Gündem için her yöntem mubah mı?
Sık sık yazıp kanaatimizi belirtiyoruz. Futbol ile ilgili düşüncelerimiz olumlu anlamda hiç değişmedi. Daha doğrusu müspet yönde hiçbir gelişme olmadı. Taraftarlar arasındaki kavgalar ve husumet bütün ciddiyetiyle sürmektedir. Yöneticilerin büyük bir çoğunluğu kışkırtıcı ve suçlayıcı demeçlerini devam ettiriyorlar. Toplumu idare edenler çoğunluğu meşgul etmek veya oyalamak için futbolu araç olarak kullanıyorlar. Bu sayede cemiyeti tedirgin eden ve geleceğe ipotek koyan problemler unutturuluyor.
Bu tespitleri yaptıktan sonra konumuza devam edelim. Bir "gösteri sanat"ı olarak kabul edilmesi gereken futbolun sağlığa yararı tartışmalıdır. Ancak futbolun ve aktörlerinin gündemi tayin ettiği, daima ekranlarda boy gösterdiği kamuoyunun malumudur. Memleketimizde ailelerin tek eğlencesinin televizyon olduğu muhakkaktır. İnsanların zamanlarının büyük bir çoğunluğunu ekran başında geçirdiği de net biçimde bellidir. Dolayısı ile televizyondaki spor programlarının kalitesi önem kazanmaktadır. Doyurucu programların çoğalması temenni edilmektedir.
Son zamanlardaki spor programlarında ve gazete sayfalarında futbolun kalitesi konuşulmuyor. Çünkü gerek yurt içinde gerekse yurt dışında kaliteli, göz dolduran futbol karşılaşmalarından söz edemeyiz. Avrupa ve Güney Amerika'daki futbol otoriteleri ve takımları düzeyine gelebiliyor muyuz? Bu konudaki kuşkularımız derindir ve bunlar da bizi umutsuzluğa sevk etmektedir.
Futbolun niteliği düşük olunca spor adına başka konular gündeme geliyor. Yakın zamana kadar idarecilerin sert ve kışkırtıcı demeçleri gündem oluşturuyordu. Yöneticilerin bir kısmı rakibini aşağılıyor, ona hakaret ediyordu. Sebebi sorulduğunda "kulübümüzün hak ve menfaatlerini koruyorum" tarzında hafif gerekçeler ileri sürüyordu. Doğaldır ki, ciddiye alınmaması gereken bu gerekçeler "futbol programlarının" ana gündem maddesi olarak dikkati çekmektedir. Bir başka husus da "Prof.Dr. Duygun Yarsuvat" gibi kulüp başkanlarının demeçlerine yer verilmemesidir.
Son günlerde dikkati çekmektedir ki, "futbol yorumcuları" öne geçtiler. Yöneticilerin demeçleri artık gündem oluşturmuyor veya kanıksanıyor. Doğan boşluğu doldurmak için futbol yorumcuları sazı ellerine aldılar. Bu kişiler yorum yaparken "sivri, çarpıcı ve boş" laflar etmeye çalışıyorlar. Yetmediği durumlarda seslerini yükseltiyorlar, bağırıp çağırıyorlar, bardakları ve kalemleri fırlatıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse, gündem oluşturuyorlar ve "izlenirlik" oranlarını artırıyorlar.
Futbol yorumcularının ve idarecilerin faaliyetlerinin gündem oluşturması futbolumuzun, sporumuzun adına üzücüdür. Çünkü futbolumuzun kalitesi konuşulmuyor, niteliksiz maçlar seyretmek zorunda kalıyoruz. Aslında problem derinlerde yatıyor; yeteneği kısıtlı olan oyuncular veya kişiler ortada, adeta top çeviriyorlar.
Spor programlarını yapanlar futbol kalitesini artırmak konusunda kafa yormaları gerekir. Futbolun kalitesinin "nasıl" yükseltilmesi gerektiği konusunda uzmanlardan yararlanmalıdır. Hatta programların bilimsel içeriğinin zengin olmasına özellikle dikkat edilmelidir.
Futbol kalitesinin konuşulması ve artmasının tartışılması taraftarları da düşünmeye sevk edecektir. Fanatik yaklaşımlar bu sayede azalacak, kaliteli futbolun gelişmesi sağlanacaktır.
Sonuç: "Futbol yorumcuları ve idarecileri kaliteli futbolun "nasıl" geliştirileceği konusunda konuşmaları gerekir."