Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Kasım 2012

Grevcinin Kandil'i!

PKK 30 yıldır var. Terör yapıyor, vuruyor, vuruluyor.

Otobüs yakıyor, okul yakıyor, ciğer yakıyor.

Ama ne eylemlerini toplumsallaştırabildi ne de kurtarılmış bölgeler kazanabildi.

Arap Baharı'ndan mülhem "Kürt Baharı" için geçen bahar çok uğraştı ama Kürtler yüz vermedi.

En çok da okul yakmalarına anlam veremedi Kürtler hatta karşı çıktılar.

BDP'li bazı vekiller bile reddetti bu insanlık dışı savaş tekniğini.

***

Sonra açlık grevleri başladı.

Hem de AK Parti Kongresi'nde dağıtılan 2023 Vizyonu'nda anadilde savunma hakkı deklare edilmişken.

Üç talepleri vardı grevdekilerin; Öcalan'ın tecridinin son bulması, anadile savunma ve anadilde eğitim.

İlk günden açlık grevindekilerin devletin emaneti olduğunu, her canın aziz olduğunu, ne olursa olsun ölümlerin tüm ülkeye büyük zarar vereceğini söyledik.

Tamam açlık grevleri hamdolsun ölümler olmadan son buldu ama PKK ve BDP bu eylemle ilgili kamuoyuna açıklama borçludur.

***

BDP'liler sürekli açlık grevinde tehlikeli eşiğe gelindiğini, her an ölümlerin çıkacağını söylüyordu.

Her yerden en gizli bilgiye erişebilecek istihbarata sahip Başbakan Erdoğan ise "Şov ve blöf" demeye devam etti.

Cezaevlerinden gelecek ölüm haberleri en çok kimin işine gelirdi?

Devletin, iktidarın, kamuoyunun veya muhalefetin işine gelmezdi çünkü her ölüm yeni gerilim demekti.

Açlık grevlerinde 65. Güne gelinmesine rağmen cezaevlerinden bir türlü cenaze çıkmaması, birilerinin cenaze çıkartmak için harekete geçeceğini akıllara getirdi.

Ve tam bu noktada yürütülen çalışmalara hız verilerek İmralı devreye sokuldu.

Böylelikle "mecburen çıkartılacak cenazeler"in de önüne geçilmiş oldu.

Bu arada grevin son günlerinde açlığa başlayan BDP'li vekillere de bu yüksek öngörüleri nedeniyle şapka çıkartılmalı.

***

Açlık grevlerinin ilk gerekçesi, Öcalan'a uygulanan tecrit iddiasıydı.

Aslında bahsedilen tecrit, geçen sene Öcalan'ın "devletle her konuda anlaştık" dediği günün ertesinde Silvan'da 13 askerin şehit edilmesiyle başlamıştı. Aynı gün bir de "Özerklik" ilanı yapılmıştı Diyarbakır'da hatırlarsanız.

Dağdakilerin de Ovadakilerin de Ada'dakine karşı vermek istedikleri mesaj açıkça görülebiliyordu.

Ve o günden sonra Öcalan, aile fertleri de dahil kimseyle görüşmek istemediğini bildirmişti Cezaevi yönetimine.

Açlık grevlerinin başlamasından bitmesine kadarki süreçte de ısrarla Öcalan'ın BDP'li vekillerle veya avukatlarıyla görüştürülmesi yönündeki talepler de yanıt bulmadı. Sadece kardeşi Mehmet Öcalan'la görüşmesine izin verildi. Öcalan'ın mahku00fbmiyet koşulları aynen devam anlayacağınız.

***

Gelelim ikinci talebe.

Grevdekilerin "Anadilde savunma" argümanı zaten en baştan zayıftı.

Çünkü açlık grevleri başlamadan çok önce programa alınan anadilde savunma çalışmalarının uygulama aşamasına gelindiği biliniyordu.

Ancak buna rağmen grevin bitmesinin ardından muhalefet koro halinde "Hükümet taviz verdi" dedi.

Nitekim önceki gün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, anadilde savunmadan sonra kamu hizmeti alımında da Kürtçe kullanımı için yasal çalışma yürütüldüğünü, çalışmanın sadece anadil değil, diğer dilleri de kapsayacağını ve aylardır bunun hukuki zemine kavuşturulması için çalışıldığını söyledi.

***

Bana göre geçerli tek talep olan son istek ise anadilde eğitimdi. Ha deyince realize edilemeyecek bir hak olan anadilde eğitimle ilgili çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili hazırlanan birçok raporun Başbakanlığa iletildiğini da gazetemizin manşetinden duyurmuştuk. Zamanla bu hakkın da hayata geçeceğine inanıyorum.

***

Yani açlık grevlerinde ileri sürülen taleplerle grevin bitişi arasında rasyonel bir bağlantı kurmak zor. Bence aklın, mantığın ve inancın kabullenmediği, bu toplu intihar girişiminin kamuoyunda da karşılık bulmadığını herkes gördü.

Asıl önemlisi Öcalan, Silvan saldırısı öncesindeki rolüne geri döndü.

Son bir yıldır kendisini devreden çıkarıp terörü bile yüzüne gözüne bulaştıran Kandil'e, bu işin o kadar kolay olmadığını göstermiş oldu.

Ola ki müzakere süreci yeniden başlaru2026