Gıda fiyatları izlenecek
Fiyatlar genel seviyesinin sürekli ve hızlı yükselmesini ifade eden enflasyon illetinden yakamızı bir türlü kurtaramıyoruz.
İllet diyoruz çünkü ekonomik ve toplumsal sıkıntıların kaynağıdır.
Enflasyonist ortamda; ekonomi istikrarsızdır, sağlıklı üretim ve yatırım kararları alınamaz, yatırımcı üretim yerine paradan para kazanma yollarını arar, büyüme yavaşlar, işsizlik artar, faizler yükselir, dış rekabet gücü zayıflar, ihracat zorlanır, milli para değer kaybeder, gelir dağılımı bozulur.
Türkiye 1975-2002 döneminde zaman zaman üç haneye yaklaşan enflasyonla boğuşmak zorunda kaldı.
2002'de yüzde 29,7'e kadar gerileyen enflasyon, AK Parti Hükümetlerinin uyguladığı sıkı maliye politikaları sayesinde yüzde 10'un altına çekildi.
Fakat sonraki yıllarda öngörülen hedefler iki yıl hariç tutturulamadı, sapmalar yaşandı.
Oysa dünyada enflasyon düşük bir seyir izliyor, sorun olarak görülmüyor.
O kadar ki ABD ve AB enflasyonu yüzde 2'ye çıkarabilmek için çaba harcıyor.
Biz ise 2014 yılını yüzde 8,17 gibi yüksek bir enflasyon oranıyla kapattık.
2015'in ilk çeyreği de parlak geçmedi.
Mart ayında TÜFE yüzde 1,19 arttı, yıllık 7,61 oldu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı,"Gıda fiyatlarındaki yüksek seyir ve oynaklık TÜFE enflasyonunu olumsuz yönde etkilemiştir. Gıda Komitesi'nin alınmasını önereceği önlemler gıda enflasyonunun düşürülmesine ilave katkı sağlayacaktır. Enflasyon beklentilerimiz arzu edilen seviyelere ulaşmamıştır'' diyerek enflasyondaki yükselişi gıda fiyatlarına bağladı.
Gerçekten de Mart ayında gıda fiyatlarındaki artış manşet enflasyonunu ikiye katladı.
Mart'ta TÜFE yüzde 1,19 artarken gıda fiyatlarındaki artış yüzde 2,47'i buldu.
Yıllıkta TÜFE yüzde 7,61 olurken gıdada yüzde 14,12'ye yükseldi.
Başçı'nın bahsettiği komite, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 9 Aralık 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan genelgesiyle kuruldu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı'nın başkanlık edeceği komitede, ekonomiyle ilgili dört bakanlığın müsteşarları, Hazine Müsteşarı, Merkez Bankası Başkanı ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı yer alıyor.
Başbakanlık genelgesinde, ülkemizde iklim koşullarının ve dağıtım zincirindeki yapısal sorunların üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasındaki ilişkiyi bozduğu ve fiyatları artırdığına dikkat çekilerek gıda ve tarım ürünlerinin kısa ve uzun vadeli arz-talep, ihracat-ithalat, üretim-tüketim değişimlerinin izlenmesi, alınacak tedbirlere ve uygulanacak politikalara ilişkin önerilerde bulunulması amacıyla bu komitenin kurulmasının uygun görüldüğü belirtildi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün(FAO) yayımladığı Küresel Gıda Fiyatları Endeksi'ne göre dünyada gıda fiyatları geriliyor.
Türkiye'de ise enflasyonun üzerinde seyrediyor.
Bunun nedenlerini araştırmak ve gerekli tedbirleri almak amacıyla böyle bir komitenin kurulması şüphesiz faydalı bir girişimdir.
Mevcut sistemde üretici fiyatı ile tüketici fiyatı arasında uçurum mevcuttur.
Tarlada 1 lira olan ürün tüketiciye 5 liraya satılmaktadır.
Bir yandan çiftçi ve tüketici mağdur olurken, diğer yandan enflasyon körüklenmektedir.
Komitenin bu çarpıklığı giderecek bir mekanizmanın kurulmasına katkıda bulunmasını umuyoruz.
Yalnız şunu da söylemeden yazımızı noktalamayalım; enflasyonun nedenini sadece gıda fiyatlarındaki artışa bağlamak gerçekçi bir yaklaşım olmaz.
Zira gıda, mevsimlik ürünler, içki ve tütün ile altın hariç hesaplanan H çekirdek enflasyonun yüzde 7,75 olması, enflasyonun gıdadan başka faktörlerden de beslendiğini gösteriyor.