GÜLENDAMIN RENKLERİ
“Gülendamın Renkleri” ilk öykü kitabımızın 2001 yılında okuyucu ile buluşması ile yazarlık serüvenimiz başladı. Hikâyelerimizle, yazılarımızla insanın kadim ve soylu hikâyesine dokunmaya çalıştık. Yeri geldi öykülerimizde acıyı, hüznü, yokluğu yeri geldi ümidi, aşkı, sevdayı ve soylu erdemli duruşları yazmaya konu etmeye çalıştık. Ama daha çok bu kadim toprakların, Anadolu insanının hikâyesine dokunmaya, yüreğinde deveran eden nice yıllanmış sevdalara, aşklara, acılara, umutlara konuk olmaya çalıştık. Bu hikâyelerin eskimeyecek yüzünü, bize ait olan coğrafyamızın mayası çalınmış o güzel insanlıktan nasibini almış soylu ve dost hikâyesini yarınlara taşımaktı maksadımız.
Gün geldi GülendamınRenkleri’nde
kelimelere, sözcüklere, cümlelere değen yüreğimiz bu sefer renklere, desenlere,
gün batımlarına, akşam alacalarının hüznüne, çiçeklerin coşkun tonlarına,
İstanbul’un kadim siluetindeki, o eskimeyen ve eskimeyecek olan hikâyeleri
resmetmeye başladı. Yazı yolculuğumuza renklerin, fırçanın, yolculuğu ile devam
ederek yine Anadolu topraklarının kadim hikâyesiyle İstanbul’un büyülü
akşamlarını, Mimar Sinan’ın ölümsüz eserlerini, Ayasofya’yı resmederek
Gülendamın Renkleri ’ne taşımaya gayret ettik. Önümüzde yürüyen, bize yol
gösteren ustalara rastladık sonra. Tıpkı yazı yürüyüşünde mihmandar olan, yol
olan güzel yürüyüşlü sanatçı büyüklerim gibi, bu sefer ressam üstatlarımız
yollar açtılar, yol oldular. Kıymetli hocam İlhami Atalay, kıymetli hocam Cemal
Toy gibi bu toprağın güzide sanatçıları, üstatları ile yollarımız çakıştı. Bize
ilham verdiler, ders verirken yol açtılar, yol oldular. Minnettarım
kendilerine… Amatör bir ruhla biz de yola revan olduk böylece…
Fatih Belediyesi’nin sanata ve
sanatçıya verdiği değere güvenerek, küratörlüğünü yönetmen, yapımcı, yazar kıymetli
ablam Binnur Feyizli Keskin’nin yapacağı bir resim sergisi ile Fatih
Belediyesi’ne bir başvurum olmuştu yaklaşık iki yıl önce. Her şey nasiple,
kaderle olur. Nasip bu günlereymiş.
Yakın bir zamanda büyük acılar
yaşadık, depremle gelen büyük imtihanda ülkemiz derinden sarsıldı. Herkes
elinden ne geliyorsa yapmaya çalıştı. Sanatçılar olarak bizler de elimizden
geleni yapmaya çalıştık. Depremin ilk gününden itibaren sanatın iyileştiren
gücünü kullanarak yaralara merhem olmaya çalıştık. Yeni Dinamizm Bağış Sergisi,
Cemal Toy Öğrencileri olarak düzenlenen bağış sergisi ile Hatay Dörtyol’da
ahşap yaşam üniteleri yapıldı. Müstakil olarak da pek çok tablo yapıp
bağışlamak nasip oldu.
Kıymetli kadim dost Osman Özsoy’a
yüzde ellisi depremzedeler için resim sergisi açmayı düşündüğümü söyleyince
büyük bir içtenlikle kabul etti. Kendisine minnettarım… Ve kısa bir süre içinde
hazırlıklara başladık. 45 tablonun yer aldığı sergimize sanatseverleri,
dostlarımızı bekliyoruz.
Ayrıca sanata ve sanatçıya değer
veren, değer katan Fatih Belediye Başkanımız M. Ergün Turan’a, böyle güzel bir
sergi için, teşekkürlerimi sunuyorum. Beni destekleyen, yardımlarını
esirgemeyen çekirdek aileme, eşime, çalışmalarımda destek olan tüm dostlarıma,
Küratörüm Binnur Feyizli’ye, Neslihan Koçak’a, Elif Tarakçı’ya, Bilgehan
Atalay’a, Mustafa Uygun’a ne kadar teşekkür etsem azdır.
Gelebilecek tüm dostlarımızı
sergimize bekleriz, onur duyarız efendim…