Gurbetçiler, Ülkesini Batı'ya Şikayet Eden Anlayışı Reddediyor
Bir hafta İngiltere'deydim. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) yetkilileri ile bir araya geldik. Çalışmalarını dinledik, saha çalışmalarını yerinde gözlemledik, UETD yetkilileri aracılığıyla gurbetçilerimizle bir araya geldik. UETD Kadın ve Gençlik Kolları ile etkinliklere katıldık, esnaflarımızı ziyaret ettik, kadın ve gençlik buluşmalarıyla gurbetçilerimizle istişare etme imkanı bulduk.
Gurbetçilerimiz Türkiye'ye karşı kullanılan tüm kartları görmüşler. Ayağa kalkan Türkiye'yi zayıflatmak için sahneye konulan oyunlardan da gurbetçilerimiz haberdar. Irkçı politikaların amacını gurbetçilerimiz, "Batı artık yalnız değil. Türkiye ekonomisi ve demokrasisiyle Batı ülkelerinin en ciddi rakibi.. Halk oylaması sonucundan çıkacak "Evet" sonucu istikrarı sürdürecek, yeni kalkınma hamleleri Türkiye'nin elini güçlendirecek. Bu Batı'nın işine gelmiyor. Kendilerine bir rakip istemedikleri gibi istediklerini alabilecekleri eski Türkiye'yi geri istiyorlar. Bunun yolunun da halk oylamasından geçtiğini düşünerek "Hayır" kampanyalarına destek veriyorlar" değerlendirmelerinde bulunuyorlar.
Her ziyarette konuşmalarına Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın dik duruşunun kendilerini gururlandırdığını, bu gururla bulundukları ülkede onurlu bir duruş sergilediklerini ifade eden gurbetçilerimiz, "Türkiye güçlendikçe biz daha rahat ediyoruz. Türkiye geleceğe daha kararlı adımlarla yürüdükçe biz kendimizi daha fazla güvende hissediyoruz. Dinleniyoruz. Konuşuyoruz. Anlatıyoruz. Eskisi gibi yok sayılmıyor, haklı taleplerimizi gündeme getirip kazanımlarla yolumuza devam ediyoruz. İşte bunun için "Evet" diyoruz" görüşünde buluşuyorlar.
Muhalefetin Türkiye'yi yanlış anlattığını, resmettiğini, hatta rant uğruna şikayet ettiğini ifade eden gurbetçilerimiz, "Son süreçte biz burada muhalefetin attığı yalanları temizlemekle meşgulüz. Öne sürdükleri iddialar yüzünden biz buralarda zor durumda kalıyoruz. Kullandıkları akıl dışı yöntemler burada yabancı bürokrasi tarafından karşımıza getiriliyor. Medya zaman zaman muhalefetin tamamıyla yalan açıklamalarından yola çıkarak bizleri bile hedef gösteriyor. Açıkçası muhalefet 'İslamofobi'ye hizmet ediyor. Batı'nın ırkçı politikalarına materyal üreten bir muhalefet anlayışı ikili ilişkilerimizi hatta nadiren de olsa yabancılarla olan komşuluk ilişkilerimizi olumsuz etkiliyor. Muhalefet cephesinden gelen milletvekillerimizin etkinliklerine de katılıyoruz. Kürsüden Türkiye'ye yönelik Batı'dan yönlendirilen haksız eleştirileri boşa çıkartmak yerine, kelimeleri silah olarak kullanıp, insanları kendi doğrularına zorluyorlar. Misafir olarak toplantılara katılanlarda yanlış bir Türkiye algısı meydana getirip, buradaki basına verdikleri demeçle ülkemizi topyekun karalıyorlar. Söz konusu programlarda kendilerine soru sorduğumuzda ise anında bizi ötekileştiriyor, cevap yerine ithamlarla karşılık veriyorlar. Kendileriyle paylaşacağımız var ise bile susuyoruz. Bize sessizce o ortamı terk etmek düşüyor. Çok üzülüyoruz. Bu öfkenin nedenini anlamıyoruz" diyorlar.
Maalesef durum böyleu2026
Ama gurbetçilerimiz yaşadıklarını sadece anlatmıyor, not ediyor ve ülkesini Batı'ya şikayet eden anlayışı reddediyor. Halk oylamasına bu bilinçle hazırlanan gurbetçilerimiz, daha adil bir dünyanın güçlü Türkiye'nin hamleleriyle inşa edileceğini görüyor. Güven ve istikrar barındıran siyasal sistemin; güçlü ekonomi, üreten ekonomi, büyüyen ekonomisiyle, sınırları aşan güç olacağını bilen gurbetçilerimiz "Kararımız Evet" diyorlar.
Muhalefete biz de Üstad Cemil Meriç'in sözüyle sesleniyoruz: "Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını "yaşanmaz"laştıranlardır."