Gölge Tiyatrosu
İnsanın yaşam tecrübesi artınca başka bakıyor olaylara. Farklı bakışlarda değişik düşüncelere dalar giderim. Bunlarda biri de “hayatın bir tiyatro” olduğu düşüncesidir.
Shakespeare’in şöyle
dediği rivayet edilir: Dünya büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu
sahnede rolünü oynar, rolü bitince de bu sahneyi sonsuza dek terk eder.
Hayatı tiyatroya
benzetmek önerisine biraz yakından bakmak, konunun anlaşılması için faydalı
olacaktır.
Nedir bu tiyatro?
Tiyatro
Tiyatro (İtalyanca
teatro), (1) dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer, (2) bu
türleri, izleyiciler önünde sahnede oynayan grup ve (3) sahnelenmek için
yazılmış
oyunların tümü olarak açıklanmaktadır.
Bu tanımlardan
dikkatimi çeken kavramlara biraz odaklanalım:
— Tiyatronun oynandığı
yer olması gerekir: Bunu ülke, şehir, arz vs olarak düşünebilirsiniz.
— Tiyatroyu oynayan bir grup olmalı: Artist, finansçı, eğitimci, siyasetçi, din adamı…
— Tiyatro yazılmış
olmalı: Bir üst akıl yani uluslararası şirketler, süper güçler ve bunların
yerel/ulusal uzantıları…
Bu açıklamada eksik
kalan seyirciler.
Seyirciler
Seyirci (izleyici), bir olayı gören, izleyen kimse veya izlemek, eğlenmek için bakan
kimse, anlamına gelmektedir. Türkçemizde seyirci
kalmak (veya olmak) diye bir deyim vardır. Yani bir olay karşısında hiçbir
tepki göstermeyerek işe karışmamaktır. Bizim seyircilerimizin çoğunun
sahnelenen metni anlamak (hayatı/olguları diye okuyabilirsiniz) anlama gibi bir
derdi yoktur. Bunda oyunu sahneletenlerin koltukları rahat yapmalarının,
yanlarına zengin ikramlar koymalarının da payı vardır elbet. Ondan dolayı dramda
olsa, komedi de olsa izlemektedir. Hiçte şikâyetçi değildir bu durumdan!
Bu durumdan şikâyetçi
olan, farkına varan bir yazarımız (Emine Işınsu 1938-2021) şunları söylemiş: "Sadece
seyirci olduğumu, olayların dolayısıyla hayatın dışında kaldığımı bu sorudan
sonra anladım."
Sual
Yazarın sadece seyirci
olduğunu bilinç sahibi olmadığını anlatan soru nedir?
Bence doğru soru sorabilirseniz
seyirci olmaktan kurtulabilirsiniz. Yanlış soru ile verdiğiniz cevap o soru
için doğruda olsa hakikate ulaşamazsınız.
Sadece seyirci olmak
hayatı, olayları anlamak için yeterli değildir.
İnsan odur ki
meraklıdır, idrak sahibidir, bilinci vardır, karanlıkta kara oyunları
görebilendir…
Göremezseniz ne olur?
Ne olması gerekiyorsa
o olur. El aya giderken sen yaya kalırsın. Zerre miktar ilerleyemezsin. Az
gittim uz gittim bir arpa boyu yol gittim dersin (oda fark edersen).
Önce oynananın tiyatronun
hangisi olduğunu öğrenmekle işe başlamalısın.
Gölge tiyatrosu
Bazı toplumlardaki
gerçek, tiyatro bile değil.
Ne o zaman?
Olsa olsa "Gölge
tiyatrosu" olabilir. Şöyle ki, gölge tiyatrosu saydam bir perdede, arkadan
kuvvetli bir ışıkla aydınlatılan oyuncuların gölgeleriyle yaptıkları gösteri
olarak açıklanmakta. Anlayacağınız sahnedekiler sahte oyuncular…
Onların arkasında
kimler var?
Senin gördüklerin rolü
bitince sahneyi sonsuza dek terk edecek olanlar (Shakespeare)…
Sen ise seyretme sıran
bitince tribünleri terk etmek zorunda kalan izleyicilerden biri olmak
istemiyorsan can yakıcı sorulara cevap aramalısın.
Tercih senin!
Son söz: Hayat bir kez (provasız) oynanır.