Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2022

Günümüzde e-ticaretin geldiği nokta

Ticaret Bakanlığı verilerine göre 2021 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre %69’luk artışla 381,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Sipariş adetleri de %46 arttı.

Ülkemizde 2020 yılında 256 bin işletme e-ticaret ile uğraşıyorken, bu rakam 2021 yılında 484 bin oldu. Sadece 1 yıl içinde 227 bin işletme daha e-ticaret yapmaya başladı.

Bu kadar hızlı artışın sebebi elbetteki pandemiden dolayı yaşanan kapanmalar.

Koronodan önce, KOBİ'ler e-ticarete bir alternatif ticaret olarak bakıyorlardı. Fakat salgın esnasında ki hızlı yükselişinden dolayı artık yapılması gereken bir iş modeli olarak görmeye başladılar.

PEKİ BU DURUM GENÇ GİRİŞİMCİLER AÇISINDAN İYİ Mİ OLDU?

Covid'den önce serbest çalışan e-ticaret uzmanları toptancıdan yada üreticiden mal alıp satarlardı. Eski istatistiklere bakıldığında e-ticaret Covid-19'dan önce de hızlıca gelişmekte olduğundan bu al sat yapan e-ticaret uzmanı gençler hallerinden memnundular.

Fakat pandemi sebebiyle yaşanan kapanmalar esnasında KOBİ düzeyindeki pek çok üretici yada toptancı firmalar, mağaza kira ücretlerini ve personel maaşlarını yatırmada güçlük çektiler.

Hal böyle olunca birçoğu e-ticaret yapmaya başladı. Görüştüğüm firmalardan edindiğim bilgilere göre, bu kapanma zamanlarında giderlerini e-ticaretten kazandıkları para ile karşılamışlar.

Ya bizzat kendileri e-ticareti öğrenip yapmaya başladılar, yada üniversite yeni mezunu genç uzmanları yanlarında çalıştırarak bu işi hallettiler.

Fakat bu durum al sat yapan girişimciler için zor bir dönemin başlangıcı oldu.

Yukarıda da belirttiğim gibi eskiden herhangi bir toptancıdan mal alıp üzerine %40-50 civarında kar ile ürün satabiliyorlardı. Şimdi ise bizzat toptancıların bu işe direkt kendilerininde girmeleri sebebi ile al sat kâr marjı %5'e kadar düştü.

Dolayısıyla al sat yapılamaz oldu.

PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?

İlk Olarak; havuzda kaçak varsa o deliği bulup tıkamak gerekir.

E-ticaret satışlarındaki en büyük dertlerden biri de maalesef bazı satıcıların faturasız satış yapmasıdır. Sosyal medyada çıkan şikayetler de bunu doğruluyor.

Müşteri ürünü satın alıyor, fakat faturası gelmiyor. Ancak birkaç defa pazaryerinden talep ettikten sonra satıcı faturayı göndermek zorunda kalıyor. Çünkü şikayet yeme korkusu var. Eğer müşteri peşine düşmezse ortada faturada yok, devlete ödenecek vergi de yok.

FATURASIZ SATIŞ NEYE YOL AÇIYOR?

Faturasız satış yapan firma, devlete hem %18'lik KDV'yi ödemiyor hem de yaklaşık %20'lik gelir vergisini ödemiyor. Böylece ürün maliyeti çok düşük bir seviyeye gelmiş oluyor.

Durum böyle olunca faturasız satanlar fiyatları minimuma çektiler ve faturalı satıp bu işi kuralına göre yapan firmalar, bırakın az kar yapmayı, maalesef hiç satamaz oldular.

Bunun bir şekilde engellenmesi gerekiyor.

FATURASIZ SATIŞ ENGELLENMELİ!

Satın alınan ürünün faturası gelmez ise, alıcı kişi pazaryerinden talep edebiliyor. Pazaryeride satıcıya ihtarda bulunup faturanın gönderilmesini teşvik ediyor. Ama tek tek bununla uğraşılmaz.

ÖNLEM!

En azından pazaryerlerinde şöyle bir önlem alınabilir; ilgili platform, satıcıya, ürünü gönderme safhasında, ürünün faturasını platform sistemine yüklemesini şart koşabilir.

Yada kargo firmaları ticari gönderileri fatura şartı ile kabul edebilir.

Böylece faturasız satışların önüne geçilmiş olunur.

Ticaret Bakanlığının 2021 verilerine göre ülkemizde yaklaşık 484.347 e-ticaret işletmesi bulunmakta. Bunların 472.604 'ü pazaryerlerinde satış yapıyor. Bu sebeple sadece pazaryerlerindeki etkili bir düzenleme ile faturasız satışların önemli bir ölçüde önüne geçilebilinir.

Satış yapmak için nasıl bir strateji uygulanmalıya dönecek olursak, ikinci olarak da; artık birçok farklı üründen az miktarda alıp çeşit çeşit satayım devri bitti diyebiliriz. Bunun yerine tüm bütçeyi 1 yada 2ürün belirleyip, o ürünü ucuza ürettirip satmak daha karlı görünüyor.