Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.05
Gram Altın
3009.07
BIST 100
9452.27
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 May 2021

Görev

Devletlerin bir bölümü hem de en çok parası olanlar dünya dışı gezegenlerde canlılık arıyor. Bu meşgale için birçok devletin bir kaç senede görebileceği parayı tek bir seferde uzak gezegenlere yolculuk için yapacakları uzay aracı ve programları için harcıyorlar. Baktıkları tek şey: O gezegenlerde olması muhtemel canlılık.

Dünyada su, hava, toprak ve güneş ısısı olmasa yaşam namına hiçbir belirti bulunamaz. Yenilenler, içilenler ve solunan hava insanlar için canlılık namına güzel bir nimet.

Suyun, havanın, toprağın ve güneşin ellerindeki nimetleri insanlara sunmaları güzel bir fayda. Bütün bunları insanlara erinmeden sunarken de yine güzel bir ahlakları var. O da varlıklarının hakkını vererek “Ben olmazsam var ya! Siz bir hiçsiniz” dememeleridir.

Bir görevleri olduğunu bilirler ve bunun bilinci gelişmiştir. Sadece o vazifelerinin gereğini yaparlar. Bıkmadan her neleri varsa insana vermek, canlılığı sağlamak ve bıkmadan toprağa düşen tohuma can katmak. Bunu da milyarlarca yıldır yapmaktalar.

Bu görevin gereği, fıtratlarında olan büyük bir yaratılış hikmetidir. Öyle bir hikmettir ki ellerinde her ne varsa insana ve insanlığa vermemek şuursuzluk sayılır. Bu hem yaratılış görevleri hem de görev şükürleridir. Başka bir şey beklemek veya ummak çok büyük bir gaflettir.

Kâinat muazzam bir dengede ve yeterlilikle her insana, her canlıya neyi vermesi gerekiyorsa onu veriyor, neyi de alması gerekiyorsa onu alıyor. Çünkü kâinatın dengesi, şaşmaz ve yanılmaz bir dengedir. İnsan hariç her canlı bu dengeyi eli ve gücü nispetince görevlerini yaparak ayakta tutar.

İnsan hariçtir çünkü nefs taşıyıp ve nefsine uyarak varlığının hakkını vermekten kaçan tek canlı olmasıdır. Bu yüzden “akletmez misiniz, düşünmez misiniz, akıl etseydiniz-bilseydiniz doğrusunu yapardınız” ikazları insandan başkasına hitap etmemiştir. Çünkü insan çoğunlukla görevi nedir, şükrü nedir, görev ahlakı nedir akıl etmemekte ve düşünmemektedir. Ve tüm bu görev ahlakını neredeyse kaybetmiş görünmektedir.

Akıl etmediği ve düşünmediği için, yaratılış hikmeti olan görev ahlakını kaybettiği için insanın bir kısmı bildiğiniz bir su borusu misali yaşamakta. Tıpkı bir su borusu gibi üst ağzından yiyip içmekte ve de alt borudan ifrazatını boşaltmakta. Görevi nedir, şükrü nedir unutmuş, görev ahlakı neydi kaybetmiş. Ancak insan, tüm bunlardan maalesef uzaklaşmış.

İnsanın şu koca kâinata baktığında şükredeceği çok nimet var. Kendisinde de çok meziyetler ve en büyük nimet olan akıl var. Bütün nimetlerin sadece insana hizmet eden muhteşem görevleri var. Bunlara rağmen insanın şükrü ve kendisine ait olması gereken görev anlayışı böyle değil.

Oysa insana da bir görev yazılmış, bir görev icabı istenmiş ve beklenmiştir. Bir şükür yazılmış, bir şükür icabı istenmiş ve beklenmiştir.

Öyleyse insanın görevi nedir? Ve insanın bu görevindeki ahlakı ne âlemdedir?

İnsanın görevi; öncelikli olarak yol inşa etmek, bina inşa etmek, köprü inşa etmek mi yoksa kendini inşa etmek, insanların gönüllerini inşa etmek, kalplerini inşa etmek, hakikati inşa etmek mi olmalıdır?

*** Ramazan Bayramımız kutlu olsun ve bizim için hayırlar getirsin. “Bir gün gelecek İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki bütün hayatı gözlerinin önünden Gazze Şeridi gibi geçecek.” “İsrail laftan anlamaz. İsrail ancak güçten anlar.” Necmettin Erbakan