Global sorun: Terörizm
Türkiye'nin terör eylemlerine kurban olan kentlerine Avrupa'dan da kentler katılıyor. İlginçtir, bu terör kurbanı kervanına katılan Avrupalı kentlerin ait olduğu ülkeler, ABD ve Global Çete'nin Ortadoğu'da kurgulamak istediği sisteme karşı çıkan ülkeler olması oldukça ilginç.
Filipinler lideri ve İngiltere Başbakanı Global Çete'ye karşı çıktığı andan itibaren terörün kurbanı edildiler.
Filipinler'de DAEŞ adlı Sarıklı Haçlı Çete'nin tetikçileri, bir anda Filipinler'de vilayet işgal ettiler.
İngiltere Başbakanı Teresa May, Global Çete'nin dizayn ettiği Avrupa Birliği ile yollarını ayırmaya karar verince, dünyanın en güvenilir kentlerin başında gösterilen Londra'da önlenemez terör eylemleri gerçekleştiriliyor ve masum İngiliz siviller katlediliyor.
50 yıllık İRA eylemlerinden ve Yahudi çetelerin Filistin'deki terör faaliyetlerinden dolayı oldukça önemli bir iç güvenlik tecrübesine sahip olan İngiltere devleti dahi terör belasına karşı çaresiz kalıyor.
Bu çaresizlik, aslında DAEŞ adlı cinayet şebekesinin hangi akıl tarafından yönetildiğini çok iyi gösteriyor. Biz Müslümanlar biliyoruz ki 200 yıldır topraklarımızda akan kanın en büyük müsebbibi İngiliz devleti ve hükümetleridir. Sanayi Devrimi'nden sonra İslam dünyasındaki ilk terörist organizasyonların İngilizler tarafından kurgulandığını bilmeyen yok.
Ne var ki Londra'da üst üste yaşanan terör faaliyetlerinden de anlaşılıyor ki, İngiliz devleti yüzyıllardır beslediği terör akrebinin kurbanı olmuştur.
İngiliz devletinin terörle bu kadar iç içe olması, elbette son bir aydır Londra'da yaşanan terör vahşetini telin etmemize engel olmamalı. Hele hele teröre çok ağır bedel ödeyen bizler, İngilizlerin bu acısını içimizde hissetmeli ve kelimenin tam anlamı ile bu terörist faaliyetleri telin etmemiz gerekiyor.
Bu satırları yazdığım dakikalarda, Kato, Tendürek, Diyarbakır kırsalı, Hakkari ve Van kırsalında teröristler sivil yurttaşlarımıza, asker ve polisimize silah ve bombalarla saldırıyorlardı.
Bugün dünya devleri terörle ilişkilerini artık gizlemiyorlar. Teröristlerle ortak olduklarını açıklamaktan utanmıyorlar. Örneğin ABD. Birleşik Devletler, artık aleni bir biçimde terörizmle ortak olduğunu utanmadan ilan ediyor. 20-25 yıl önce Afganistan'da, Latin Amerika'da olduğu gibi teröristlere mühimmat ve lojistik olarak her türlü yardımı yapıyor. Yani Amerikalı sivil yurttaşların verdiği vergileri götürüp terörist faaliyetlerde kullanıyor.
Ne var ki, terör ardık kendi ağababalarını da vurmaya başladı. Fakat ne yazık ki bu bumerang, teröristlerle her türlü kirli iş tutan "derin devlet" ve bürokratları değil, masum sivilleri vuruyor.
Bugün teröre yurttaşlarını kurban veren "Üst Akıl" adlı Global Çete'ye de o kan sıçrayacaktır.
Bunu Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türk devlet yetkilileri yıllardır söyleyip duruyorlar. Ne gariptir Batı'nın terör sever siyasi ve bürokratik elitleri yıllardır kulaklarını tıkamışlardı. Bunun neticesindedir ki Avrupa'nın en güvenli kenti olarak gösterilen Londra'da peş peşe terörist eylemler yapılıyor.
Geçtiğimiz günlerde yine Londra'da Libya kökenli bir İngiliz vatandaşı terör eyleminde bulunmuş ve birçok masum sivili katletmişti.
Ama başta İngilizlerin olmak üzere, tüm batı medyası, bu teröristin Türkiye'den Londra'ya gittiğini yazıyordu. Batı medyası o kadar terör sevici ki, mezku00fbr teröristin İngiliz vatandaşı olduğunu ve Almanya'dan İngiltere'ye geçtiğini gizliyordu.
Batı Siyasi eliti ve medyası, Türkiye'de on binlerce sivili katleden PKK ve FETÖ mensubu teröristleri hala bağrında saklıyor ve onlara en özel ilgiyi gösteriyorlar.
Çok geçmeden, Batı başkentleri bu terör örgütlerinin saldırıları ile inleyecek. Bunu nereden bi biliyorum? Elbette ki bir istihbarat kaynağım yok. Sadece ama sadece yaşamın verdiği birikime dayanarak söylüyorum. Batı kamuoyu, kendi siyasi elitinin terör seviciliğine bir gün isyan edip onları tedbir almaya zorlayacaktır.
İşte o zaman besledikleri akrebin gerçek yüzünü göreceklerdir.
3Üst Akıl3 denen Global Çete'nin dayatmalarına direnen kim olursa olsun terörizmle terbiye edileceği kuşkusuzdur.
Yalnız Londra'daki peş peşe gerçekleşen terörist faaliyetler, İngiltere'nin Ortadoğu'yu yeniden işgali için bir bahane de olabilir. Yani kontrollü terör faaliyetiu2026 Akla uygun mudur? İngiliz devletinin 200 yıllık terörizmle olan yakın ilişkilerine baktığımızda neden olmasın denebilir.
