Dolar (USD)
34.65
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2939.40
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Kasım 2024

Güney kanadındaki caydırılacak güç

NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bir araya geldi. Görüşmeden önce verdiği beyanatta, görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini, söylemişti.

Şöyle diyordu çiçeği burnunda yeni Genel Sekreter:

"Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.

Ama NATO, Türkiye’nin zayıflaması için her türlü melaneti sergiliyor.

Aslında NATO, İsrail’i korumak için kurulmamış olsaydı, Türkiye’nin bölge politikalarını uygulardı. Güneyde caydırılması gereken terör devleti İsrail soykırım yapamazdı.

NATO, BM, AB ve diğer uluslararası kuruluşlar katliama, soykırıma, açlığa, göçe seyirci kalmak için oluşturulmuşlar, sanki

BM Güvenlik Konseyi cinayet şebekesinin karar organı durumunda…

BM, İsrail aleyhine aldığı hiçbir kararı uygulayamadı. İsrail, BM görevlilerini öldürüyor, hesap soran yok.

Uluslararası Adalet Divanında İsrail yargılanıyor, gibi…

İlk duruşma 29 Aralık 2023’te yapıldı…

Türkiye kamuoyu Süper Kupa Provokasyonuyla iğdiş edilme girişimine maruz kaldı. Gündemi değiştirdiler.

ABD ve Avrupa her türlü siyasi ve lojistik destekle başta İsrail olmak üzere terör örgütlerinin arkasında.

Gazze’de terör devletinin katilleri öldürecek bebek bulamamaktan yakınırlarken HAMAS’ın 40 (kırk) bebeğin başını kesti yalanıyla dünya aldatıldı, soykırım perdelendi. (Bu baş kesme yalanını 15 Temmuz’da da bir askerin başının kesilip boğaza atıldığını söylemişlerdi. Yalanları bile aynı yerden…terörün ve cuntanın merkezi İsrail’dir.)

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama çıkardı.

Almanya, İtalya ve Macaristan karara uymayacağını açıkladı. İngiltere oyalanıyor…

İspanya'daki sol görüşlü Podemos partisinin Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili İsabel Serra Sanchez:

"Bu tutuklama emri uluslararası hukukun barbarlığa karşı bir zaferidir. Bu, tüm dünyada Filistin'i desteklemek için gösteriler yapan vatandaşların zaferidir. Aynı zamanda Filistin halkının da zaferidir.

Eğer Netanyahu bir yıldan fazla süredir etnik soykırım yapabiliyorsa, Filistin halkına soykırım yapabiliyorsa bu, AB diplomatik, siyasi ve finans desteğini de arkasına almasındandır.”diyerek gerçeği AP’nin yüzüne haykırdı.

Roma Anlaşmasının UCM’nin kararlarına uyumu mecburi kıldığını söylese de Siyonistlerin şerrinden emin olmak isteyen bedhahlar duymuyor, görmüyor modundalar.

UCM kararını uygulamamanın uluslararası hukuku öldürmektir. Savaş suçlularının yanında olmayı bırakın ve bu kez insan haklarının tarafında durun." dese de İsrail’in kölelerinin taşlaşmış vicdanlarına etki etmeyecektir.

Maşeri vicdan ise katilleri çoktan mahkum etmiş durumdadır.

İsrail mezalimine sessiz kalanlar kendi toplumlarında da asgari müştereksizler olarak temayüz etmişlerdir.

Ne medyalarında ne kuruluş ve örgütlerinde soykırım gündem olmuştur. Tam aksine terör ve münferit şiddet olaylarıyla halkın dikkatini başka yöne çekerek katliam ve soykırım gizlenmeye çalışılmıştır.

Buna en bariz örnek yakın zamanda TUSAŞ’a yapılan terör saldırısıdır. Bu cinayetleri İsrail’e karşı gelmenin bir sonucu olduğunun söyleyen etki ajanlarının çıkışlarıdır.

Mültecilere yönelik yıkıcı propagandanın temelinde de Arap ve İslam düşmanlığı vardır.

Böl-yönet taktiğinin yeni ve azgın versiyonudur.

Behemehâl belirtmek gerekir ki 29 Aralık 2023’te Riyad’da Süper Kupa Maçı’nın Atatürk üzerinden iptal edilmesi de su katılmamış bir Sio-Kemalist bir provokasyon ve perdelemeydi.

Üzerine gidilmedi.

Kılıçlı kalkışmaya cüret ettiler.

Her an bir yerlerden meydanlara üşüşüp zindeliklerini ispat etme telaşındalar.

Türkiye’nin İsrail’e ticari faaliyetlerini tamamen durdurmasına rağmen hâlâ ticaretin devam ettiğini söyleyenlerin muhafazakâr/ mücahit Siyonist yancılar olması ise başlı başına bir fecaattir.

Ebu Cehil’in safında tekbir getirmek…