'Güneydeki Sevdikleri Ülke!'
"Boğaz kesme" videolarıyla şöhrete ulaştırılan, yedi düvelin başa çıkamadığı, büyük kaynakları kontrol eden devasa bir "terör örgütü"...
"İslamcı" görünümlü bir terör örgütüu2026
Demokrasiyi kökten reddediyor; "ihkak-ı hak" diyerek en şedit katliam usullerine "cevaz" veriyoru2026
İsrail'e tehdidi yok.
En fazla düşmanlık ettiği ülke, Türkiye!
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Çin'de, "Başından beri niçin Tayyip Erdoğan batı basınının olduğu gibi DEAŞ'ın da hedefindedir?" sorusuna cevap verirkenu2026
Demiş ki;
"DEAŞ'ın hedefinde ben varım, Kendi yayın organlarında boy boy resimlerim var. Bu iftirayı atanların (Türkiye DEAŞ ile mücadelede yavaş kaldı, diyenlerin) resimleri var mı, yok!"
Çok doğru; DEAŞ ve Batı; sözde birbirleriyle çatışan iki yapı, Recep Tayyip Erdoğan'dan aynı ölçüde nefret ediyor!..
Sayın Erdoğan bir adım daha ileri gitse, "Batı ile DEAŞ arasındaki işbirliğine" vurgu yapacak!..
"Kurdurttukları terör örgütlerini birbirleriyle çatıştırıyor ve BÜYÜK PROJE'ye alan açıyorlar!" diyecek.
Bu hattan ilerleyelim:
DEAŞ'ın "şedit" görüntülerle ve "başedilmesi çok güç bir terör örgütü" imajıyla önümüze itildiği dönemdeu2026
Tam da bu süreçteu2026
FETÖ'nün kendisini de yakacak şekilde "yangın" çıkarttığını gördük.
FETÖ'nün birden bire niçin harekete geçirildiğine, düğmesine niçin basıldığına dair pekçok şey söylendiu2026
Meselau2026
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üst Akıl"dan bahsettiu2026
FETÖ'nün kaynağına işaret ederken;
"Güneydeki Sevdikleri Ülke" dedi.
"Bir takım çevreler özellikle de GÜNEYDEKİ SEVDİKLERİ ÜLKE yönetimi bunları bir maşa olarak kullandı ve bugün hala kullanıyor!"
Sayın Erdoğan'ın, "asıl kaynağa" işaret etmesinin üzerinden aşağı yukarı iki sene geçmiş.
Pekiu2026
FETÖ'nün sevdiği o, "Güneydeki Ülke", FETÖ'yü kullanmaktan, Türkiye'yi hedef almaktan vazgeçmiş olabilir mi?
Bu soru bir köşede dursunu2026
Biz, "Çözüm Süreci"ne gelelimu2026
Çok iyi niyetlerle başlatılan ve yürütülen bu sürecin, zaman içinde PKK'nın dünya çapında "meşruiyet kazanma" çabalarına katkı verir hallere büründürüldüğünü hepimiz üzüntü ve endişe ile izlemiştik.
Bu kardeşiniz de sesi çıktığı, kalemi yettiğince,
"Çözüm Süreci'nde tek muhatap olarak PKK unsurlarını almak yanlıştır. Ey sürece yön verenler; 'Tek Bayrak, Tek Millet, Tek Vatan, Tek Devlet' diyen Kürtleri dışlarsanız bu iş kötüye varır.' Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir!" yollu uyarılarda bulunmuştu.
İşteu2026
Biz dedik, milyonlar dedi ama ses yukarıya gitmedi!..
"Engellediler" efendim!..
O günlerde, FETÖ çevreleri "Çözüm Süreci"nin gayet sağlıklı bir şekilde yürütüldüğünü ısrarla dile getirirlerdiu2026
Memleketin boğazına geçecek ipi yağlamak da, "Goygoycu Medya"nın işiydi!..
Şimdiiiu2026
Buraya kadar ne dedik?
PKK-DAEŞ-FETÖ eş zamanlı olarak harekete geçirildiu2026
İyi niyetlerle başlatılan "Çözüm Süreci", zaman içinde bizi iyice köşeye sıkıştıran bir "tuzak" haline dönüştürüldü.
"GÜNEYDEKİ SEVDİKLERİ" ülke, Türkiye'yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı sıkıntıya sokacak tavırlardan vazgeçmedi!
Vazgeçmez!..
Son vakitlerde olan bitenler, dış politikada iyice köşeye sıkıştırılmamızu2026
"Güneydeki Sevdikleri Ülke"den bağımsız düşünülemez!..
Ortalık yanarken, "Güneydeki Sevdikleri Ülke"nin neredeyse hiç gündeme gelmemesiu2026
Olan biteni gayet sakin bir şekilde "izlemesi" manidar değil mi?
YİNE Mİ KIBRIS, NE ALu00c2KA?..
PKK terör örgütüne kurdurduğu günden bu yana gayri resmi olarak yaptığı silah yardımına "resmiyet kazandıran" ABD'ye öfkeliyiz.
Sakin öfke bu, sokaklara taşmayanu2026
İçimize hapsettiğimizu2026
"Boykot çağrısı" da yok, mutedil hallerdeyiz.
"Muhafazakar Demokrat" ruhuyla, şuurlu hareketler sergiliyoruz.
DEAŞ'a karşı en yaman savaşı bizim verdiğimizi, bu uğurda her türlü fedakarlığı ortaya koyduğumuzuu2026
Dahası, DEAŞ ile sadece bizim savaştığımızı ısrarla dile getiriyoruzu2026
Sayın Cumhurbaşkanımız da,
"Türkiye'nin DEAŞ'a karşı gerekeni yapmadığını söylemek büyük bir iftiradır!" diyor.
Hattau2026
"İhanet";
"Türkiye'nin DEAŞ ile mücadele vermediğini söylemek, Türkiye'ye ihanettir!"
Çok doğru, Türkiye DEAŞ ile mücadelesinde samimidir, bu konuda en fazla risk alan ülkediru2026
Hatta "tek" risk alan ülkedir!..
Bunca "fedakarlığımıza" rağmen, PKK-PYD terör örgütünü bize tercih etmeleri de milli gururumuzu fevkalade rencide etmekte, güvenliğimizi ateşe atmaktadır.
DEAŞ terör örgütü ile mücadelede "samimiyetimizi ispat" çabası içine girmek durumunda bırakılmamız da, bizi ayrıca üzmektedir.
Dahasıu2026
ABD'nin "DEAŞ ile mücadele" gibi bir derdinin olmadığınıu2026
Bütün meselenin, "Güneydeki Sevilen Ülke"ye, "büyük bir açılım" sağlamak olduğunu bile bile, "DEAŞ muhabbeti"ne devam etmek iyice canımızı sıkmaktadır.
Hepimiz biliyoruz ki;
"İkinci İsrail"e giden yolun taşları tıkır tıkır döşeniyoru2026
"İnançlarının gereği" olarak gördükleri ve yerine getirmek için var güçleriyle çalışmadıkları takdirde "Cehennem'e gideceklerine inandıkları bir "Büyük İsrail" projesinden niçin vazgeçsinler ki?
İnançlarının gereği bu; ayıp mı, suç mu?
Sen inancının gereğini yerine getirmiyorsan, bunu yapanı nasıl suçlarsın?
Değil mi?
Bir de, efendimu2026
İkide bir konu edindiğimiz bir "Kıbrıs Meselesi" var.
TGRT Haber'de de, Moderatör Sami Dadağlıoğlu'nun yazılarımıza atıfla gündeme getirmesi üzerineu2026
"Büyük İsrail, Kıbrıs, Suriye, Irak, PKK, FETÖ, DEAŞ!" kelimelerinin bolca geçtiği uyarılarda bulunduku2026
Siyonistlerin, "KKTC'deki toprak alımları"na dikkat çektik!
Meslektaşlarımızın da katkılarıylau2026
İsrail'in Akdeniz'de doğalgaz arayış ve buluşlarının, İsrail'den Avrupa'ya doğalgaz taşımak için tasarlanan Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nin üzerinden geçtiku2026
Bol bol uyardık!..
Yeni Şafak Yazarı Nedret Eransel ile Ortadoğu Yazarı Savaş Çolak da, "Suriye, Irak, PKK, FETÖ meseleleri tartışılırken, Kıbrıs'ın ihmal edilmemesi gerektiğini" söyleyerek ve Devlet'imizi, "Kıbrıs'tan Geçen Siyonist Planlar" konusunda çok daha dikkatli olmaya çağırarak katkı sağladılar.
İyi oldu dau2026
Çok yetersizu2026
Ya arkadaş; Kıbrıs meselesine "Kıbrıs, Büyük İsrail"in bir parçası olduğunda" mı eğileceğiz?
DEAŞ, PKK, FETÖ birer bahaneu2026
ABD'nin, kurdurduğu DEAŞ ile mücadele gibi bir derdi yok.
Aslında DEAŞ da yok!..
Aslındau2026
"Büyük İsrail'e giden yola döşenen taşlar!" var ortadau2026
"Güneydeki Sevilen Ülke!"
VEu2026 PUTİN DE MESAJINI VERDİ: "AYNEN DEVAM!"
Rusya üzerine yoğun çalışmaları bulunan bir yazar dostum, demişti ki;
"Siyonizm'in ABD'deki etkisi bir ise, Rusya'daki etkisi 6, 7'dir. Yani bu kadar güçlüdür Rusya'da Siyonizm. ABD'de yarım yamalak da olsa, demokrasi var. Siyonistlerin, bu ülkede çok şeyi belirlemesi mümkün ama her şeyi değil. Rusya'da ise, mesela bir Putin'i kontrol ettiniz mi, bütün ülkeyi kontrol etmiş olursunuz. Putin, Siyonizm'in tam kontrolünde."
Efendim; bakın, Putin son olarak ne demiş;
"Suriye'de Kürtlerle çalışmayı sürdüreceğiz. Bu konuda Ankara'nın endişe etmesine gerek yok (!), Suriyeli Kürtlere silah vermeyeceğiz (!)"
Buradaki "Kürtler"den kasıt elbette "PKK'lılar."
Putin ve Trump, birer "Kürtsever" mi yani, geçiniz!..
Kürt düşmanı bir terör örgütü ile işbirliğinin gerekçesi, "terörle mücadele" imiş!..
Terörist PKK, terörle mücadele yolunda (!) Rusya için de kritik öneme sahipmiş!..
Ha, bir de, "PKK'ya silah vermeyeceklermiş, Türkiye endişe etmesinmiş!"
Sayın Erdoğan, Putin'in önüne "PKK'lılar ile Rus komutanların fotoğraflarını" koymuştu oysau2026
Türkiye, Rusya'nın PKK'ya nasıl ve niçin silah verdiğini bilmez mi?
Milim milim bilir elbet!
Trump ile görüşmeden nasıl bir sonuç çıkarsa çıksınu2026
Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği gibi "Başımızın çaresine bakmamız!" gerekiyor!..
Bugüne kadar, başımızın çaresine bakma işini "ihmal" ettiğimiz her durumda aldatıldık!..
Bundan sonra, hiçbir laf bizim için güvence olamaz!..
PKK'yı içerde ezen Türkiye, dışarıda da "fırtına" gibi esmeye devam etmek mecburiyetindedir.
Bunu yaparken de, içerideki "Birlik ve Beraberlik" çerçevesini genişletmek!..
Buradan başlayıp, "AK Parti Kongresi"ne doğru ilerleriz kısmetse, bir sonraki yazımızdau2026