Güçlü cumhurbaşkanı güçlü meclis
Sayın Cumhurbaşkanımız da geçtiğimiz günlerde sözünü etti: Maalesef bazı mahfillerde, "Evet, Cumhurbaşkanımıza oy vereceğiz. Ancak Ak Parti'yi de cezalandıralım ve milletvekili seçimlerinde başka partiyi destekleyelim" tarzında yanlış bir görüşü dillendirenler olduğunu görüyoruz.
Söylediğimiz gibi bu görüş yanlıştır, hatalıdır. Çünkü Mecliste güçlü bir destek olmazsa iktidar topal ördek gibi olacak, yetkilerin kullanımında çatışma ve çelişkiler ortaya çıkacaktır. Bu yanılgılı görüşü çok yönlerden izah ederek tehlikeli olduğunu açıklayabiliriz. Fakat beklenmedik problemlerin ortaya çıkacağı bellidir.
Tabi burada Ak Parti yetkililerine de önemli görev düşmektedir: Milletvekili aday seçimlerinde çok dikkatli olmak. İnsanlarımızın benimseyeceği, onların rahatlıkla oy verebileceği, çevrelerinde sevilen isimleri aday göstermek.
Özellikle mevcut milletvekillerinden beklenen performansı gösterememiş kişileri tekrar milletin gözüne sokarcasına, "Biz kimi istersek onları seçmek zorundasınız, sizin tercihleriniz önemli değil" zihniyetiyle yaklaşılırsa sonuç gerçekten hüsran olacaktır.
Bu söylediğime, daha doğrusu seçmenlerin isteğine uyulursa şimdiki milletvekillerinin çoğunun değişmesi, meclisin yenilenmesi anlamına gelir ki bu isabetli bir karar olacaktır.
Bir de yaşı daha 20'lerde olan bazı isimleri gençlerin sorunlarını meclise taşısınlar diye seçilebilir sıralara, hak etmedikleri halde ve halkta karşılığı yokken koyma düşüncesinde olanlar var. Bu da doğru değildir. Çünkü evlenmemiş, askere gitmemiş, öğrenimini tamamlamamış, bir işte çalışma tecrübesi olmayan deneyimsiz ve birikimsiz kişilerin yeterince faydası olmayacağı kanaatindeyim. 30'lu yaşların insanı aslında onlara göre daha iyi gençlerin sorunlarını bilir.
CEVAT AYHAN'IN ARDINDAN
Yakın dostumuz, ağabeyimizdi. 3 dönem milletvekilliği ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı gibi şaibeli görevlerde bulundu, ancak hakkında en ufak şaibe bırakmadı. Evliya meşrep kişiliğe sahip, her zaman güler yüzlü ve hoş sohbetti. Arada uğrardık, onunla muhabbet ederdik. Bazen ise telefonla arar, gazetede çıkan yazım için teşekkür ederdi. Böylesine ince düşünceli ve naif insandı.
Ancak 2010'da yakalandığı rahatsızlıktan sonra kimseyi tanıyamaz hale gelmişti. Mevla'm rahmetiyle muamele buyursun. Mekanı cennet olsun.