Dolar (USD)
35.33
Euro (EUR)
36.76
Gram Altın
3005.21
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Ekim 2020

​Güneşin doğuşu yakındır…

Öğrencilere eğitim hizmeti sunarken, pandemi nedeni ile Türkiye eğitim tarihimiz boyunca ilk defa farklı bir yöntemi denemiş olduk. Diğer dünya ülkelerinin yaşadığının bir benzerini bizler de yaşadık ama sağlıkta olduğu gibi eğitim alanında da farklılığımızı ve kalitemizi ortaya koyduk. Tüm tecrübesizliğimiz, hazırlıksız yakalanışımız ve kalabalık eğitim nüfusumuza rağmen büyük bir performansla üstün bir başarı sergileyip Uzaktan Eğitim yöntemini uygulamaya soktuk. Bilimsel, akademik ve performans ölçütlü iyi bir analiz yapılırsa, gerek süreç, gerek sonuçlar açısından çok başarılı olduğumuz ve istenileni büyük ölçüde elde ettiğimiz görülür. Uzaktan eğitim yöntemiyle de olsa, elde edilen bu büyük başarının en büyük kahramanı öğretmenlerdir.

Üzücü şeyler de yaşandı. Bazı kesimler tarafından inceden inceye işlenerek profesyonelce algı oluşturulmaya çalışılıp Uzaktan Eğitimin, yüz yüze eğitime bir alternatif yöntemi olarak seçildiği topluma aşılanmaya çalışıldı. İlerleyen süreçte kalıcı bir şekilde Uzaktan Eğitim ile devam edileceği ve bu yöntem aracılığı ile MEB’in ve Devletin diğer başka bakanlıkların gerek ekonomik, gerek başka alanlarda iş yükünü hafifletici bir unsur olarak gördüğü tezi ileri sürüldü. Uzaktan Eğitim yöntemimizin diğer dünya ülkeleri tarafından ağzı açık bir şekilde hayranlıkla izlendiğini ısrarla görmezden geldiler.

Ama yanıldılar… Çünkü; Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un teklifi ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayı ile 12 Ekim’de birçok kademede yüz yüze eğitime geçildi. Böylece algı oluşturmaya çalışanların da tezleri çürümüş oldu.

Uzaktan Eğitim, evet, büyük bir boşluğu doldurdu; ilerleyen zamanlarda da dolduracaktır. Ama hiçbir zaman, asla yüz yüze eğitimin yerini alamaz. Uzaktan Eğitimde de ilerlememiz, yüz yüze eğitimde de ilerlememiz gereken noktalar var. Çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Gücümüzün de, eksikliklerimizin de, yaptıklarımızın da yapacaklarımızın da farkında ve bilincindeyiz.

Demin bahsettiğim algıyı oluşturanlar, bugünlerde yeni bir algı peşindeler; “Okullar neden açılıyor, yüz yüze eğitime neden geçiliyor? Pandemi gölgesinde çocuklarımızı nasıl okula göndereceğiz? MEB bu kararı neden verdi? Bu karardan vazgeçmeli” diye her ortamda karalama kampanyaları yapıyorlar. Oysaki karalamaya çalıştıkları şey; çocuklarımızın geleceği, kaderi, hayatları olduğunu unutuyorlar!

Bu algıyı oluşturanlar her ülke de olmalı ki, Polonya Eğitim Bakanı Dariusz Piontkowski “Her çocuk, genç, sokağa ya da dükkana çıkıyor ve oralar da enfekte olabilir. Okul yılının başlangıcını erteleme gereği görmüyorum” şeklinde bir açıklama yapmış. Uluslararası basına baktığınızda benzer açıklamaları birçok ülkenin devlet yetkililerinden görebilirsiniz. Her ülkenin iyi insanları/siyasetçileri/basını/bürokrasisi olduğu gibi kötü olanları da var demek ki…

Eğitim sistemimiz, okullar, MEB olarak eksikliklerimiz yok mu; elbette ki var. Olmalıdır da… “Mükemmel oldum” dediğiniz an, artık inişe geçtiğinizin ve tıpkı Osmanlı Devleti’nin çöküşü gibi yok olmaya ve yenilmeye doğru ilerlediğinizin başlangıcı olur. Her yaptığımız iyi bir şeyin üzerine, yeni daha güzel şeyler ekleyebilmek, var olanı sürekli daha ileriye taşıyabilmek adına eksikliklerimizin ortaya çıkması ya da eksikliklerimizin bize dostane söylenmesi olumlu bir şey. Eksiklikleri tespit etmekte yaklaşım biçimi nedir, orası önemli… Eleştirenler; üzüm yemek derdiyle mi, bağcıyı dövmek niyetiyle mi eksikliklere dikkat çekiyor? Hangi niyetle eleştiri yapıldığına bakmak, eleştiriyi de eleştireni de ciddiye alıp almamakta mihenk noktamız olmalı.

Nasıl ki geçmişte algı oluşturmaya çalışıp MEB’i ve MEB’e ait kurumları yıpratmaya çalışan bazı kesimler/kişiler gün geldiğinde pişmanlığını dile getirdiyseler, şu an günümüzde de benzer şekilde algı oluşturmaya, karalama kampanyası başlatmaya, yıpratmaya çalışan kişiler/kesimler gün gelecektir pişman olacaklardır.

Güneşin doğuşu yakındır. Kazanan çocuklarımız, eğitim sistemimiz, geleceğimiz ve ülkemiz olacaktır inşallah.

Yüz yüze eğitimde buluşmak üzere...