Gündem yoğun, yurttaş yorgun
Hangi birini dercesine yoğun gündemler her geçen dakikada artarak vatandaşı yormaya devam ediyor.
Hâdim ile hain, nur ile kir, hak ile batıl ve güzel ile çirkin zıtlıkların oluşturduğu 180 derecelik açının cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşamamıza gölge düşürüyor olması, sanırım sadece bizim ülkemize mahsus.
Geçtiğimiz hafta sonunda Amasra’da 41 canımızın yanarak dünyamızdan ayrılmasına sebep olan maden kazasının acısı üzerinden rant avcılığına çıkanların yapıp ettiklerini hafızalarımız uzun süre unutmayacak gibi.
Can pazarından mal devşirmek gibi bir alçaklık da sanırım yine bizim ülkemizde mümkün. Yanan canlarımızın cenazeleri toprağa verilmeden başlayan ve salvo halinde devam ettirilen kirli propagandanın kime ne faydası var, doğrusu merak ediyorum.
4 yıl önceki sayıştay raporu üzerinden yürütülen dezenformasyon, devlet yetkililerimizin saniye saniye gelişmelerle ilgili verdiği bilgiyi hiçe sayarak devam ettirilince tedirgin olmamak ne mümkün.
Bağcıyı dövmeye niyet etmiş azgın azınlık böyle acı bir olaydan bile vazife çıkarmak gibi bir alçaklığa tevessül etti ya, başka söze ne hacet.
Cumhurbaşkanı saatler içerisinde olay yerine intikal edip sıcağı sıcağına yaptığı açıklamada kullandığı bir kelime üzerinden, mal bulmuş Mağribîlerin kopardığı fırtınayı anlamak da gerçekten mümkün değil.
Dinsizinden dinlisine, ateistinden deistine, laikçisinden lâikine ağzı olanın ulu orta konuşarak cehalet kusup, bir kelime üzerinden ortalığın karıştırılmasını da anlamış değilim.
Kader anlayışı dini terminolojide karşılığı olan bir kavram ve tedbirden sonra geldiği de bir gerçek.
Önce tedbir sonra takdir.
Önümüzdeki günlerde maden kazası ile ilgili bilgiler netleştiğinde daha sağlıklı bilgilere ulaşacağımızı umarak kazada yanarak vefat eden kardeşlerime Rabbim rahmeti ile muamele eylesin.
Yaralı kardeşlerime de acil şifalar ve yakınlarına da sabrı cemil nasip eylesin.
Kirli propaganda
Aklı olan inanmaz ama bizdeki akıllıların (!) hemen sahiplendiği bir yalan haber daha.
Pençe-Kilit operasyonunda Zap ve Avaşin’de Türk silahlı kuvvetleri kimyasal silah kullanmış.
Suriye sınırımızı güvenli hale getirmek için silahlı kuvvelerimizin geçmişte yaptığı operasyonlardaki tutumu tüm dünyada hayranlıkla izlenmiş,art niyetli unsurların tüm çaba ve gayretlerine rağmen de takdir edilerek gıpta edilmiş ordumuz sahip olmadığı bir silahı kullanmış.
Kargaların güleceği böyle bir haber üzerinden yorum yapan zeka özürlüler var ve maalesef itibarda görüyorlar.
Bir hekim olarak bendenizi temsil etmediği için bir Türk vatandaşı olarak başındaki kelimeyi kullanmayacağım.
Tabipler birliği başkanı PKK yayın organına canlı bağlanarak Türk silahlı kuvvetlerimizin kimyasal silah kullandığını söyleyerek kendine verilen görevi alçakça yerine getiriyor. Böyle kocaman bir yalan yandaşlar, içimizdeki fondaşlar, yoldaşlar ve heval alçaklarınca büyütülerek kocaman daha kocaman hale getirilerek tüm dünyaya servis ediliyor.
Yalanı inandırıcı olması için kocaman hale getirmek hususunda uzman(!) olan iletişimci yaratığın dediği gibi yapıyor ve yalandan kocaman bir kartopu oluşturuyor. Duyarlı tabip odalarımız ard arda yaptıkları açıklamalarla böyle alçakça yalanı söyleyen yaratığın açıklamasını kınayarak yalan yayıcı yaratığı istifaya davet ediyorlar.
Tepkiler çığ gibi büyümesine rağmen bu yıkıcı kurumdan ve yandaşlardan tık sesi bile duyulmadı. Kinlerinde boğulsunlar diyorum. Bu yalan habere uzun atlama mahareti ile balıklama atlayan siyasi ayakçı alçakların olması ve bunların gazi meclisimize pis ayakları ile kirletmeleri ise hepsinden daha beter.
***
Güneşin batmadığı ülke
İngiltere’de başbakan olduğunda ilk açıklamasından tedirgin olmuş, ürkmüş ve Aman Allah’ım bir belaya daha çarptık demiştim.
Hafızamda kaldığı kadarı ile aynen şöyle demişti.
“Ben bir Siyonistim.İsrail’ın büyük destekçisiyim ve İngiltere-İsrail arasındaki ilişkiyi güçlendireceğim.
Bu talihsiz açıklama üzerine İsrail çok memnun olmuş ve hatta İngiltere büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması ile ilgili çalışmalar bile başlatılmıştı.
Etme bulma dünyası.
Ne ekersen onu biçiyorsun.
Yıllardır ülkemizde dâhil İslam coğrafyasında her türlü naneyi yiyen koca(!) İngiltere’de ektiğini biçmeye başladı çok şükür.
Bir tarafta Amerika, diğer tarafta Avrupa döküldükçe dökülüyor.
Mazlumların ahi tutar ve İnşallah devamı da gelir. Zalimlerin ümmete ve mazlum dünyaya yaptıkları onca zulmün ve alçaklığın bedeli olarak daha beter olurlar demekten kendimi alamıyorum.
Sağlık ve mutluluk dileklerimle.