Giresun Notları 1
Geceye yakalanmadan Giresun’a varmak zorundaydık. Eskiden uçakla yolculuk yaparken bulutların arasından geçiyorduk. Şimdi ise arabayla... Nihayet Giresun’a varmıştık. Ama Giresun’a varmadan önce ne badireler atlattık, kısaca anlatayım. TYB Şanlıurfa şube başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya hocamız, tabiri caizse “bizi yola getirdi.” diyebiliriz. Giresun TYB şube başkanı Nazım Elmas Hocanın davetlisiydik. Davete icabet etmek gerekirdi. TYB Şubeler Buluşması ve Dijital Edebiyat Çalıştayı gerçekleştirilecekti. Ayrıca akşam Giresun Millet Bahçesinde “Son Mevsim” adlı bir şiir gecesi vardı. Karadeniz’in dalgaları eşliğinde şiire ses verecektik...
Yoldaydık...
Sivas’ta Gök Medrese, Çifte Minareli Medrese ve Buruciye Medresesi’ni
ziyaret ederken tarih yolculuğuna çıkmıştık âdeta.
Zara’ya geldiğimizde Vehbi Uzundağ Hocamızın bir dostunun çay bahçesi vardı,
soluklandık, hasret giderdik. Çay bahçesinden Millet bahçesine...
Zara’da iken hakikati çay bahçesinde bir arkadaş söylemişti.
Giresun yolu iki yüz kilometre ama dört beş saatlik yolculuğunuz var, demişti.
Oy Gavurdağlar, sadece Adana’da, Toroslarda yokmuş. Şebinkarahisar’a
geldiğimizde her kilometre başında bir Gavurdağ'a rastladık...
Yolda başkanımız Mahmut Kaya, “hele bir haritaya bak, başka
yol yok mu? demişti.
(Gülüşmeler....)
Ne yolu olacak, dediydim. Ecdad, bu dağlarda bulduğu vadiyi
yol yapmış. Başka yol yok, bu yolu gitmenin başka yolu da yok. Geriye de
dönemiyorduk. Yol o kadar dardı ki iki araç zar zor geçiyordu.
Nihayet vardık Giresun’a...
Akşam yorgunluğunda nereye vardığımızı bilmiyorduk. Daha
doğrusu Giresun şehri hafızamızda yer edinmemişti.
Sabah erkenden de Giresun kalesine çıktıydık. Kahvealtı,
kahvaltı sürecini orada geçirdik. Fatih, fetih muhabbeti yapıldı.
Yorgun vardığımız bu şehrin, anahtarıyla birlikte kalesini teslim
almak da nasip oldu bize, sabahın erken saatlerinde…
Yorgun savaşçı, yorgun yazar...
Giresun kalesini çıkarken görmediydim, dikkat etmemiştim ama
kaleden inerken görmüştüm.
Millet Bahçesi...
Giresun eski Belediye binası, Giresun Üniversitesi rektörlük
binası olarak yeniden düzenleniyor... Belediye binası ile muttasıl-bitişikti
Giresun Millet Bahçesi...
Bu bahçenin muhteşem bir kapısı, kapının yanında bir de
bahçenin tarihini yazan bir kitabesi var...
Kitabeyi uzaktan okuyamadım, yakınına gittiğimde okuyacağım.
Millet bahçesi Abdülhamit’ten beri burada kalmış bir millet bahçesi.
Yani bu millet bahçesi, yakın zamanda reis-i cumhurumuzun talimatıyla kurulan
Millet Bahçesi değil...
Sultan Abdülhamid döneminden kalma Osmanlı bakiyesi Millet
Bahçesi idi. Ecdad yadigârı pek çok eser yine Osmanlı bakiyesi topraklarda
yaşıyor. Bu eserlerle Osmanlı şuuru yaşanıyor.
Kudüs’te hâlâ ayakta kalan saat kulesi, İzmir’deki saat
kulesini hatırlattığı gibi muhtemelen Giresun’daki bu Millet Bahçesinin benzerleri
başka şehirlerde vardır. Belki kitabeleri de vardır...
Bu Millet bahçesi hakkında yazarların söylediklerini merak ediyordum.
Daha önce bahçe yerine ne kullanıyorduk?
PARK
Sonradan millet parkı çıktı.
Park sonradan çıktı...
Gülhane Parkı
Bir de İspark var, oto park, park alanları... Birinde
insanlar park ediyor, diğerinde arabalar...
Giresun notlarının ilki bunlar.
Diğer notları fırsat bulduğumda yazarım.