Gönül Barajlarımız ve Nur Söz…
Geçtiğimiz günlerde Nur Söz’de, rahmetli Sungur ağabeyimizin vefatının sene-i devriyesi muhteşem bir mevlit programı ile anıldı. Yurt içi ve yurtdışı katılımlarıyla Nur Talebeleri Nurlardan okuyarak, hatıra anlatarak geceye renk kattılar... Bilgisayarlar başında tatlı bir hüzün ve dualarla muhterem Sungur ağabeyimizi andık... İhlâs ve uhuvvet uzakları yakın etmişti. Onlar okuyup, ya da hatıra anlattıkça Hüsnü ağabeyimiz tecessüm etmiş muhabbetle dinliyordu. Bizler rahmetli Sungur ağabeyimizi nasıl anarsak analım veya Sungur ağabeyimizle ilgili ne tür hatıralarımız olursa olsun büyüklerin büyük dostlukları ve hatırlamaları, anmaları bir başka oluyor… Hüsnü ağabeyimiz ve Nur Söz, Nur gezgini Sungur ağabeyimize layık yaptığı programla yeni nesil Nur Talebelerinin ruh dünyalarında güzel bir iz bırakmış oldu. Böylece Nur Söz’ün nur dolu saatleriyle ruhlarımız gönüllerimiz kaynaşmış oldu. Bu hizmet için; Hüsnü ağabeyimiz ve Nur Söz’e yeniden teşekkürler, Allah razı olsun.
Her türlü desiselerle manevi yağmursuzluk çekmiş ve günümüzde de maddi
yağmura çokça ihtiyacı olan vatanımızda okunan hatimler, Risale-i Nurlar,
tefekkür ve zikirler inşallah dua oluyordur. Vatanımız üzerine hem manevi
yağmurlar; feyiz ve bereketler ile ve de maddi yağmurlar toprağa ve barajlara
kavuşacaktır. İnşallah beyaz yorganlarda yeryüzüne serilir… Ümidimiz şudur ki: Maddi barajlarımız ve
gönül barajlarımız en kısa zamanda dolsun… Risale-i Nurların gönül
barajımızı doldurmasıyla; uhuvvet ve ihlâs elektriği çok daha güçlü bir şekilde
bizleri harekete getirecektir. Allah barajlarımızı da, gönüllerimizi de boş
bıraktırmasın.
Bu milletin gönül barajlarını doldurmak lazım!
Sırasıyla; batı hayranlığı, tek partili dönemim tahakkümü, sosyalizm ve izi
dalalete götüren bütün 'izm' ler gönül barajlarımızı boşaltmıştı. Bu milletin gönül barajlarını doldurmak lazım ama ihlâsla,
riyasız ve karşılığını hiç beklemeden. İşte
Risale-i Nurlar ve sadık talebeleri barajları sırf Allah için ve ebedi
hayatların kurtuluşu için iman hizmeti ile doldurmaktalar… Müslümanların
gönül barajı dolunca; setler yalnızca küfrün ve zulmün üzerine yıkılacaktır... Müslümanların gönül barajı iman ve Kur’an
ve de sünnet-i seniyyenin ihyâsı ile dolu olunca; maddi ve manevi fütuhat nefes
alır gibi kolaylaşacaktır… Şükürler olsun; onlarca yıl dibi görünen
barajlar Risale-i Nurlar ve gerçek Müslümanlarla doldurulmaya başlandı…
İnsanlarımızın gönül barajına son büyük darbeyi de
FETÖ denen gönlü riyakârlıkla ve ihanetle dolu herif vurdu. Milletimiz sandı ki; FETÖ denen o maskeli herif,
gönül barajlarını dolduracak. Aslında ağlayarak sahabe ve Hz. Peygamberimizi
anlatırken, gönül ve iman barajlarının altına dinamitler yerleştirmekle
meşgulmüş. Hem ağladı, hem alçakça
planlar kurdu… Önce beddua ile yıkacağını sandı. Olmayınca dinamitleri; güç
kaynaklı ihaneti ile patlattı. Yeryüzü küresel hainleri bu denli bir oyuncuyu
asla yetiştirmemişlerdir ve finale de bu haini bırakmışlardır... Yine yeryüzü
FETÖ denen hainlik saltanatı yaşayan herifin her hareketinde bir hikmet gören
böyle uçtum akıllı ve hastalıklı Müslümanları da hiç görmemiştir. Bu insanların
göz göre göre alçak birine Mehdi diye hayranlık devam ettirmesi kurulan
tezgâhın ne denli büyük olduğunu bizlere göstermektedir.
Pensilvanya'nın Haşhaşileri, kendilerine tabi olmayanlara öyle bir düşman
oldular ki. Kendi evlatlarına, ana-babalarına, bir zamanlar dost olduklarına
yabani oldular... CHP ve İslam
düşmanlarını aklayıp pakladılar, bu ülkenin hizmetinde olan din adamından
mühendisinden tut Cumhurbaşkanına kadar faydalı herkese düşman oldular...
Netice olarak: Siyonist Haçlılar kötülük yapmaz tanımını kazandı; Erdoğan ise
her türlü kötü sıfatları… FETÖ, halen soykırım ve hırsızlık yapanların kucağına
oturmaya, okyanus ötelerinden vatanımıza nefret dalgaları göndermeğe devam
etmektedir… FETÖ ve müntesipleri gerçek dava adamlarından hiç hoşlanmadılar ama
perde bitmediği için sahnede hoşlanmış gibi rol kesmeye devam etmekteler…
Onlardan olmayan ehli imana, gerçek vatanseverlere kinlerini 15 Temmuz’da en
alçak şekilde de gösterdiler… Yalan
kusanlar, milletin üzerine tank kustular, F-16 kustular, yağmur gibi mermi
kustular… Yaşadığımız bu FETÖ hainliğinin karşısında, kahramanca duran Cumhurbaşkanımız
Erdoğan, ihlâslı-şuurlu Müslümanlar ve Nur Talebeleri mücadeleden asla geri
durmadılar… Bu manevi mücadelede, Nur
Söz’de Hüsnü Ağabeyimizin önderliğinde muazzam bir FETÖ savar olmuştur... Elbette Nur Reçetelerinin önceden de kalkan
olma vaziyeti vardı. Ne yazık ki gözü kör âşıklar, FETÖ’ nün çamaşırına,
mendiline, artığına o kadar çok meftun ve o ruhu kara delik herifi sahte Mehdilikle
yere göğe koyamaz şekilde kör gözlerinde büyüttülerki; gerçeklerin ve Risale-i
Nurların kapsama alanı dışına çıktılar... Dolayısıyla tesir göremez oldular...
Şükürler olsun; her şey ortaya çıkınca ve devletimiz gerçek dava adamlarının
yanında durunca ve birde korona illetinin varlığı insanları daha çok
hakikatlerin kapsama alanına itmiş oldu… Eskiye nazaran İnternette daha fazla İman
ve Kur’an hizmetleri arttı. Böylelikle Risale-i Nurlar FETÖ savar oldu. Hele birde Nur Söz ile Üstadımızın yaşayan
son hizmetkârı varisi, Üstadın kapsama alanında aşk ile şevk ile kalmış ve
hizmet etmiş Hüsnü Ağabeyimiz, Nur Reçetelerini Üstadımızın tarzı ile okuyup,
okutunca sanal âlemde hakikatler anti virüs oldu. Risale-i Nurlar insanları
kötü amaçlı yazılımlardan; mealcilerden, deizmden, FETÖ’ den, ucu cehennem
çukurlarına dayanan bütün 'izm'ler den korur oldu. Kur’an
ve İman hizmetleriyle şimdi FETÖ savarlığın kalibresi daha da artmış olacak...
İnşallah en yakın zamanda FETÖ ve şerli tüm zihniyetler yerle bir olacaktır.
Yeter ki bizler gerçek dava adamlarına, müspet hizmetlere sahip çıkalım ve Nur
Söz’de okunan Kur’an-lar ve Kur’an tefsiri olan Nurları izlemeye devam edelim,
izletelim, dua edelim…
Hüsnü ağabeyimizin tensipleriyle Eyüpler, Şabanlar,
Ömerler, Rızalar, Talhalar, Bekirler, Zübeyirler, Mahmutlar, barajları boş
olanların imdadına İman Hakikatleriyle koşarak rahmetlere vesile olacaklardır... Allah tüm samimi dava erlerinden ve Nur
Talebelerinden ebediyen razı olsun, inşallah gönüllerimiz ve barajlarımız boş
kalmasın... Başka maksatlar için ve fesatlık çıkarmak için adım atanları da
Yüce Mevla’mız ıslah etsin…