Güle güle güzel dost

Eylülün gelişini hazırlayan Ağustosun sıcaklığı ve kuraklığıdır. Herkes Eylüle hüznü yüklerken, Eylülü hüzünlü kılan Ağustostur ve bizi ayrılıklara hazırlar. Lakin kimse Ağustosa kızmadı ve hep faturayı Eylüle kestiler.

Yine öyle oldu ve bir şehrin en güzel insanlarından biri Eylülde aramızdan ayrıldı. “İyi ve güzel insanlar önden giderler.” sözü bir kez daha gelip yüreğe oturdu. Lakin Eylülün hüznü Ağustosun ruhunda gizlenmişti.

Adana'nın hayırsever, yetim ve öksüz dostu, hastanelerde hastalarını bekleyenlerin hizmetkârı, bu şehrin iyilik hareketinin önderi, her camia tarafından hayırla yâd edilen iyilik meleği, sivil toplum kuruluşlarının harcı velhasıl bu şehrin En Güzel İnsanı Bekir Fevzi Yıldırım ağabeyimiz, Ağustos ayında yakalandığı koronavirus illeti nedeniyle kaldırıldığı hastahanede yaşam mücadelesini Eylül ayında kaybetti ve biz sitemimizi Ağustos yerine yine Eylüle yükledik.

Gitti, bu şehrin melek yürekli, temiz kalpli, iyilik önderi, Güzel ve Mübarek insanı Bekir Fevzi ağabeyimiz sevenlerini boynu bükük bırakarak En Sevgili’ye gitti. Üstadın da dediği gibi “Uzatma benim dünya sürgünümü” diyerek gitti.

Bu dünyada nasıl yaşadığını kime sorsan, bir sahabe hayatı yaşadığına hiç tereddüt etmeden şahitlik ederler.

Yetimlerin boynu bükük bugün, öksüzler ağlıyor bugün, hasta yakınları aç kaldı bugün, koca bir şehir yasta bugün.

“Hayra motor, şerre fren olun!” diye diye gitti temiz yürekli Güzel insan. Bize iyiliğin insanı iyi edeceğini göstererek gitti Güzel insan. “Yüreğinizde ve sofranızda yetimlere ve gariplere her zaman bir yer açın.” diyerek gitti.

“Rabbim sevdiği kullarını erken alırmış.” sözünün hakikat olduğunu bize gösterircesine erken gitti Güzel ve Mübarek insan.

Gençliğimde onun yaptıklarına bakarak ona gıpta eder ve onun gibi olabilmek için çabalardım, ancak hayırda ona yetişmek mümkün değildi. Nerede bir mazlum, bir garip, bir fakir varsa hemen onun yanında bitiverirdi ve dertlerine derman olurdu. Biz onun hayırlarına şahidiz, Sen de onun hayırlarını dergâh-ı izzetinde kabul buyur Ya Rab!

Zengin ile fakir arasında köprü olmaya çalışarak Köprü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurdu. Bu şehrin sadece zengin ve fakirleri arasında köprü olmadı. Her kesimden, her camiadan, her dernekten ve görüşten insanların arasında da köprü olabilmeyi başardı. Bu şehrin mütebessim yüzü ve temiz yürekli Mübarek insanıydı.

Herkesin sustuğu zamanlarda konuşan, herkesin durduğu zamanlarda yürüyen, herkesin çekindiği zamanlarda hakkı ve hakikati söylemekten geri durmayan, Adana’da basının öncüsü olan Bekir Fevzi ağabey, dostlarını boynu bükük bırakarak Yaradanına kavuştu.

Onun yaptığı iyilik, güzellik ve hayırları biz saymakla bitiremezken o bu kadar sevabı hayatına sığdırarak gitti. Ağustosta yakalandığı amansız virüs illetine hüzünlü bir Eylülde yenilerek aramızdan ayrıldı.

Güle güle Bekir Fevzi Ağabey...

Bizden yana haklarımız sana helal olsun. Sen de dilerim hakkını bize helal etmişsindir.

Ya Rab! Bizler, Bekir Fevzi Yıldırım'ın bu dünyada Senin razı olduğun kulların gibi yaşadığına şahidiz. Şahitliğimizi kabul buyur ve onu cennetine aldığın kullarından eyle. Âmin.