Güreş ve Türk sporu
BİZ biliyoruz ki, güreş sporu Türklere ait bir spor dalıdır. Orta Asya'dan beri Türklerin yolculuğuna eşlik eden güreş sporu dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bugün yeryüzünde güreşi seyrediyorsak ve bununla gurur duyuyorsak, bu sporun bizi anlatmasından, bizi adres göstermesinden dolayıdır.
Türk ulusunun kuvvetini, manevi varlığını ve bütünlüğünü gösteren güreş sporu yeryüzünde vazgeçilmez spor dalı haline gelmiştir. Ancak diğer ülkelerde gördüğü değeri, ata sporumuz güreş bizde yeterince gündeme oturmuyor. Futbol bütün spor dallarına meydan okurcasına bütün kareyi dolduruyor.
Güreş disiplini, mertliği ve yardımseverliği temsil eder. Futbol bütün kareyi doldurunca ata sporumuz güreşe yer kalmıyor. Nitekim bunu Sırbistan'da gördük. Gazetelere baktık, şampiyonadan söze ve yazıya rastlamadık. Merkez medya şampiyonadan söz etmiyordu ve diğerleri ise birkaç satırla geçiştiriyordu.
Halbuki güreşçilerimiz fırtına gibi esiyordu. Erkeklerde 97 kilo finalinde Rus rakibi Anzor Boltukaev'i 4-2 yenen Rıza Yıldırım altın madalyanın sahibi oldu. 74 kiloda mücadele eden Soner Demirtaş, Azeri Sülaymanov'u devirerek altın madalyaya ulaştı. Kadınlar 75 kiloda Yasemin Adar, Macar Nemeth'i teknik üstünlükle geçerek 2. kez mutlu sona ulaştı. Erkekler serbest stil 125 kiloda Taha Akgül altın madalya kazandı.
Spens Salonu'nda yapılan günün son yarışmasında vaktinden önce Azerbaycanlı rakibini yendi. Ayak tarak kemiğindeki sakatlığa rağmen organizasyona katılan milli sporcu, kariyerindeki 5. Avrupa şampiyonluğunu kazandı. Yarışmadan sonra Türk bayrağı ile seyircileri selamladı.
Avrupa Güreş Şampiyonasında grekoromen stil 130 kiloda Rıza Kayaalp altın madalyanın sahibi oldu. Sırası ile Slovak, Gürcü ve Alman rakiplerini yenen 27 yaşındaki sporcu finalde şampiyon Macar Balint Lam ile karşılaştı. Maçı 4-3 puanla kazanan Rıza şampiyon oldu. Rıza Kayaalp üst üste altıncı, toplamda ise 7. kez Avrupa şampiyonluğuna ulaştı.
Türkiye, beşinci gün sonunda 5 altın ve 2 bronz madalya sahibi oldu.
Şampiyon güreşçilerimiz şanlı Bayrağımızı göndere çektirdiler, İstiklal Marşımızı dinlettiler. Göğsümüz kabardı, gözümüz parladı, gurur duyduk. Uzun yıllardan beri bu manzaraya hasrettik. Bu mükemmel tabloyu bize yaşatan aslan yürekli vatan evlatlarına teşekkür ediyoruz.
Haftanın önemli maçında Beşiktaş ile Fenerbahçe berabere kaldı. Bize göre Beşiktaş şampiyonluğu haketti. Başakşehirspor'un şaşırtıcı sonuç alması da göz ardı edilmemelidir. Trabzonspor'da düşüş söz konusudur.
Biz daha çok Türk çalıştırıcıların rekabetine dikkat çekmek istiyoruz. Şenol Güneş'i, Abdullah Avcı'yı, Ersun Yanal'ı selamlıyoruz.
Bir dileğimizi tekrar dile getirelim. Giresun Bulancak İnece Köyü'nde ve diğer yörelerde orman arazisi diye fındık bahçeleri vatandaşın elinden devlete geçti. Vatandaşlar dedelerinden yadigar olan tarım arazilerini almak istiyorlar. Bunun bedelini de ödemeyi üstlenirler. Bunun için saygıdeğer Devlet adamı, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'den yardım diliyoruz.
Biz futbolu konuşurken güreşi unutuyoruz. Güreşe gerekli devlet desteği artırılarak devam etmelidir.
Sonuç: "Ata sporumuz güreş uluslaşma noktasında en önemli araçlardan birisidir ve çocuklarımıza gururla anlatılmalı, öğretilmelidir."