Global ittifak
Akdeniz, Charlie Hebdo, Karabağ, İzmir depremi, Avusturya
saldırısı derken bir anda dikkatimizi ABD seçimlerine odakladık. Sağcı, ırkçı,
evangalist, tüccar, Cumhuriyetçi Trump ile solcu, globalci, ermeni-rum ve
Yahudi lobici, derin ABD’nin tetikçisi Demokrat Biden arasında kıyasıya yapılan
seçim kapışması, oluşturulacak yeni dünya ekseninde konumlanmamız açısından
bizleri yakından ilgilendiriyor. Trump dünyayı İsrail eksenli kıyamet savaşına,
Biden ise Asya, Avrupa, Afrika ve Amerika’daki bütün Müslümanları sarmalayacak
yeni bir sömürü ağına hazırlıyor. Trump yumuşak güç, Biden sert güç taraftarı.
Yeni dünya ekseni kurma çalışmaları ABD seçimleri ile
başlamıyor. Parayı, silahı ve kadını takip ederseniz suçluya ulaşırsınız.
Londra bankerlerinin AB’den niye koptuğunun cevabı, ABD seçimlerindeki
tarafları bize gösteriyor. Bugün Brexit ve pandemi sarmalından çıkış arayan
İngilizler, egemen eşitler arasındaki serbest ticaretlerinin AB’nin yasak ve tarife duvarlarına
sıkıştığını düşündükleri için Avrupa’dan koptular. İngiltere, Avustralya, Yeni
Zelanda, Kanada, Güney Amerika, Asya’da eski sömürgeler, Ortadoğu’da körfezi
önceleyen yeni bir ticaret düzeni
kurmayı hedefliyorlar. Japonlarla yaptıkları anlaşma ise bu oyunun bir parçası.
Bu amaca Büyük Amerika yaklaşımını öncelediği için AB ile bile ters düşecek
kadar olaya ABD merkezli yaklaşan Trump’ı tehdit olarak görüyorlardı.
Bilderbergçi 140, Soros’a bağlı 70 STK’nın canhıraş destek verdiği Biden ile
Global ittifaka ABD’nin de katılmasını hesaplıyorlar. Burada egemen eşitler
arasında ticaret can alıcı kelime, Kimlerin egemen eşit, kimlerin egemen
olmayan veya eşit olmayan statüsünde olduğunu öğrenmek isterseniz, birinci
dünya savaşında itilaf ve ittifak devletlerine, ikinci dünya savaşı sonrasında
güvenlik konseyinin yapılanmasına bakmanız yeterli.
Global ittifakı, AB’nin kurallarından korkutan yapay gıda,
hormonlu et, klorlu tavuk yasaklarıydı. Global anlayışa göre kurulacak yeni
düzen, kripto para, dijital dünya ve ticaret, robotik, yapay zeka, insan veya
hayvan kopyalama da dahil egemen eşitlerin teknolojik ve ticari üstünlüklerini
sürdürmek için hiçbir insani ve ahlaki kaygının gözetilmediği bir sistem
arayışında. Egemen olmayanlar ve eşit olmayanlar ise bu sisteme tüketici olarak
eklenmeli. Egemen olmayan veya eşit olmayandan kastın Müslüman halklar olduğunu
söylememize gerek var mı? Asya’daki Müslümanlar Rusya-Çin ve Hindistan arasında
preslenirken, temiz enerji, demokrasi, sözde insan ve kadın hakları, adalet
söylemleriyle teknolojiden nasiplenmemiş dünyanın öteki tarafının egemen veya
eşit olma istekleri imkansız hale getiriliyor.
Globalcilerin öncelediği göre Çin karşıtlığı, terörle mücadele,
Savunma birlikleri (NATO), yeşilci çevre, cinsiyet eşitliği söylemleriyle
kurmak istedikleri sisteme bir de koronayı (aşı) eklerseniz insanları nasıl bir
öğretilmiş çaresizliğe itmek istediklerini anlarsınız.
Global ittifakın nefes borusu olmasını hesapladıkları
Biden’in geçmişine bakarsanız Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehdidi
görürsünüz. Afganistan savaşı sırasında bulunmuş, El-Kaide ile yakın temaslı.
Irak’ın üçe bölünmesi planında fiilen çalışmış, Irak’ta Sunni Müslümanları yok
etmek için Maliki’ye 250 milyon dolar bütçe göndermiş. Irak’ta milyonlarca
insanın öldürülmesine kanserden nalları diken oğlu Beau Biden iştirak etmiş.
Suriye’yi parçalama planının canhıraş destekçisi, DEAŞ’ın kurulması ve
faaliyetleriyle ilintili. Herşeyden önemlisi 15 Temmuz hain darbe girişiminin
sorumlularından. Diğer oğlu Hunter Biden’in Ukrayna ve enerji yolsuzlukları
ortada. Türkiye’yi de çok yakından tanıdığı için, Erdoğan’ı darbe ile değil ama
muhalefete destek vererek sandık yoluyla indireceğiz diyebilen global bir
tetikçi.
Efendim Trump döneminde de şunlar şunlar yapıldı diyenlere
aralarındaki farkı söyleyelim. Trump bizim için bir dış düşmandı. Biden ise
TESEV, Bilderberg, Soros, örgütleri kanalıyla içimize, ekonomimize,
partilerimize kadar sızmış bir yapıdır. Dün gezicileri ve FETÖ’cüleri harekete
geçirdikleri gibi yarın kimlerle hangi ittifaklar kuracaklarını kimse hesap
edemez.
Biden’i ABD başkanı yapmak isteyen güçlerin, Ermenistan’da
altın ve maden hırsızı Koçaryan, Sarkisyan, Paşinyan’a açık destek verdiklerini,
Fransa’da Macron’u iktidara getirdiklerini, Rum, Ermeni ve Yahudi çıkarları
için her türlü hayasızlığı yaptıklarını unutmayalım. Biden’in gelmesi Merkel’i
sevindirirken, Putin’i üzecektir. Globalciler ABD’de işe başlamadan Putin
üzerindeki senaryoyu devreye soktular. Alzhameir olduğunu iddia ettikleri Putin
üzerine oynadıkları gibi Türkiye’de de, gezi, 17-25, 15 Temmuz tipi
operasyonlara hazır olalım.
Düşmanını ve potansiyelini bilen adımını ona göre atar. ABD
seçimleri sonrasında gözler Trump’ın tetikçileri Ku Kulux Klan türevleri ile
Biden’in tetikçileri Antifa türevi örgütlerde. Trump Türkiye, Irak, İran ve
Suriye’deki PKK gibi terör örgütlerine destek verir ama Biden Antifa eliyle
direk PKK terör örgütünü, DEAŞ ve El Kaide örgütlerini yönetir. Bundan sonra
ABD’de başkan kim olursa olsun, itin itle kapıştığı bir döneme girilmesi
kaçınılmaz. Bu kapışma meydanı ise yine İslam coğrafyası olacak. Trump’ın
giderayak Türkistan İslam Partisi’ni terör listesinden çıkartması akabinde bu
ekibin el-Kaide ile görüşerek Suriye’den elemanlarını büyük ölçüde çekmesi
bölgemizde oynanacak yeni senaryonun sahneye konulduğunu gösteriyor.
ABD’de seçimi kimin kazandığından çok, Türkiye’deki
globalcilerle ilintili ittifak arayışlarına gözümüzü çevirmemiz lazım. Kale
dışardan değil içerden yıkılır vesselam.