Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.86
Gram Altın
2970.95
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Temmuz 2017

Gözlüklerini Takmak İstediklerim

Yavaş yavaş okuma gözlüklerimizi aldığımız zamanlara giriyoruz. Bu durum kitap okuma aşkını biraz hırsa sürükleyebilir. Acaba daha az mı okumak zorunda kalacağım, sorusu kesik öksürükleriyle yankılanmaya başlıyor. Göz doktoru "Üzülecek bir durum yok. Gözleriniz gayet sağlıklı diyor. Sadece yaşla ilgili çok tabii bir durum." "Peki..." diyorum sessizce. "Teselliye lüzum yok!" diyorum içimden. Daha sert bir ses/sizlik/le...Gözlük camlarım güzel olsun bari diye kendimi teselli ediyorum. Elden düşürülmüş çok eski ve güzel bir gözlük çerçevem çantamda emin adımlarla...Yok hayır. Merdivenlerden dipsiz bir kütüphaneye biteviye iniyormuş gibi uçarı bir vaziyette iniyorum. Yaş ve başa uygunsuz.

Tam o esnada o insan aklıma geliyor...

Cemil Meriç... Yıllar geçtikçe o kalın gözlük camlarından bakışlarını incelten ve nice memleket evladına ince fikirler bahşeden adam! Onun gözlüğü düşünce dünyasını dört bir yandan izleyebildiğimiz bir fanustur. İçinde uçan mülteci tozlar dahi tevazu ile eğilerek anlaşılmalıdır.

Meriç'in zihin tünelinden ilerleyen herkes onun münevverliğinin bir süreç olduğuna tanık olur. Münevver kelimesinin lügat karşılıklarında, ilk sıralarda Cemil Meriç yazdığına da...Aydınlık; onda mühürlenmiş bir şey değil, doğumla ölümsüzlük arası ecelsiz bir şeydir. Hatta eserlerine dokunup gözlerini gözlükleriyle değiştiren ve ondan sonra görmeye başlayan herkese sirayet edendir.

Necip Fazıl onun hakkında "Allah'ın iç gözü daha iyi görsün diye dış gözünü kapadığı gerçek sahici münevver!" der. Görmek onda göz gibi bir sebepten bağımsızlaştırılmıştır. Böylesi bir görmenin yükü göstermek olmuştur. Gözlerle görülemeyeni görmenin ödevi...

Onun sağlığındaki çabası ve sağ kaldığı eserleri gözün daha derinde bir yuvada yaşıyor olduğunu öğretir.

Masasının üstünde sandalye, onun da üstünde lambayla baş başa kitap okuyan görüntüsüyle hafızalarımızdadır. 36 yaşında sadece gözlerini kaybetmiştir. Fakat görmeyi asla...

"Körlük bir nevi ölüm. Hayır, ölümden çok daha beter bir işkence. Öldükten sonra yaşamak gibi bir şey..." demiş olsa da...