Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Eylül 2022

​Gitme!..

Gitmek, kalana zor; gidene ayrılıktır. Gitmek, uzun yola çıkmaktır. Toparlanıp gitmek, kökten kopmak gibi sarsıcıdır. “Giderim!” demek içinde hem korkutucu hem de üzücü bir mesaj taşır. Gitmek kolay mı, zor mu, bunu yaşayan bilir.

Güneş her akşam gider. Ay gelir, gecemize misafir olur. Mehtaplı gecelerde içimiz başka bir hâle dönüşür. Duygu yoğunluğumuz artar. Sabah olsun istemeyiz. İstemeyiz ama sabah olur, güneş tekrar gelir, ay gider. Bir döngüdür hayat. Alışırız böyle böyle. Ancak her gidişle hüzün çöker, içimizde bir şeylerin değiştiğini hissederiz. Gitmek kolay değildir. Ne olursa olsun gitmek, acı işte.

Giden, ardında onca hatırayı bırakarak gider. Bir daha dönüşü olmayan yollara çıkılmışsa ölmektir bu gidiş. Bu durumda kalanın yüreğine dağlar çöker. “Ben giderim adım kalır/ Dostlar beni hatırlasın.” diyordu Âşık Veysel. Adımız kalır mı kalmaz mı, bilemeyiz. Ancak bir boşluk kalır. Ölüm gibi gidişler de vardır. Bazen de kimin gittiğini bilmek zordur. Giden gittiğini sanır ama zaman içinde gidenin, kalan olduğunu görürsünüz. Tıpkı şu sözümüzde dile geldiği gibi: “Gidip de gelmemek var, gelip görmemek var.” Mekân değişikliğine aldanmamak gerekir.

Hayat bir yolculuktur, demiyor muyuz? Nereye gidersin böyle ey kalbim, diye içimize sorduğumuz da olur. Susanna Tamaro’nun “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” isimli o meşhur romanındaki yaşlı kadın, torununa, "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur." diyor. İçimiz, ayrı bir âlemdir. Her insan ömrü boyunca kendini keşfeder. Ömrünü tamamlar. Bu yolculuk dıştan içe doğrudur. İnsan kendini keşfettikçe dışarıdan kaçar çünkü dışarıya yabancılaşır. İçinde kurduğu yuvaya alışır, dışarısı endişe doludur. İnsan, yine bir gidiş hikâyesinin kahramanı olmuştur.

Gitmek fiili hayatımızın yönünü belirler. Çağan Irmak’ın “Babam ve Oğlum” filminin o can alıcı, unutulmaz sahnesi içimizi dağlar. Gitmenin, gidememenin ve bir daha dönememenin acısını anlatır. Anlatmakla kalmaz, ağlatır, acıtır, kanatır içimizi. “Gidersen git!” demek kadar kahredici bir söz var mıdır? İşte bazı hâller böyle demektir. Giden için çok hazindir. Çünkü o artık istenmeyendir. İstenmeyenin kalması mümkün müdür? Gitme vakti gelmiştir. Gitmek tercih olmaktan çıkmıştır, sürülmektir. Böylece yine bir gidiş hikâyesi başlar. Muhacirdir bu böyle gidenler. Muhacir gitmek, artık kalıplaşmıştır dilimizde. Yetim kalmak gibidir. Göçmen bir kuş olur yüreğiniz, diyâr diyâr gezersiniz. Nereye gitseniz içinizde asıl vatanın acısı kor gibi alevlenir. Gitmek bir yangının başlamasıdır. Gitmek, terk etmek de değildir.

“Babam ve Oğlum” filminin can alan bir repliğinde “Bana gittin, diyorsun baba ama ben gitmedim, gidemedim, kalamadım, evim nerede bilemedim çünkü aklımın bir tarafında, bir köşesinde hep sen vardın” deniliyordu. Gitmek yarım kalmaktır. Tercih de değildir, zorunluluktur, tahrip eder bu gidiş. Böyle gidişlerin açtığı yaraların iyileşmesi zordur. Şimdi herkes şifasını arıyor kendi dışında. Oysa şifa bizi gönderende saklıdır. Gönderen de biliyordur şifanın kendinde olduğunu ama başkasına şifa olacaktır. Uzaktır sana, yabancı gibidir size. Gitmek, işte hikâyemizin sonu.

Kendini bırakıp gidenler vardır. Evini, sokağını, mahallesini, şehrini, ırmağını, denizini, dağını bırakıp gitmek… Nasıldır böyle gidiş? Kalmayı kim istemez? Kalınacak bir gönül varsa orası cennet değil de nedir? Ya yoksa o gönül? Cehennem değil midir? Saksıya son kez bakmak, çiçekleri bırakmak… Bırakmaktır gidiş. Vedadır. Soruyorum, veda mı, vefa mı? Giderken yanımıza alacağımız üç şeyi düşünmeden, bırakarak gitmek… Gitseniz de kalbiniz kalır. Çünkü kalp sevginin evidir, bu evi taşımak mümkün müdür? Şimdi gitmek mümkün mü? Gitme, gitme işte! Arif Damar gibi diyorum: “Gitme, Kal”

“…

Nasıl sevinirdik aklına getir
Her şeyi her şeyi aklına getir
Gece yarılarını aklına getir
Söylediklerini aklına getir
Sinsi yağmurlar yağıyordu
Soğuktu
Yaktığımız ateşi aklına getir
Nelerden geçiyorsun aklına getir
Gitme dünyamızın her yerinde
Yorgun eller gülleri derleyince
Ellerin sevincini aklına getir
Güllerin sevincini aklına getir
Ne çok severdik seni aklına getir”