Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

GÜNDEMİ SAPTIRMADA FUTBOLUN YERİ

Futbol ile ilgili fikirlerimizi tekrar etmekte yarar vardır. Toplumlardaki sıkıntıların üstünü örtmede veya gündemdeki problemleri halının altına süpürmede futbolun rolü büyüktür. İspanya diktatörü Franco'nun bu konudaki sözü meşhurdur; "Ben İspanya halkını 3F (Fado, futbol, flamingo) ile uyuttum." Futbol diğer spor alanları ile ilgili haberleri geri plana itiyor. Diğer spor dallarındaki başarıları gündeme getirmiyoruz ve çoğundan haberimiz olmuyor.

Biz biliyoruz ki, son yıllarda futbolumuzda gerileme söz konusudur. Bütün lig takımlarımızda ve ulusal ekibimizde arzu edilen başarıyı yakalayamıyoruz. Geçmişimizde büyük, pırıltılı başarılar söz konusu değil. Ancak Fatih Terim'le başlayıp devam eden bazı övünç dolu başarılı dönemlerimiz oldu. Buradan çıkış yaparak daha ileri noktalara gelemedik. Avrupa ve Dünya Kupası maçlarına gidemedik. Kulüplerimiz Avrupa Kupalarında istenilen seviyeyi elde edemiyor. Çoğu kere üzücü sonuçlar alıyoruz.

Futbolun teknik yönü konusunda kalem oynatacak ehliyette olmadığımızı biliyoruz. Futbolun ve sporun psikososyal yönü ile ilgili görüşlerimiz ve tavsiyelerimiz olacaktır. Bir kere kulüplerimizde yabancı antrenör ve oyuncu hayranlığına itiraz ediyoruz. Yerli antrenörlerin önü açılmalı, onlara imkan verilmelidir. Batılı ülkelerin başarılı öyküsü olmayan veya mesleğinde emekli olmuş antrenörleri kulüplerimize getirmenin hiçbir yararı olmadığına inanıyoruz.

Yabancı konuk oyuncular ise emekli ya da sakatlandıktan sonra ülkemize geliyor. Yabancılara olan hayranlığımızı kötüyü kullanarak takımlarda yer ediniyorlar. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse yabancıların tekniğini, oyun tarzlarını beğeniyoruz. Biz yabancı oyunculardan ve antrenörlerden "öğretmen"lik yapmasını bekliyoruz. Ara sıra öğretmen formasyonu olanlar konuk oluyorlar. Örnek; Derwal gibi, Hagi gibi. Doğrusu onlardan çok yararlandığımızı ifade edelim.

Bize göre en büyük açmaz yönümüz kulüp yöneticilerinin pozisyonudur. Maalesef spor geçmişi olmayanlar, futboldan anlamadığını söyleyenler (doğrusu bu kişileri takdir ediyoruz) takımlarımızı yönetiyorlar. Kimseye danışmadıkları için, buna da ihtiyaç duymadıkları için kulüpleri olumlu yönde idare edemiyorlar. Dolayısı ile başarı da kupa da gelmiyor. Kimsenin muhalefet etmeye gücü yetmiyor.

Spor kulüplerimizin başarıları değil yönetim hataları veya idarecilerin sözleri gündeme geliyor. Televizyondaki futbol programlarını izliyoruz. Takımlarımızın ve oyuncularımızın futbol performansı değil, diğer aktörlerin sözleri, tutumları ve özel hayatları konuşuluyor. Diğer bir nokta da sorumluların hesap vermesidir. Birçok yönetici bazı teknik adamın ve oyuncunun geleceği ile ilgili karar verebiliyor, onların geleceğini karartıyor.

Biz arzu ediyoruz ki, sporun özellikle futbolun önü açılsın. İşi ehline, profesyonellere bırakmak lazımdır. Kulüpleri parası çok olanı değil profesyoneller yönetmelidir.

Sonuç: "Futbolda, idarecilerin tutumlarını ve demeçlerini, oyuncuların başarılarını konuşmak istiyoruz."