Gitme ey yolcu
Kaç yolcuya seslendim dün gece. Tıpkı M. Akif’in bir asır önce seslendiği gibi. Gitme ey yolcu beraber oturup ağlayalım. Elemin bir yüreğin kârı değil paylaşalım. Bu çok mânidar mısraları yüreğimde bir muska gibi taşıyarak dolaşıyorum. Filistin için, Gazze için her gece ayaktayım, uyku nedir bilmiyorum. Uykusuzluk başımda duman... Bu halde nasıl Ramazan ayını idrak edeceğiz.
Gazze'deki
soykırım, vahşet ve canice işlenen cinayetler uykularımı kaçırıyor. Bu zamanın,
bu çağın şahidi olarak utanılası bir dünyada yaşıyoruz. Bize dünyayı
sevdirecek, dünyada tutunacak hiçbir duygu bırakmadı bu Yahudiler. Ülkemizde
tıp doktoru olarak çalışan Moritanyalı bir dostum bana bir Arap atasözünden
bahsetti. (Bu sözü orjinalinden okumak isteyenler için.)
“ انتظار العذاب اشد
من وقوعه- İntizarül azabi eşeddü min vuku’a”
Türkçe manası
şöyleymiş bu atasözünün. “Azabı beklemek azabın kendisinden daha çetindir.” Doktor
Muhammed el Emin Mesud, bana bu sözü söylediğinde ona üç defa tekrar etmesini
söyledim. Nasıl da vurucu bir söz bu... Eskiler atasözü demezdi darb-ı mesel.
Yani vurucu söz. O söz ki insanı kalbinden vurursa darb-ı mesel oluyordu. Nasıl da vurucu bir sözmüş bu. Kılıç yarası
gibi, ok yarası gibi… Tesiri çok, esiri çok bu sözün… Kıymetli dostum Bu sözü
söylerken Ben Gazze’yi düşündüm. Kudüs’ü, bütün Filistin’i düşündüm. Bu sözü bugün
Gazze’de yaşananlara yoruyorum. Orada yaşanan soykırıma yoruyorum. Bugün Gazze
dışındaki bütün Müslümanlar, korku içinde sıranın kendilerine gelmelerini
bekliyor, gibiler...
Kim bilir Adıyaman'dan yola çıkıp Filistin'e
doğru yol alırken Filistin topraklarına vardığında Siyonistlerce şehit edilen
Adıyamanlı Yakup Erdal, Edirneli Seyfullah Öztürk gibi şehitler sıranın
kendilerine gelmesini beklemeden şehit olmuşlardı. Onların varacağı yer Firdevs
cennetidir. Ne mutlu onlara... Adıyamanlı Yakup, Edirneli Seyfullah, bu
dünyadan uyanık gittiler. Gaflet duygusunda değillerdi. Biri Doğu’dan, diğeri
Batı’dan kalkıp gittiler Filistin diyarına. Telli turnalar gibi bu Anadolu’daki
Müslümanların selamını götürdü ilk kıblemizin diyarına.
Sadece
Müslümanlar mı Gazze için kendilerini feda ediyorlar. Hayır hayır. Amerikalı
emekli asker, geçenlerde ABD İsrail büyükelçiliği önünde kendini yakmadı mı. Bu
asker, bugün Filistin’de, Gazze’de gerçek katilin ABD ve ordusunu olduğunu
bildiği için kendisini yaktı. Oradaki katliamlardan sorumlu olduğu için kendini
yaktı. Gazze üzerinde o kadar uçak aynı anda nasıl bombalama yapacak. ABD ve
İngiliz üslerinden kalkan uçaklar olmasa İsrail bir hafta sonra teslim
bayrağını çekerdi.
İslam tarihinin
ilk zafer getiren savaşı Bedir'de Mekkeli müşriklere karşı olmuştu. O zaman 300
kişilik peygamber ordusuyla başlayan şanlı bir zafer vardı. Müslümanların
mazisini hatırlamak için bu anekdotu buraya yazıyorum.
Şimdi Gazze’ye
ekmek bile götüremeyen 2 milyar Müslüman var. Müslümanlar, tarihteki en büyük zilleti yaşıyor ve en
büyük hizmeti. Ekmek almak için ölmen gerekiyor ve babaları çocukları için
gidip un alırken şehit düşüyor Gazze’de.