Gönülden düşenin parçası bile bulunmaz...
Bizim tarihimiz zorun üstesinden gelen bir tarihtir. Son üç yüz yıldır çok zor şart ve dönemlerden geçtik. Bu bizi hazırlıklı ve diri tuttu. Bekâ mücadelelerimizde olmaz denilen şeyleri başardık. Çöküşe dur diyerek bugünlere kadar geldik…
Öyle böyle değil...
Bizi yok etmeye yönelik çok şeyin yanında çok ihanetler gördük!
Darbe ve kalkışmalarda binlerce masum ve günahsız vatan evladı hayatını kaybetti! Başta iç güvenlik ve ekonomi çökmüş ve millet kamplara bölünmüştü. Türkiye kafese girmiş, ABD ve Batı kampının cebinde garanti görünüyordu…
Süreçte...
Bazı İslâm ülkelerin sınırları değiştirildi. Irak, Libya bölündü. Afganistan, Yemen, Suriye ve birçokları ise hâlâ kıyameti yaşıyor! Bütün bu olup bitene itiraz eden, direnen ve başkaldıran tek lider Erdoğan ve onun liderliğindeki Türkiye’dir. Onunla makûs talihimizi yenip kafesten çıktık. Kafesten kurtulmak isteyenlere de ilham kaynağı olmanın yanında karanlığa meşale yakıyoruz...
Velhasıl...
İnanç ve gönül coğrafyamızın başına gelenlerin bir amacı da, Türkiye’yi yeniden teslim almak ve kafese sokmaktır. FETÖ, DEAŞ, PKK ve diğer terör örgütlerini devreye sokmaları işte bu nedenledir. Gezi kalkışması, Kobani tuzağı, 6-8 Ekim Vandalizm’i, MİT tırları operasyonu, 17-25 Aralık yargı darbesi hep bu amaçla yapılmıştır. Bütün bunlardan sonuç alınamayınca finali 15 Temmuz işgal girişimi ile yapmak istediler. Bu yaşananların ülkemiz toplumsal sosyolojinde ne tür kırılmalara yol açtığını, ekonomiyi, siyaseti, hukuku nasıl olumsuz etkilediğini hep birlikte gördük...
Ancak…
Üç yüzyıldır hiç bu kadar tarihin bize biçtiği role ve aktörü olmaya yaklaşmamıştık. Erdoğan liderliğinde bu kez başaracağız. Çünkü bu kez işi milletle, yerli ve milli kadrolarla götürüyoruz. Bu nedenle Erdoğan’ı devirmek istiyorlar.
***
Yerel seçimlerde kimlerin ve hangi yapıların proje olduğunu CHP, İP ve HDP ittifakına destek verdiklerinde gördük. Bir cemaat bunun karşılığını İstanbul’da mezarcılık işleri ve ölü yıkayıcılığı olarak aldı. Bugün, ABD patentli Kürtçülük ve İslamcı kılıklılara, proje adamlara hangi rol verildiği daha net görülüyor.
“Korku duvarları” yıkılıyor…
Erdoğan sayesinde askeri ve bürokratik vesayet günlerini, muhtıra ve darbeleri geride bıraktık. FETÖ ellerinde patladı. PKK/PYD terörü ve kullandıkları kim varsa ellerinde patlayacaktır. Erdoğan’ın çağrısıyla, milletin 15 Temmuz’da tanklara, savaş uçaklarına karşı direnişi hiçbir zaman unutulmayacaktır…
***
Hani o, 27 Nisan 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimini ve 367 engelini hatırlarsınız…
Erdoğan’ın “kardeşim” diyerek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturttuğu Sayın kişi ve onun kumanda ettiği kişiler koltuk verilirken Erdoğan’a karşı değillerdi. Ne olduysa bugün karşılar. Millet yeni oluşumları AK Partiyi bölmek ve Erdoğan’ı devirmek hamlesi olarak görüyor. Bunun olup olmadığını süreçteki rollerinden göreceğiz ama millet her türlü oyun ve tuzağın farkında…
Tam da burada Ahmed Âmiş Efendi’den bir alıntı yapalım:
“Gökten düşenin parçası bulunur.
Gönülden düşenin parçası bulunmaz.”
Sayın Erdoğan kadir kıymet bilen biridir. Gönül sahibidir. Bu yüzden gönüllerdedir.
Bu millet gönlündekini yedirmez...