,
Güvenlik Korucusu Mehmet
Babat (10 Haziran) şehit oldu.
Korucular yıllardır, memleketin birlik ve
beraberliği için şehit oluyor.
Son
bir haftada içinde 2 Güvenlik Korucusu ŞEHİT oldu. Yaralananlar da var.
Her
zamanki gibi korucu şehitler çok az kişinin dikkatini çekti.
AK
Parti, BBP ve MHP genel olarak bu sınavı geçiyor.
HDP
zaten Güvenlik Korucularını; öldürülmesi gereken hain, işbirlikçi, düşman
olarak görüyor.
HDP’den,
Güvenlik Korucularını şehit eden PKK’ya ses çıkarmasını, aklı başında kimse
beklemiyor zaten.
*
Siyasi partiler
ve Güvenlik Korucuları
Güvenlik
korucularının şehadetinden sonra, muhalefetteki parti liderlerinin tavırlarını
bekledim.
Şehit
olan Güvenlik Korucuları ile ilgili olarak, bir mesaj bile yayınlamadılar.
Partiler
neden var?
Memlekete
hizmet etmek için var.
Proje
üretmek için var.
Memleketin
sorunlarını çözmek için var.
*
Bunlar mı
terörle (PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, …) mücadele edecek?
Parti
başkanları;
Kemal
Kılıçdaroğlu,
Meral
Akşener,
Gültekin
uysal,
Fatih
Erbakan,
Temel
Karamollaoğlu,
Ali
Babacan,
Önder
Aksakal,
Ahmet
Davutoğlu,
Muharrem
İnce,
Öztürk
Yılmaz,
Mustafa
Sarıgül,
…
Belediye
başkanları;
Ekrem
İmamoğlu,
Mansur
Yavaş,
Zeydan
karalar,
Tunç
Soyer,
...
CHP,
İYİ Parti, … gibi partilerin milletvekillerinin büyük çoğunluğu, … şehit
korucular için, bir mesaj bile paylaşmadılar.
*
Şehitler
arasında ayrımcılık yapıyorlar
Bazıları
da Güvenlik Korucuları ile asker ve polisler arasında ayrımcılık yaparak mesaj
paylaşıyor.
Güvenlik
Korucuları şehit olduğunda, bir mesaj (dahi olsa) paylaşmayan bakanlar bile
var.
Milletvekillerinin
çoğu da öyle.
Askerler
ve polislerle ilgili anma mesajları yayınlayanların bazıları, Güvenlik
Korucuları ile ilgili mesaj paylaşmıyorlar.
*
Korucular zenci
mi, üvey evlat mı?
Aynı
çatışmada şehit olan Güvenlik Korucularının bile ismini anmıyorlar.
Hatta
bu konuya dikkat çekmek için uyardığım çok sayıda kişi; milletvekili, belediye
başkanı, gazeteci, yazar, …, beni twitter’dan engelleme yolunu seçtiler.
CHP milletvekili Ali Mahir Başarır’a, “neden şehit Güvenlik
Korucuları ile ilgili bir mesaj paylaşmadınız, korucular şehit (insan) değil mi?”
dediğim için, kendisini uyardığım için, Ali bey beni twitter’dan engelleme
yolunu seçti.
*
Gelelim İzmir
provokasyonuna
17 Haziran tarihinde, HDP (PKK)'nin
İzmir il binasına düzenlenen silahlı saldırıda, Deniz Poyraz isimli bir
kadın öldürüldü.
Ben de bu saldırıyı kınadım ve
kınıyorum.
Nereden bakılırsa bakılsın, tam bir
provokasyon girişimi.
Özellikle MHP’yi zor durumda bırakmayı
amaçlayan bir provokasyondu.
Devlet Bahçeli hemen olaya müdahale
ederek, provokasyonu kınadı ve
“HDP binasına saldırı emri verenler,
kapalı devre faaliyet içinde olanlar, alacakaranlık ortamdan nemalananlar, el
ovuşturanlar, eylemin rotasını çizenler, kamçılanan toplumsal gerginliği
kırılma noktasına kadar bükmeyi amaçlayanlar tespit, teşhir ve tecziye
edilmelidir.” Diyerek olayın araştırılmasını ve açığa çıkmasını istedi.
AK Parti’den de çok sayıda kınama
mesajları oldu.
İktidar bu provokasyonda üzerine düşeni
fazlasıyla yaptı.
*
Sedat Peker bile mesaj attı.
İzmir provokasyonundan hemen sonra bir
kınama yarışı da başladı.
Ne var ki; HDP il binasına yapılan
saldırıyı kınayan; Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, … diğer parti liderleri,
milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, yazarlar, … Güvenlik
Korucuları şehit olduğunda bir mesaj bile yayınlamıyorlar.
Bir Kürt eğer PKK’lı ise, muhalefet için
çok değerli oluyor.
Bir Kürt eğer PKK’ya karşı ise,
muhalefet için çok değersiz oluyor.
Muhalefet bu şekilde hareket ederek,
hangi (PKK, FETÖ, DEAŞ) terörü bitirebilir?
Böyle bir muhalefet, Türkiye’yi
bölünmek, parçalanmak dışında bir yere götürebilir mi?
*
Diyarbakır Hani provokasyonu
18 Haziran tarihinde ise; AK Parti Hani
(Diyarbakır) ilçe binası molotoflarla yakıldı.
Yine aynı şekilde; parti liderleri,
milletvekilleri, belediye başkanları, gazeteciler, yazarlar, … HDP’yi kınamadı.
Hatta PKK’yı bile kınayanlar çok az sayıda kaldı.
PKK’ya bir saldırı olduğunda kınama
yarışına girenler,
PKK saldırı yapınca kınamaktan kaçıyorlar.
*
Bir çifte standart var.
PKK (HDP)’yı destekleyerek; Türkiye’yi
kaosa, bölünmeye, parçalanmaya götürenler, özellikle muhalefet tarafından el
üstünde tutuluyorlar.
Dilek İmamoğlu ile Selvi Kılıçdaroğlu,
PKK’lı Pervin Buldan ile tiyatro izleyip keyif yaparken,
PKK’lı Başak Demirtaş’ın doğum günü
partisinde eğlenirken,
Çocukları yetim kalan Güvenlik Korucularının
dul eşleri yas tutuyor.
Güvenlik Korucularının çoğunun; dayısı,
yakını, akrabası, komşusu, halası, teyzesi, amcaoğlu, dayıoğlu, … PKK’da
olanlar var.
Yani Güvenlik Korucuları; memleket Yugoslavya,
Irak, Suriye, … gibi parçalanmasın diye, Suriyeliler gibi perişan olmayalım
diye, kendi akrabasıyla/akrabalarıyla çatışmalara giriyor, akrabasını
öldürüyor, akrabası tarafından şehit ediliyor.
Ama CHP, İYİ Parti, … Kemal Kılıçdaroğlu,
Meral Akşener, … gazeteciler, yazarlar, milletvekilleri, … koruculara hiçbir
değer vermiyor.
Hayvanlar için mesaj atıyorlar.
LGBT için mesaj atıyorlar.
Köpek (İT), kedi, kaplumbağa, … için
mesaj atıyorlar.
Ama, memleket için canını feda eden
Güvenlik Korucuları için bir mesaj bile atmıyorlar.
Meral Akşener bu süre içerisinde
twitter’dan; Peyami Safa, Cemil Meriç, Dündar Taşer, Hamdullah Suphi Tanrıöver,
Cengiz Aytmatov, Aybüke Yalçın’ı anarken, Güvenlik Korucuları ile ilgili hiçbir
anmada bulunmadı.
CHP yöneticileri; İbrahim Kaypakkaya,
Deniz Gezmiş, Nazım Hikmet, … gibileri anma yarışına girerken,
memleket için hayatını feda eden,
çocuklarını yetim bırakan, eşlerini dul bırakan Güvenlik Korucuları ile ilgili
bir anmada bile bulunmuyorlar.
*
Korucular mı değerli, yoksa PKK’lı Selahattin ve
Başak Demirtaş mı?
Muhalefet, duyarsız.
Muhalefet, aydınlar, gazeteciler, belediye başkanları,
milletvekilleri, ne için mücadele ediyorlar?
Sorsan: “Memleket için, vatan için,
Türkiye için mücadele ediyoruz.” diyecekler.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ekrem
İmamoğlu, gibiler için;
Memleket için canını feda eden Güvenlik
Korucuları mı değerli, yoksa; PKK’yı destekleyen, PKK’lı Selahattin Demirtaş,
Pervin Buldan gibiler mi değerli?
Dilek İmamoğlu ve Selvi Kılıçdaroğlu gibiler
için;
PKK (HDP) ile çıkan çatışmalarda dul
kalan Güvenlik Korucularının eşleri mi değerli, yoksa PKK’lı Başak Demirtaş,
Pervin Buldan gibiler mi değerli?
Muhalefetin bu soruyu cevaplamasının zamanı
artık gelmiştir.
PKK’yı destekleyen Kürtlerden mi, yoksa
PKK’ya karşı mücadele eden Kürtlerden mi yanasınız?
*
Münafık Korkaklarla yol yürünemez
FETÖ,
PKK, DEAŞ, MAFYA, DHKP-C gibi terör örgütleri ile mücadelede geri duranlar,
korkanlar, terörle nasıl mücadele edecekler?
Sadece
muhalefette değil, AK Parti ve MHP’de siyaset yapan çok kişi (FETÖ, MAFYA), terörle
mücadelede çok korkak davranıyor. Riske girmiyorlar. Rahatlarını bozmuyorlar.
Açıkçası, siyasi münafıklık yapıyorlar.
PKK
söylemleriyle siyaset yapanlar mı dersin, FETÖ söylemleriyle siyaset yapanlar mı
dersin, …
maalesef
özellikle AK Parti’de böyleleri çok sayıda var.
2023’e
giderken; terörle mücadelede cesur
olmayanla ve tavrını açıkça ortaya koymayan münafıkların tamamı tasfiye
edilmelidir.
PKK,
MAFYA, FETÖ konusunda geride duranların tamamı tespit edilmelidir.
Yarın
PKK, FETÖ, MAFYA güçlenir, tekrar eski gücüne kavuşur, ben sonra ne yaparım
korkusuyla hareket eden herkes tasfiye edilmelidir.
Dertleri
tatil yapmak, ihale almak, rahatını bozmamak, riske girmemek, … olan bütün
münafıklar tasfiye edilmelidir.
Aksi
halde Cumhur ittifakı da, Türkiye’de (bırakın uzun vadeyi, orta vadede bile)
çok şey kaybeder.
Hiç
kimse; PKK, FETÖ, MAFYA, eski gücüne kavuşabileceğine asla ve asla
inanmamalıdır.
Buna
inan, bundan korkan, gelecek korkusu taşıyan kim olursa olsun, derhal tasfiye
edilmelidir.
Terörle
mücadele, cesurlarla, kaçmayanlarla, inananlarla yapılır.
Çıkarcı, korkak münafıklarla yapılamaz.