Gözyaşı
Gözyaşı; fiziki olarak nemidir gözün. Kuruluğun göze verdiği hasarı engeller, göz yüzeyini pürüzsüz bir hale getirir, oksijeniyle gözü besler, bakteri ve iltihaplardan gözü korur., bütün vücutta fiziki değişiklik yaratır, tüm vücudu alarma geçirir. Gözyaşı akarken kaslar gerilir, sesler değişir, hıçkırıklara sebep olur, nefes alışverişlerini bozar, solunum ve gövde kaslarındaki değişimlere sebep olur. Farklı olsa da göz renkleri, farklı olsa da bakışlar ve duygular, gözyaşlarının rengi aynıdır. Farklı gözlerin aynı suyu ama ayrı manaları vardır.
Bir damla su olarak görmeyin gözyaşını. Bir umman barındırır içinde. Bir kainat gizlidir sırrında. Birçok anlamı vardır her damlasının. Su gibi gözükür ama aslında duygudur gözyaşları.
İnsanın imzasıdır gözden akıp gönüllere dökülen damlalar. Söylenmeyen sözlerin sesi, sessizliğin çığlığı, pişmanlığın diyeti, kahkahanın bedeli, içimizdeki yangını söndüren su, gülümsemeye hazırlık, dayanma gücünü artırmak için dökülen, yüreğin çaresiz kaldığında teridir gözyaşı. Bazen çaresizliktir, bazen çarenin verdiği mutluluktur, bazen silahtır, acıdır, sevinçtir bazen. Duyguların pınarı, ıstırabın elle tutulur damlaları, hislerin tercümanıdır bazen. Sitemdir, pişmanlıktır, ağıttır, duadır, aftır, özlemdir, hasrettir, tesellidir, rahmettir, merhamettir, nefrettir bazen. Taşmaya hazır bir derya gibi durur gözyaşları göz çukurlarında. Bazen bir film, bazen bir şarkı, bazen bir dokunuş, taşırır o deryayı damla damla yanaklara. Yalnızların arkadaşı, bekleyenlerin beklenenidir bazen. Erkekleri avlayan avdır, kadınların sığınağı limandır gözyaşları. Tuzlu sudan farksız yapmacıktır bazen. Duyguların sessizce anlatımıdır onlar.
Demiri bile eritebilen esrarlı bir yapısı vardır gözyaşının. Katılaşan kalpleri yumuşatan bir özelliği vardır. İlk önce döküldüğüne bakmayın gözlerden. Aslında yüreğin ağlamasının dışa vuruşudur onlar. Çorak topraklara bereket getirip yeşerten yağmurlar gibi körleşen kalplerde merhamet fidanları yeşertirler. Gözden akmayan yaş gönülde birikir ve zamanla devleşerek yürekte aşılması zor engeller oluşturur. Gerçeği ile sahtesi farklıdır gözyaşlarının. Biri gözde başlayıp dudakta biterken, diğeri yürekte başlayıp kalplere işler.
Sadece gözleri değil, yüzleri de yıkar, temizler gözyaşları. Gözyaşı ile yıkanan yüzden daha temiz bir şey yoktur. Kirli kalpler de ancak gözyaşı ile temizlenir ve o kalbi kirlere karşı bir kale yapar. Çoğu kez gözyaşından sonra ferahlar insan, rahatlar duygular ve gökkuşağı oluşur gönüllerde.
Bahanesine göre değişir kıymeti gözyaşlarının. En kıymetlisi ise Allah için dökülenleridir. Allah yolunda dökülen kandamlaları kadar değerlidir, Allah için dökülen gözyaşları. Mahşerde bir gölgelik olurlar insana. Yaradan'a karşı işlenen günahlara af reçetesidirler. Yaradan'dan kullarına hediye, cehennem azabından kurtuluş, cennette ebedi mutlu gülüş, nar-ı cehennemi söndürüş, günahları bir yaprak gibi döken, Allah'ın himayesine giriş, binlerce altın sadaka veriştir gözyaşları.
Her yerde bir izi vardır gözyaşının. Ayrılıkta, buluşmada, kavuşmada, hasrette, özlemde, sevinçte ve kederde. Dil yarasının merhemidir onlar. Arınmaktır kötülüklerden. Felaha ermektir, kurtuluştur kederlerden. Zamanı ve zemini olmaz onların. Mevsimsel değillerdir. Yılın her anı, mekanın her yerinde ansızın çıkagelirler kalbin derinliklerinden ve akarlar gönüllere süzülerek göz pınarlarından, doyururlar sevgiye susamış bedenleri.
Cümleler gözyaşlarıdır yazarların ve dizeler gözyaşlarıdır şairlerin. Dökülürler yüreklerinden kalemleriyle kağıtlara, Seslenirler sevgiyi ve sevgiliyi arayan çaresizlere. Yol olurlar ulaşılamayan kalplere ve tercüman olurlar aşktan lal olmuş dillere.
Her şeye bir değer biçebilirsiniz ama gözyaşlarına asla. Hz u00c2dem'in cennetten çıkarıldığında yoldaşı, oğlunu kaybedince Hz. Yakup'un sırdaşı, annesinin kabri başında Hz. Muhammed'in (s.a.v.) tesellisi, Firavun 'un zulmünden kaçarken Hz. Musa'nın koruyucusu, balığın karnında Hz. Yunus'un arkadaşı, hasta yatağında Hz. Eyüp'ün şifası olmuştur onlar. Kim değer biçebilir ki onlara.
Ağlamak sevinci artırır, kederi azaltır, acının büyümesini önler. Ağlamak anlamaktır hayatı. Ağlamak paylaşmaktır kederi. Ağlamak yar olmaktır canana. Ağlamak kalpten görmektir manevi dünyayı. Ağlamak silmektir masivayı. Ağlamak yükselmektir Yaradan'a.
Ne mutlu ağlayabilenlere ve ne mutlu gözyaşı dökenlere.