Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Ocak 2017

Goygoyculara ve (Bir Kısım) Kemalistlere dikkat!..

"FETÖ Darbesi" gelmeden birkaç ay evvel, seri yazılarla "tehlikeye" dikkat çekmiştik.

Kimileri bunu "gündeme gelme çabası" olarak nitelendirdi.

Genelkurmay'dan arandık, bu tür söylentilerin rahatsızlık verdiği ifade edildi!

Yetmedi, bir "Askeri Savcı" bizi "uyaran yazılarımızı konuşmak üzere çay içmeye" davet etti, kendisini araştırdık, gitmemeyi uygun gördük!

Yazdık, söyledik, uyardıku2026.

Devletin kimi üst düzey görevlilerine söyledik, sözlerimiz hoş karşılanmadı!..

"Korku havası meydana getirmeye çalışmakla suçlayan" taban da bize yükleninceu2026

Sustuk!..

Rus uçağı düşürüldüğünde bu işin "kahramanlık edebiyatı"na boğulmaması gerektiği, uçağın Türkiye'yi iyice köşeye sıkıştırmak için "FETÖ etkisiyle" düşürülme ihtimalinin kuvvetli olduğu yönünde keskin uyarılarda bulunduk.

"Ne yani, sınırlarımızın kevgire döndürülmesine göz mü yumsaydık!" yollu laflar sesimizi kesti!..

Taban da bize kızdı.

Sustuk!..

AK Partili ekip, birden bire, hem de gece yarısı "Cinsel Taciz" düzenlemesini getirdi.

Biz isyan ettiku2026

"Taban" bize kızdı!..

Hükümetten birileri "Cinsel Taciz" düzenlemesini savununca, saldırılar iyice arttı.

Sustuk!..

Sonrau2026

Sayın Cumhurbaşkanı devreye girdi deu2026

Saldırılar "takdire" dönüştü, kurtulduk!..

Misal çoku2026

Biz ne vakit harekete geçsek, ne vakit uyarsak, suret-i haktan görünen "düşmanlar" ile "anlık düşünebilen" bazı "samimi" arkadaşlar yüzünden söylemek istediğimizi söyleyemedik.

Bugün de söylemek istediklerimizin tamamını söyleyebildiğimizi söyleyemeyeceğiz.

"Kalıplaşmış" düşünceler, "tektipçi" eğitim sisteminin ürünleri.

Bu durumu aşabilmek için "okumak" gerekiyor ve yüksek malu00fbmlarınız olduğu üzere hatırı sayılır devletler içinde "halkı en az okuyanlar arasında" yer alıyoruz.

Tefekkürü besleyen kaynaklar kurutulmuş.

Sayın Cumhurbaşkanımız da, 15 yılda sadece "Eğitim ve Kültür alanlarında" başarılı olunamadığını söyleyince mevzu açıklığa kavuşmuş oluyor.

Böyle bir ortamda da, vereceğiniz mesajların, "slogan" gürültüsüne gitmesi kaçınılmaz hale geliyor.

BİR DE GOYGOYCU "AYDIN"LAR VAR!

Bir de "liyakat" meselesi.

Kamuda ve özel sektörde belli başlı koltukların dağıtımında, "liyakat" değil de görünüşteki "sadakat" esas alındı çoğu vakit.

Bu durum "istismara müsait" bir ortamın oluşmasına sebep oldu, en fazla istismarı da FETÖ yaptı.

FETÖ istismarından zamanında faydalanan "bizim" adamlardan bir kısmı, o günlerde FETÖ'nün Vakfı'ndan çıkmaz, Abant Toplantıları'nda fotoğraf verebilmek için "kıç" atarlardı.

Bunlardan bir bölümü şimdi en haşin "FETÖ karşıtı!"

Habire bağırıyor çağırıyor, habire goygoy yapıyorlar.

Ekranlarda ya da kamunun belli başlı kimi koltuklarında gördüğünüz bu "liyakatsiz" tiplerin, Recep Tayyip Erdoğan'ı günün birinde satmamaları mümkün değil.

Çünkü öyle görmüşler, gelenekleri bu.

Birilerine yaslanacaklar ki, bir yerlere gelebilsinler, bir yerlerde durabilsinler!

O birilerinin ideolojisi önemli değil aslında, gelene ağam gidene paşam!..

Bunlar sırnaşık adamlardır, çileleri yoktur, ekranlardan söylediklerini, sütunlarına döktüklerini "özel ortamlarına" yansıtmazlar.

Yaptıkları sıradan iş, elde ettikleri de maddu00ee kazançtır.

"Dava"ları ise mide ve uçkur davasıdır!..!

"EVET" KAMPANYASINA ZARAR VERİYORLAR

Bu "goygoyculuk", önümüzdeki referandumda Yeni Türkiye'ye "evet" diyecek ruhun çalışmalarına da büyük ölçüde zarar veriyor.

Bu tiplerin bütün "hayır"cıları kafadan "hain" ilan etmeleri, davaya inanmalarından değil, "göze girmek" istemelerinden, "göze girip" yerlerini muhafaza etmek istemelerinden!

Sözde AK Parti'yi destekleyen gruplar arasında acayip bir çekişme var, birbirlerine saldırıyor, birbirlerinin üzerine çıkmaya çalışıyorlar.

Bir tarafta, kenara atılmış olmaktan kaynaklanan hınçlarını bin bir manevrayla ortaya koyan "eski tüfek muhafazakarlar" var, diğer tarafta da, Sayın Erdoğan'ı mümkün olan en görünür yerden alkışlamak suretiyle "konumlarını", dolayısıyla "yüksek gelirlerini, rahatlarını" muhafaza etmek isteyen "tip"ler.

Dert, mümkün olan en fazla "EVET"e ulaşmak olsaydı, "HAYIR"cıların sayısını arttıracak, o takımın iyice birleşmesine ve gayrete gelmesine yol açacak kışkırtmalarda, çirkin söylemlerde bulunmazlardı.

Karşı tarafa ne kadar saldırırsanız, onlara ne kadar hakaret ederseniz, o kadar bilenmelerine yol açarsınız.

Sandığa gitme oranlarının artmasına sebep olursunuz!

Biz günlerdir sosyal medyadan "fikrinizi söyleyin ama hakaret etmeyin" diyoruz ama "göze girme" kaygısı bir yandan hakaretlerin diğer yandan da "yağcı" söylemlerin boyutunu arttırıyor.

VE "BİR KISIM" KEMALİSTLERu2026 ONLARA DA DİKKAT!..

Ah bu muhafazakar ruh hali; denize düşen yılana sarılır, muhafazakar hep denize düşer ve hep yılana sarılır.

FETÖ belasından kurtulabilmiş değiliz, aksine FETÖ belası farklı suretlerde etkinliğini sürdürüyor, kripto FETÖ'cüler çok yere hakim, en azından benim göz attığım yerlerin çoğuna hakim!

FETÖ'cüler gerek medyada, gerekse kamuda "bir kısım" Kemalistlerle acayip işbirliği içinde!

Problemlerin ancak "Kemalist Darbe" ile çözülebileceğini, Türkiye'nin "kuşatılmışlık halinden" ancak 1960 Model Darbe ile kurtulabileceğini savunan "KARANLIK" takımına dikkat!

Bunlar, FETÖ ile mücadeleden istifade, bir takım manevralar yaptılar ve kamuda belli yerlere sızdılar!..

Yanlarına "İslamcı Görünümlü/Derin" kimi yapıları da almak için yoğun çaba sarf ettiklerini biliyorum, bunlara destek niteliğinde haberler bu türden yerlerde bolca yer almıştı, biraz araştıran adresleri bulur!

Biraz olsun dikkat eden, 15 Temmuz darbe girişiminin "esas amacını" görür.

FETÖ unsurlarıyla (aslında) birlikte hareket eden "bir kısım Kemalistler", Türkiye'yi "yönetilemez" ve gittikçe büyütülecek "terör organizasyonları" ile başa çıkamaz hale getirmeyi hedeflediler!

Referanduma kadar iki-üç ayımız var, ondan sonra, 2019 Ağustos'una kadar uzuuun bir süremiz.

Türkiye'nin 2018'de bir erken seçime gideceğini varsaysak bile, önümüzdeki süre yine de çok uzun demektir.

Türkiye "EVET" der ve bunu da Sayın Recep Tayyip Erdoğan"Yeni Türkiye'nin Cumhurbaşkanı" yaparak taçlandırırsa, "zorba"lar için deniz bitmiş demektir.

Bunu engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır.

Bizim elimizde iseu2026

Bir Recep Tayyip Erdoğan ile O'nun arkasında duran bir büyük kitle var!

Gücümüzü tahkim etmeye mecburuz!