Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Temmuz 2016

Gök Sultan

Bazı şahsiyetler vardır ki varlıklarıyla, duruşlarıyla, sözleri ve yazılarıyla velhasıl bütün eserleriyle birer mekteptir. İnsanları eğitir, yol yordam gösterirler. Doğruyu işaret eder, yanlışları hatırlatırlar. Kısacası, hayır ummanı abidelerdir. Günümüzde yaşayan münevverlerimiz arasındaki Üstün İnanç büyüğümüzün bu manada gözümde ve gönlümde çok farklı, mümtaz ve müstesna bir yeri vardır.

İstanbul'u bilen, anlatan, yazan ve yaşayan bir beyefendidir. Bir çok semtte oturdu, ikamet etti ama Fatih'te karar kıldı. Övünmek gibi olmasın ama ben de Fatih'liyim. Mahalleler sakinleriyle güzelleşir, anlam kazanırlar. Bence sanatkarımız Üstün İnanç'ın Fatih'te oturması, semt sakinleri için bir şans. Ama farkında mıyız, bu nimetten istifade edebiliyor muyuz, bilemem. Yakın muhit bunun farkında olmasa da İstanbul'un kültür sanat çevreleri, sanatkar yazarımızı çok seviyor. Bulunduğu mekanlarda, çevresinde adeta bir hale oluşturuyor.

Bugüne kadar kaç toplantıda onu dinleme talihine eriştim, bilmiyorum, hakkında kaç toplantı düzenledim, inanın onu da bilmiyorum. Peki bu ilgi, saygı ve sevgi niçin? Çünkü o bir 'mektep adam'dır. İstanbul'un geleneklerini, tarihini, kültür hayatını bilir, meraklısına aktarır. Marmara Kıraathanesi'ni de size anlatır, Şehzadebaşı'ndaki sinemaları da! Gönenli Mehmed Efendi'yi de dinlemiştir, Hamdullah Suphi'yi de. Yakın dostları arasında rahmete kavuşan Ziya Nur Aksun, Tarık Buğra, Ayşe Şasa, Ahmet Kabaklı, Ergun Göze, Cavit Ersen, Mustafa Necati Sepetçioğlu ve daha bir çok mütefekkir yazar var.

Üstün ağabeyin çarpıcı, etkileyici ve cezbedici bir sohbet tarzı var. Beyoğlu TZT Kültür Merkezi'nde, Fatih Ali Emiri Efendi'de, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde, Birlik Vakfı'nda, Kızlarağası Medresesi'nde ve defalarca ESKADER'in Babıali Sohbetleri'nde kendisini dinlemişimdir. Her sohbetinde çevresini donatır. Yeni fikirler söyler, tekrardan hoşlanmaz. Kısa, öz ve nükteli konuşmayı sever. Katkılara ehemmiyet verir, soruları önemser. Onun yanında kendinizi rahat hissedersiniz. Bazen amfideki bir üniversite hocası gibi sert görünür, bazen evdeki babacan bir büyüğünüze dönüşür. Çoğu zaman büyükle büyük, küçükle küçük olur. Yaşıtları ile münasebetleri iyi, gençlerle diyalogu sapasağlamdır.

Dedim ya, pek kaçırmam sohbetlerini! Bilhassa son yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı bünyesindeki programları, Ali Emiri'de devam ediyor. Yaşayan Marmaratörlerin çoğu orada hazır olur. Akranı olanlar vardır, kimileriyle bazen atışır, laf atar, laf dinler. Ama bütün bunlar ölçülü, sınırlıdır. Mizah tadında, seviye ise hep üst perdede. Harun Yöndem ve arkadaşlarının düzenlediği, şiir ve müzikle renklenen bu sohbetlere uzaktan gelen vardır. Hiçbir toplantıya katılmayan Muhsin Karabay'ı burada görürsünüz. Eskiden Üstün ağabey beni görünce merhum Erol Mermer'i de sorardı. Şimdi Şerif Aydemir ağabeyi merak ediyor. Hatırşinaslık, kadirbilirlik, vefa, dostluk gibi güzel meziyetleri şahsında yaşıyor ve lisan-ı haliyle çevresine de anlatıyor.

Bazen vefat etmiş dostlarının adı geçtiğinde, gözlerinde birkaç damla hasret yaşı görülür. Ama hüzün, ortama fazla hakim olunca hemen neşelenir ve kederi dağıtır. Arada bir aktörlüğünü kullanır ve yüksek tonda seslenip yakazaya dalanları uyandırır. İnanın bu sohbetleri kaçıran gençlerimize o kadar üzülüyorum ki! Çevrelerinde böyle bir çok değer var, gelip dinlemeye üşeniyorlar. Bilmezler ki, internet her zaman var, ama gönlünü, kafasını, hafızasını, eski İstanbul'u cömertçe sunan böyle kıymetli arifler her zaman bulunmaz.

Tiyatro ve roman vadisinde pek çok eseri var: Kurt Kapanı, İlk Kurşun, İbrahim Müteferrika, Ömer Seyfeddin (Cancağızım) İhtisap Ağası, Bir Gül Koşusu, Yalnız Değilsiniz, İnsanlar Böyleydi, Ayıp Uşakları, Bir Kimlik Lütfenu2026 Yeni romanların yanı sıra hatıralarını da kaleme alıyor. Bunca eserin yanı sıra geçen aylarda çok mühim bir tiyatro eserine imza attı: Gök Sultan. Adından da anlaşılabileceği gibi Sultan Abdülhamid'in hayatını yazdı. Fatih Kültür Merkezi'ndeki galası görkemliydi. Kalabalık şuurlu seyirci, salonu doldurmuştu. Oyun çok güzeldi, devri ana hatları ve kesitleriyle veriyordu.

Sultan Abdülhamid, üç kıtaya hükmetmiş muhteşem Osmanlı Devleti'nin en değerli padişahlarındandır. Bütün dünyanın hayranlıkla müşahede ettiği sağlam fikirleri, kararlı duruşu ve geniş bakışı, bugün de siyasetçilerimize ufuk oluyor. Ben Gök Sultan isimli bu eserin yeni sezonda mutlaka İstanbul'un her köşesinde sahnelenmesi, sonra da Anadolu turnesine çıkması gerektiğine inanıyorum. Halkımızın ve gençliğimizin tarih şuuruna sahip olabilmesi, böyle seçkin eserlerin seyredilmesiyle mümkün olabilir. Öyleyse ilgililer, şimdiden hazırlık yapmalı ve Gök Sultan'ı aziz milletimizle mutlaka buluşturmalıdırlar.