Gözden kaçan konu
Türkiye’nin ekonomi güvenliğini artıracak en önemli konulardan biri olan enerji arz güvenliği için kritik adımlar atılmaya devam ediyor.
Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz nihayet karaya ulaştı. Sisteme verilmesiyle birlikte artık evlerimizde kendi yerli gazımızı kullanmaya başlıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz gazının karaya ulaşma töreninde yaptığı açıklamada bir ay boyunca evlerde kullanılan doğalgazın bedava olacağını, bununla birlikte bir yıl boyunca evlerde kullanılan ortalama 25 metre küpe denk gelen doğalgazdan da ücret alınmayacağını duyurdu.
Bu haber vatandaşı büyük ölçüde heyecanlandırdı ve mutlu etti. Enflasyon sebebiyle bir buçuk yıldır ekonomide yaşanan problemler sebebiyle morali bozulan vatandaşlara adeta bir ümit oldu.
Ancak gözden kaçan bir husus var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında cümle içerisinde ifade etse de aslında bedava verilen doğalgazdan daha büyük bir destek veriliyor vatandaşlara. Hem de bir buçuk yıldan fazla süredir devlet vatandaşa çok büyük bir destek veriyor. Sadece vatandaşların bundan çok fazla haberi yok veya söylenenin ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamıyor.
Hâlihazırda devlet elektrik kullanımında düşük kademede yaklaşık yarısınıdoğalgazda ise dörtte üçünübizim adımıza ödüyor.
Yani bir ayda ödediğimiz 500 TL tutarındaki doğalgaz faturası aslında bize 2000 TL gelmesi gerekirken devlet bizim adımıza 1500 TL’lik kısmını ödüyor. Yani aslında 25 metreküpe denk gelen kısımdan çok daha fazlasını devlet zaten bizim adımıza ödüyor.
Vatandaşa “bedava” gibi kavramlar kullanılmadığı için çok anlaşılmıyor. Ya da yapılan açıklamalarda “devlet olarak biz üstleniyoruz, biz ödeyeceğiz/ödüyoruz.” gibi açıklama yapılmadığı için tam olarak anlaşılmıyor.
Hâlbuki açıklanan bir yıllık ücretsiz kullanım bedelinin üzerine çok daha fazla kısmı devlet vatandaşına destek sağlıyor.
Bu destekler sebebiyle Türkiye, Avrupa’da en ucuz doğalgaz sağlayan üçüncü ülke durumunda…
Tüm bunların dışında devlet, muhtaçlık sınırının altında yaşayanlar yani hane halkı kişi başı aylık kazancı, güncel net asgari ücretin üçte birinin altında olanlara doğalgaz yardımı yapıyor. Tabi yapılan kömür yardımları bu desteklerden ayrı olarak yapılmaya devam ediyor.
Devletin tüm doğalgaz desteği 100 milyar TL’nin üzerinde olduğunu da unutmamak gerekir.
Yani özellikle anlatmaya çalıştığım husus şu ki; evet, açıklanan doğalgaz müjdeleri önemli ve kıymetli. Ancak devlet zaten açıklanan müjdelerin çok daha fazlasını yaptı ve yapıyor. Sadece “müjde” şeklinde açıklanmadığı için hissedilmiyor veya anlaşılmıyor. Hâlbuki doğalgaz fiyatlarındaki her artış doğrudan yansıtılsaydı, artan faturaları vatandaş görseydi ve hükümet bir anda “müjde” şeklinde açıklasaydı muhtemelen herkes çok daha fazla hissedecek, görecek ve mutlu olacaktı.
Gözden kaçan bir diğer konu ise son günlerde savunma sanayinden otomotiv sektörüne hayata geçen yatırımlar ve Türk mühendislik başarıları.
TOGG için bazıları “ben alamadıktan sonra...” gibi ifadeler kullanıyor. Ya da “bana ne faydası var” diyorlar…
Şunu söyleyeyim. Türkiye’nin en önemli konusu istihdam konusudur.
Türkiye’nin nüfus yapısı genç yoğun bir durumda... Bu nedenle sürekli yeni yatırımlar yapılmalı, yeni istihdam alanları oluşturulmalıdır. Aksi hâlde her yıl iş gücüne eklenen gençleri istihdam etme imkânı olmaz. Bu nedenle ekonomik büyüme ve yeni yatırımlar çok önemli.
S/İHA, Helikopter, Tank, Uçak, TOGG, TCG Anadolu gibi yerli ve milli üretimler hem yeni yatırımlarla yeni istihdam alanları oluştururken aynı zamanda Türkiye’nin teknoloji üretim kapasitesinin artmasına vesile oluyor. Türkiye’nin teknoloji üretim kapasitesi her geçen gün artarken, sadece üretici firmalar değil üretici firmalara tedarikçi olan yeni firmaların kurulmasına da olanak sağlanmış oluyor.
Türkiye’nin her şehrine kurulan üniversitelerin, mühendislik fakültelerinin işte böyle bir önemi var…
27 Nisan Perşembe günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda açılacak olan Teknofest, düzenlediği yarışmalarla teknoloji üretimini ülkemizin her bölgesine yaymayı başardı. Sadece İstanbul ve Ankara’da belli başlı üniversitelerde değil aynı zamanda Anadolu’daki üniversitelerde de teknoloji üretimi artmaya başladı…
Tüm bu gözden kaçan konular çerçevesinde görülüyor ki, yeni istihdam alanlarının oluşması için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerekiyor. Bu nedenle 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde istikrarın devam etmesi elzemdir…