Gurbet Kuşları!..
Sayın Cumhurbaşkanı, insanımızı "hesabu00ee" değil, "hasbu00ee" olmaya çağırıyoru2026
"Sosyal ve kültürel iktidar noktasında sıkıntılar var!" diyoru2026
"Eğitim ve kültür alanlarında" arzu edilen noktaya gelinemediğini vurguluyor.
Kongre'deki akıl almaz dağınıklığı, şuursuzluğu gördüğündeu2026
Rahmetli Ziya Paşa'yı anıyor:
"Eyvah bu bazu00eeçede bizler yine yandık;
Zu00eera ki ziyan ortada bilmem ne kazandık!"
Bir vakitler, böyle şeyler pek söylenmezdi.
Bir vakitler, hep birlikte mücadele edilirdiu2026
İnsanımız bir vücudun uzuvları gibiydi.
Bir uzvun acısını bütün vücut hissederdi.
"Bir şeylerin değişmesi" için hemen herkes üzerine düşeni yapmaya çalışırdıu2026
Şimdi iseu2026
"Cam Filmi"nden "TEOG"una kadaru2026
"Akademisyen"inden "Marş Bestesi"ne kadaru2026
İrili ufaklı ne kadar iş varsau2026
Ne kadar mesele varsa, neredeyse hepsi "bir kişi"nin omuzlarındau2026
Allah kolaylık versin.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın nice konuşmasında "geçmişe özlem"den derin izler var.
Doğrusu ben de çok özledim o eski günleri!..
Niceleri aklımda;
O yıllarda, bütün "ekran tartışmaları"ndan "galip" çıkardık!..
Üzerimizde bin türlü baskı, tehdit olduğu haldeu2026
Doğruları eğmeden, bükmeden, kıvırmadan ve tabii "edep dairesinde" dile getirirdik!..
"Şer odaklarından" çekinmezdik asla, dostlarımız da hep yanımızdaydıu2026
Bizi "yalnız" bırakmazlardı...
Dünyevu00ee beklentileri yoktu bizden, olamazdı zaten!..
Şimdiu2026
Ekranlara bakın da anlayın umumu00ee manzarayıu2026
"Belli kanallarda" yer bulan tartışma programlarının "Yerli ve Milli" tarafına yerleştirilen zatlardan bazılarının iftiralar karşısında nasıl da sindikleriniu2026
"Yanlış anlaşılma" ya da "bir daha çağrılmama" korkusuyla, lafı nasıl da eveleyip geveledikleriniu2026
Her programda nasıl da "kum torbalarına" döndürüldüklerini görmemek ne mümkün!..
Sadece oralarda değil, her yerdeu2026
Bugün gerçekleri net bir şekilde ortaya koymaktan çekinenler, yarın, öbür gün iktidara "başkaları" gelecek olsau2026
Neler neler yapmazlar!..
Bugünu2026
"Zeytin Dalı Harekatı" sürerkenu2026
Terör destekçisi iftiracılara hak ettikleri cevapları vermek yerine "hesabu00ee" davrananlaru2026
İşler değiştiğinde nerelerde yer aramazlar!..
Kimlerle nasıl işbirliği yapmazu2026
Kimleri, nasıl satmazlar!..
Bir vakitler maziye bak;
Lafları nasıl da gediklerine oturturduku2026
Sözümüz fasih idi ve mukteza-yı hale münasip idiu2026
Sağlam dururduk, dik dururduk, çünkü biz "diğerlerine" benzemezdik!..
Bizu2026
Kime yönelirse yönelsin ve kimden gelirse gelsin bütün haksızlıklara karşı çıkaru2026
"Dostlarımızı" Allah rızası için uyarmaktan da çekinmezdiku2026
O günlerde, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da şikayetçi olduğu "troller" yoktuu2026
Civarda "sıkıntılı tipler" vardı elbet ama pek tutunamazlardıu2026
Sözlerine itibar edilmezdi pek!..
TRT'de yayınlanmak üzere hazırlanan (Ve ilk bölümü dün akşam izleyiciyle buluşan)
GURBET KUŞLARI adlı "eser"in Külliye'de gerçekleştirilen Galası'ndau2026
"Neredeydik, Nerelere Geldik!" meselesi üzerine tefekkür ettiku2026
Sayın Cumhurbaşkanı, başörtüsü zulmünün bütün şiddetiyle yaşandığı o yıllarıu2026
Eğitim için yurt dışına göndermek mecburiyetinde kaldığı evlatlarının hasretiyle kavrulduğu o acı yılları anlatırken gözyaşlarına hakim olamaz noktaya geldi.
O muhteşem hanımefendiler; 28 Şubat sürecinde kendilerine yaşatılanları dile getirirkenu2026
Bir noktanın altını çizdiler hepu2026
Dediler ki;
"Eğitim hayatımız bitecekmiş, hayatımız bitecekmişu2026
Hayır!..
Bir an bile başımızı açmayı düşünmedik.
Böyle bir şey olmadı, hiç olmadıu2026
Taviz vermeyi bir an bile düşünmedik!"
Tıp Fakültesi'nin 5'nci sınıfındayken, hatta son sınıfındayken "baş açmayı" kabul etmediği için "okuldan atılan" bir hanımefendiyi düşününu2026
Ne olacaktı ki, "bir süreliğine" açıverseydi?..
"Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demenin" ne sakıncası vardı ki?..
-Bak evladım; bunca yıl kafa patlatmış, dirsek çürütmüşsünu2026
-Annen, baban boğazlarından kesip, borç edip seni okutmaya çalışmışu2026
-Ümmetine, devletine faydalı olabilmen için okulunu bitirmen lazım.
-Hem zaten "taşıyamayacağın yük de yüklenmez" ki sana!..
-Aç başını evladım okula girmeden, aç ve güzel güzel bitir okulunuu2026
-Allah affeder, görmüyor musun millet ne hallerde?..
-Al diplomanı sen cebineu2026 Gün ola harman ola!..
Telkin, telkin, telkinu2026
Yoku2026
Bu yiğit hanımefendiler, davalarından zerre taviz vermedenu2026
Eğilip bükülmedenu2026
Doğru bildikleri yolda ilerledileru2026
Zulmü Allah'ın izniyle alaşağı ettiler!..
Bugünu2026
Çoğu köşesine çekilmişu2026
Olan biteni izliyor!..
-28 Şubat'ın bugün de dimdik ayakta olan o meşhur "beşli çete"siniu2026
-28 Şubat'ın bugün de dalga geçercesine "yönlendiren" o meşhur "bir kısım medya"sını izliyor!..
Kimlerin ne küçük hesaplar için ne büyük tavizler verdiğiniu2026
"Kardeşlik Hukuku"nu nasıl ezdiğiniu2026
Bir vakitler birbirlerine dört elle sarılan vatan evlatlarının bugün nasıl ve nerelere savrulduklarınıu2026
Bir vakitler, o büyük "tehditler" karşısında "dua"dan ve "dayanışma"dan güç alan insanımızdau2026
"Güç" anlayışının nasıl kaydığınıu2026
"Dava adamları" üzerinde ne oyunlar oynandığınıu2026
Daha nicelerini nicelerini görenu2026
Bunları "Eskilerden kim kaldı?" diyerek bizlerle paylaşan o kadar çok "28 Şubat mağduru" var kiu2026
Efendimu2026
AK Parti İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Hanımefendi'nin öncülüğünde güzel bir çalışma:
"Gurbet Kuşları"
"Cemaatrix-FETÖ'nün Şifreleri" adlı kitabın yazarı, Mütefekkir Servet Aydemir'in hazırladığı belgeselde, zulmü alaşağı eden Mesture Hanımefendilerin yanı sıra,
"28 Şubat'ta yaşananlara an be an şahitlik etmiş bir gazeteci" olarak bizim de değerlendirmelerimiz yer alıyoru2026
Uzun söyleşilerden pasajlar varu2026
Demişiz ki mesela:
"28 Şubat sürecindeki o samimiyeti bir türlü yakalayamadık!"
Yüce Allahu2026
Hepimiziu2026
"Kişiliğinden" asla taviz vermeyenu2026 "Kınayıcıların kınamasından korkmayan" u2026
Riyakarlık, istismarcılık, çıkarcılık ve yalakalıktan uzak duranu2026
O tertemiz hanımefendilerin şuuruna erdirsin!..