Günah keçisi

Her dönemde birgünahkâr keçi aranır ve hep de bulunur.

Değerli okurlarım yine arandı ve çok geçmeden de bulundu.

Yeni günah keçimiz hayırlı olsun.

14 Mayıs seçimlerini kaybedersek ile başlatılan süreçte, buldukları bu keçiyi servise hazırlayanlar canhıraş çalışmaya çoktan başladı.

Hacı abimize bir taraftan aba altından sopa gösterilirken,diğer yandan da yol yakınken dön bu hatandan deniliyor.

Keçi lobisi çok güçlü.

‘Fetörist’inden dağ farelerine kadar içeriden dışarıdan çok sayıda unsur günah keçisini, Nasreddin Hoca’nınsu testisi hikâyesindeyaptığı gibi dövme yarışına girdiler.

Adama demedikleri kalmadı.

Kimi trol dedi.

Kimi sarayın adamı dedi.

Kimi de para karşılığı satıldı diyerek aldığı parayı rakamları ile piyasaya verdi.

Adam ne derse desin fayda etmedi.

Karar vericiler çoktan verdi kararını.

Cennet vatanımızda maalesef böylegüruhla birlikte yaşıyoruz.

Bu güruhta ne omurga ne de aklıselim var.

Hepsi küp gibi, zekâlarının kusmukları ile ortalığı berbat etmekten zevkleniyor.

Bu güruh için yalan ticareti başlı başına bir sektör.

Yerli tüccarlara oluk gibi dışardan dolarlar gelmeye devam ediyor. Doları gören adeta kırmızı görmüş boğa olup etrafı yakıp yıkıyor.

Ne ahlak, ne insaf, ne iz’an, ne de vicdan.

14 Mayısa kadar bu aymazlık artan bir hızla devam edecek. Yaşarsak göreceğimiz daha çok garabetlerin olduğunu şimdiden kabul edelim.

Memleket yanmış, devletimiz batmış umurlarında değil.

İstemezükçüler koalisyonu için tek ve önemli bir gerçek(!) var.

Erdoğan düşmanlığı.

O gitsin de ile başlayan cümleleri yazmaya kalksam köşe yazıma sığdıramam, kitap yazmam gerek. Bu körlüğün nedenini, niçinini çok iyi biliyorum.

Yerli ve millilikten nefret dışında bir sebebi yok.

İlla payanda olacağız. Aşağılık kompleksinin en rezil katında durmaya devam edeceğiz ve biz hiçbir ..oka yaramayız nakaratı ile kendimizi aşağılamayı sürdüreceğiz.

Bu kafanın bazı sapkınları hızlarını alamayarak seçecekleri cumhurbaşkanının seviyesini tuvaletterliğin kadar düşürdüklerine göre gerisini varın siz anlayın.

Aslında meselenin kökünde malumumuz mandacı zihniyet var.

Biz yapamayız gâvur yapar zihniyeti bu ve tedavisi ve telafisi de pek mümkün değil.

Bunların babaları ve dedeleri de aynı zihniyetin köleleri idi ve zamanında Boğaziçi Köprüsü’nü yaptırmayız diyerek aylarca o günün hükümetine karşı direnmişlerdi.

Tıpkı gezicilerin direndiği gibi.

Malum zihniyetin esiri beyinlerin bugün hala direndikleri gibi.

Çok şükür ki,çeyrek asırdır giderek etkinlikleri azalıyor da ülkemiz biraz nefes alıyor.

Kendimizi nasıl savunuruz, terörü nasıl alt ederiz, devlet ve millet kaynaşmasını nasıl temin ederiz gibi geçmişte başaramadığımız umdelerimizi her geçen gün biraz da olsa başarma yolunda adım attıkça hem umutlanıyor hem de fethettiğimiz kalelerden dolayı yerli ve yabancı gâvurlara karşı kervanı yürütüyoruz şükür.

Tüm bu olumlu gerçeklere kör ve sağır olanların beyin hücrelerinin virütik bir enfeksiyonla dumura uğramış olabileceğini düşünüyorum.

Sağlık ve mutluluk dieklerimle.