Gül yetiştiremediği yerde bağrına taş basar yeryüzü
‘’Ah çocuk her şey gül ’ce
Sen gülünce…’’
Tek
bir çiçeğin narin duruşu nasıl etkiler ise insan ruhunu, çiçekli bahçeler
bambaşka etkiler. Okulların yüz yüze eğitime başladığı şu süreçte özlemle
sınıfların dolmasını bekledik.
Cıvıltılar
ruha sürur olurken, yetiştirdiğimiz rengarenk güllerin, çiçeklerin yeryüzüne
dağılıp mis gibi kokular yaymasını arzu ediyor gönüllerimiz.
Eğitim; evde
başlayan öğrenme sürecinin, okulla, çevreyle bütünleşmesiyle alınan yoldur. Ömür
boyu devam eder. Sosyal bir varlık olan insan bu sosyalleşme işini öncelikle
evde kazanmalıdır. Sonrasında bu (okul – ev-çevre) etkileşimiyle kişinin ruhuna
farklı imkanlar sunar. Yeni öğrenmelere zemin sağlar.
İnsan hayal
eder önce, sonra çabalar da. Görmek istediği sonuç, verilen emeğin yerli ve
yerinde olmasına bağlıdır en önce.
Çok
çabalarsınız zemin düzgün değildir, malzeme yetersizdir. Çok çabalarsınız metot
uygun değildir. Çok çabalarsınız ehil insan sorunu yaşarsınız. Ya da durduğunuz
yer yanlıştır. Oysa fiziki şartları düzenlemek, öze yapılacak tüm yatırımlara
anlamlı bir başlangıç teşkil eder.
Mektepli
olmak da bu çizgidedir evvela. Bu hususun önemiyle eğitim öğretimde mesafe kat
edilir.
Yeryüzünün
imarını, insan imarı ile özdeşleştirirsek, verimli toprakların daimiliği
insanoğlunun taşları ayıklayıp ekim dikim yapmasıyla mümkün olur. İnsan
gönlünde de aynı hal tecelli bulur. Gönlün toprağına kazandırılacak kadifemsi
güzellik, taşlarının ayıklanması kalbin yumuşaması, çalışma, sevgi sebat
erdemlerinin yüklenmesi toplumsal berekete yol verir. En çok da taş kalpli
merhametsiz kişilerden değil midir toplumun acısı.
Güllerin
letafetini andıran bir gönülle öğretmenlik yapmak, ebeveyn olmak kalplerin
toprağını sürmektir. İdealist bir duruş, sabır, yeniliklere açık olma, çeşitli
ve özgün okumalarla gönlünü zenginleştirmiş olan bireyler eğitim içinde büyük lütuflardır.
Engin tecrübe, fikir paylaşımları daim olacaktır bilge insanlarla. Eğitim sebat
ister sabır ister düzenli gayret ister.
‘’Acelecilik
devşirme
Sükûnet
sadır olsun
Adımlara
gül yükle
Diken!
Diken’i okusun’’
Salgın
hastalıkla mücadele ettiğimiz şu vakitlerde imkanların, sunuşların seyri
değişse de eğitim en hassas, en özgün ve üzerinde en çok gayret sarf edilecek
mesele olmalıdır.
Öğrenme
alanlarımızı güle sunulan toprak mahiyetinde sembolize edersek, bu kutlu
yolculukta yer alan herkesin bu zemine suyu, güneşi, toprağı gübresi olmalıdır
katkı sunduğu.
Güller
yetiştirmeliyiz ki; onlarla neşe olan her bakışımız, yanlarına her varışımız,
kendimize, ailemize, devletimize, dünyaya esenlik olsun, güzel koku olsun. Gül
dibine oturdukça gül yaprakları dökülsün üstümüze, kokusu sinsin…
Değilse!
‘’Gül
yetiştiremediğimiz yerde bağrına taş basar yeryüzü.
Öğretmenin
kalbi yüzlerce binlerce tohuma ev sahipliği yapar. Toprağımızın verimliliği, genişlikler sunabilmemiz
mühimdir ve kalbi ortamlarımızı sorgulamak ...
Eğitimin
dört duvar işi olmadığını sürekli yineliyor olsak da ne kadar kabul görüp
görmediğine istemlerimiz, yaşamın kendisi cevap veriyor. Kalplerin toprağını
cümleten sürdüğümüzde çocuklar her ortamda, her şartta öğrenmenin hazzıyla
mutlu büyüyeceklerdir. Öğrenme arzusu da hiç bitmeyecektir.
Evinde de
şirin bir okulun olduğunu hissetmesi bir çocuğun, çok şeyi öğrenmeye yol
vermesine vesile değil midir?
Tolstoy
“Eğitimi ihtiyaçlarımız belirler” der. O ihtiyaca şevk katan ise yetişkinlerin
izlediği metotlardır.
Hem kendi fiziksel
ihtiyaçları karşılanmış çocukların, hem eğitim aldığı alanların fiziksel ihtiyaçları
karşılanmış ise odaklanılacak esaslar bellidir. Ruhları, zihinleri aydınlık
nesillere daha kolay ulaşılır.
Teknesinde
ekmek kaygısı olanlar sizi dinleyemez, dünyanın en güzel sözlerini söyleseniz de.
Manzaraya odaklanamaz.
Öyleyse;
sıcacık tertemiz eğitim ortamlarında kalbimizin sıcaklığı ile kucakladığımız
evlatlar yeryüzüne mis kokular yayacaktır.
Eksik
bırakılan her gül; dibi çorak kurak, taşlı bir toprağa yol alışın simgesi
olacaktır elbet.
İnanarak
büyüttüğümüz her gonca da ‘’ben açmam’’ demeyecektir.
Kıymetli
Milat okurlarına ilk yazımla selam verirken gül bahçelerimiz çoğalsın
niyazıyla.